Çarparak ateş çıkaranlara,
İçindeki kin ateşini etrafındakilere püskürenlere,
Kıvılcım (öfke) saçanlara,
Ateş saçarak gidenlere,
Çarparak ateş çıkaranlara,
Kıvılcım çakanlara
Ve hızla çarparak kıvılcım saçanlara!
ve (içindeki) öfke ateşiyle etrafı tutuşturanlara.
Çakıp çakıp ateş çıkaranlara,
(Tırnaklarıyla) Ateş saçanlara,
(tırnaklarını) çakarak ateşler saçanlara,
ateş saçan kıvılcımlar,
(1-6) Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun ortasına dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür.
Çakarak da ateşler saçan
(Tırnaklariyle yerden) Ateş çıkaranlara,
(Tırnaklarıyla) Ateş saçanlara,
o (tırnaklarıyle) çakarak ateş çıkaran (on) lara,
Ve kıvılcımlar saçanlara,
(Koşarken) kıvılcım saçanlara..
Koşarken tırnaklarıyla kıvılcımlar saçan,
(Koşuşurken hırsından, öfkesinden) çakıp ateş çıkaranlara,
Ateş saçarak gidenlere,
Çarparak ateş çıkaranlara,
Striking sparks.
And by the strikers of sparks of fire!
striking sparks from their flashing hooves,
Igniting sparks.
Striking sparks.
Striking sparks.