Onlar; ayaktayken, otururken ve yanları üzerine iken Allah'ı anarlar. Göklerin ve yerin yaradılışı hakkında düşünürler: "Rabb'imiz! Sen, bunu boşuna yaratmadın, Seni her türlü noksanlıktan tenzih ederiz. Bizi ateşin azabından koru."
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ellezine | onlar ki | |
2 | yezkurune | anarlar | ذكر |
3 | llahe | Allah'ı | |
4 | kiyamen | ayakta | قوم |
5 | ve kuuden | ve oturarak | قعد |
6 | ve ala | ve üzerine | |
7 | cunubihim | yanları | جنب |
8 | ve yetefekkerune | ve düşünürler | فكر |
9 | fi | hakkında | |
10 | halki | yaratılışı | خلق |
11 | s-semavati | göklerin | سمو |
12 | vel'erdi | ve yerin | ارض |
13 | rabbena | Rabbimiz (derler) | ربب |
14 | ma | ||
15 | halekte | yaratmadın | خلق |
16 | haza | bunu | |
17 | batilen | boş yere | بطل |
18 | subhaneke | sen yücesin | سبح |
19 | fekina | bizi koru | وقي |
20 | azabe | azabından | عذب |
21 | n-nari | ateş | نور |
Aklı selim sahipleri ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken Allah'ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler ve şöyle derler: "Ey Rabbimiz! Sen bunu, boşuna yaratmadın; seni noksan sıfatlardan uzak tutarız. Bizi cehennem azabından koru!"
Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerineyken (her zaman) Allah'ı hatırlar; göklerin ve yerin yaratılışı hakkında düşünür (ve şöyle derler:) "Rabbimiz! Sen bunu batıl olarak (boş yere) yaratmadın. Sen yücesin. Bizi cehennem azabından koru!
Onlar ki ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken ALLAH'ı anarlar. Göklerin ve yerin yapısı ve yaratılışı hakkında düşünürler: "Efendimiz, sen bunları boş yere yaratmadın, sen yücesin, bizi ateş azabından koru."
Onlar; ayaktayken, otururken ve yanları üzerine iken Allah'ı anarlar. Göklerin ve yerin yaradılışı hakkında düşünürler: "Rabb'imiz! Sen, bunu boşuna yaratmadın, Seni her türlü noksanlıktan tenzih ederiz. Bizi ateşin azabından koru."
Onlar; ayakta, otururken ve yanları üstünde iken Allah'ı zikreder (anlayarak Kur'an okur) göklerin ve yerin yaratılışını düşünürler. Derler ki "Rabbimiz (Sahibimiz)! Sen bunu boşuna yaratmadın, sana içten boyun eğeriz, bizi o ateşin azabından koru!"
Onlar, ayakta dururken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah'ı anarlar. Ve göklerin ve yeryüzünün yaratılışını düşünürler: "Efendimiz! Bunları boşuna yaratmadın. Sen, tüm yakıştırmalardan ayrıksın. Artık, ateş cezasından bizi koru!"
Onlar ki; ayaktayken, otururken ve uyumak için uzandıklarında Allah'ı anar, göklerin ve yerin yaratılışı üzerine tefekkür ederler: "Rabbimiz! Bütün bunları anlamsız ve amaçsız yaratmadın! Yücelikte eşsizsin! Bizi ateşin azabından koru!"
Aklı ve gönlü işletenler o kişilerdir ki, ayakta, otururken, yan yatarken hep Allah'ı zikrederler; göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler: "Ey Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Şanın yücedir senin. Ateş azabından koru bizi."
Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki:) "Rabbimiz, sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru."
Onlar ki, gerek ayakta, gerek otururken ve gerekse yanları üzerinde yatarken Allah'ı anarlar; göklerin ve yerin yaratılışı hakkında inceden inceye düşünenler "Ey Rabbimiz, sen bunu boşuna yaratmadın, seni bütün eksiklerden tenzih ederiz; o halde bizi o ateş azabından koru.
Onlar ki ayakta dururken, otururken ve uyumak için uzandıklarında Allah'ı anar, (ve) göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde inceden inceye düşünürler: "Ey Rabbimiz! Sen bunları(n hiç birini) anlamsız ve amaçsız yaratmadın. Sen yücelikte sınırsızsın! Bizi ateşin azabından koru!"
Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah'ı anarlar. Göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler. "Rabbimiz! Bunu boş yere yaratmadın, seni eksikliklerden uzak tutarız. Bizi ateş azabından koru" derler.
Onlar ki gerek kıyam-u kuudde ve gerek yanları üzerinde hep Allahı zikrederler ve göklerin, yerin yaradılışında fikr ederler: ya Rabbena, derler: bunu sen boşuna yaratmadın sübhansın, o halde bizleri o ateş azabından koru!
Onlar ayakta, oturarak ve yanları üzerine yatarken Allah'ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler: "Rabbimiz (derler), bunu boş yere yaratmadın, sen yücesin, bizi ateş azabından koru!"
Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Tanrı'yı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler (yetefekkerune). (Ve derler ki:) "Rabbimiz, sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru."
Onlar (o salim akıl saahibleri öyle insanlardır ki) ayakda iken, otururken, yanları üstünde (yatar) iken (hep) Allahı hatırlayıp anarlar ve göklerin, yerin yaradılışı hakkında inceden inceye düşünürler. (İmal-i fikr edenler ve şöyle derler:) "Ey Rabbimiz. Sen bunları boşuna yaratmadın. Sen (bundan) pak ve münezzehsin. Bizi ateşin azabından koru".
Onlar ki; ayakta, oturarak ve yanları üstü yatarken Allah'ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışını düşünürler. Rabbımız; Sen bunları boşuna yaratmadın. Sen pak ve münezzehsin. Bizi, o ateş azabından koru.
O akıl sahipleri, ayakta da, otururken de, yanları üzere yatarken de Allah'ı düşünürler/anarlar, göklerin ve yerin yaratılışını düşünerek şöyle dua ederler: -Rabbimiz, bunları boşuna yaratmadın. Seni (eksiklikten ve boş şeyler yapmaktan) tenzih ederiz. Bizi ateşin azabından koru!
Onlar ki Allah'ı gah ayakta divan durarak, gah oturarak, gah yanları üzere zikreder, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında düşünürler ve derler ki: "Ey Yüce Rabbimiz! Sen bunları gayesiz, boşuna yaratmadın. Seni bu gibi noksanlardan tenzih ederiz. Sen bizi o ateş azabından koru!"
Onlar (öze ermişler) ayakta, otururken ya da yanları üzere uzanmışken Allah'ı anıp (hatırlayıp), semaların ve arzın yaratılışını (günün getirisi ölçüsünde evren ve derunu ya da beyin indinde bedenin yeri ve özelliklerini) tefekkür edip; "Rabbimiz, bunları boş yere yaratmadın! Subhan'sın (yersiz ve anlamsız bir şey yaratmaktan münezzeh, her an yeni bir şey yaratma halinde olansın)! (Açığa çıkardıklarını değerlendirmemenin getireceği pişmanlıktan) yanmadan bizi koru" (derler).
Onlar ki ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken ALLAH'ı anarlar. Göklerin ve yerin yapısı ve yaratılışı hakkında düşünürler: 'Rabbimiz, sen bunları boş yere yaratmadın, sen yücesin, bizi ateş azabından koru.
Onlar; ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarlarken, Allah'ı anarlar. Göklerin ve yerin yaradılışı hakkında düşünürler: "Ey Rabb'imiz! Sen, bunu boşuna yaratmadın, Seni her türlü noksanlıklardan tenzih ederiz. Bizi ateşin azabından koru.".
Those who remember God while standing, and sitting, and on their sides, and they ponder in the creation of the heavens and the Earth: "Our Lord you did not create this without purpose, be You glorified, spare us the retribution of the Fire!"
Those who remember God, standing and sitting and on their sides, and reflect upon the creation of the heavens and the earth: “Our Lord: Thou createdst not this to no purpose. Glory be to Thee! And protect Thou us from the punishment of the Fire!
those who remember Allah, standing, sitting and lying on their sides, and reflect on the creation of the heavens and the earth: ‘Our Lord, You have not created this for nothing. Glory be to You! So safeguard us from the punishment of the Fire.
They remember GOD while standing, sitting, and on their sides, and they reflect upon the creation of the heavens and the earth: "Our Lord, You did not create all this in vain. Be You glorified. Save us from the retribution of Hell.,
Those who remember God while standing, and sitting, and on their sides, and they ponder over the creation of the heavens and the earth: "Our Lord you have not created this without purpose, glory to You, spare us the retribution of the Fire!"
Those who remember God while standing, and sitting, and on their sides, and they ponder over the creation of the heavens and the earth: "Our Lord you did not create this without purpose, be You glorified, and spare us the retribution of the fire!"