İşte onlar, hidayete karşılık sapkınlığı satın alanlardır; bağışlanmaya karşılık azabı. Ateşe ne kadar dayanıklıdırlar!
Onlar doğru yol karşılığında sapıklığı, bağışlanmaya bedel olarak da azabı satın almışlardır. Onlar ateşe ne kadar dayanıklıdırlar!
Onlar hidayet karşılığında sapkınlığı, bağışlanma karşılığında da azabı satın alanlardır. Ateşe karşı ne kadar dayanıklıdırlar!*
Onlar, hidayet karşılığında sapıklığı ve affedilme karşılığında azabı satın almışlardır. Ateşe ne kadar da dayanıklıdırlar!
İşte onlar, hidayete* karşılık sapkınlığı satın alanlardır; bağışlanmaya karşılık azabı. Ateşe ne kadar dayanıklıdırlar!
Onlar yoldan çıkmayı, rehbere uymaya; azabı, bağışlanmaya tercih edenlerdir. Ateşe ne kadar da dayanıklılarmış!
İşte onlar, doğru yol karşılığında sapkınlığı ve bağışlanma karşılığında cezayı satın almışlardır. Ateşe karşı, öylesine duyarsızlar.
İşte onlar hidayet karşılığında sapıklığı, mağfiret karşılığında azabı satın aldılar. Meğerse ateşe ne kadar da dayanıklıymışlar!?
İşte bunlar hidayeti satıp şaşkınlığı, affedilmeyi satıp azabı almışlardır. Ne kadar da dayanıklıdırlar ateşe!...
Onlar, hidayete karşılık sapıklığı, bağışlanmaya karşılık azabı satın almışlardır. Ateşe karşı ne kadar dayanıklıdırlar!
İşte onlar, hidayeti verip sapıklığı, bağışlamayı bırakıp azabı satın alan kimselerdir. Bunlar ateşe ne kadar da dayanıklı şeyler!
İşte onlar hidayet karşılığında sapıklığı ve mağfiret karşılığında azabı satın almışlardır. Oysa ateşten ne kadar az korkar görünüyorlar!
İşte bunlar hidayeti verip sapıklığı, bağışlanmayı verip azabı satın alanlardır. Onlar ateşe karşı ne kadar da dayanıklıdırlar(!)
Onlar işte hidayeti verib dalaleti, mağfireti bırakıb azabı satın alan kimseler, bunlar ateşe ne sabırlı şeyler!...
Onlar hidayet karşılığında sapıklık, mağfiret karşılığında azab satın almışlardır. Onlar ateşe, karşı ne kadar da dayanıklıdırlar(!)
Onlar, hidayet karşılığında sapıklığı ve bağışlanma karşılığında azabı satın almışlardır. Ateşe karşı ne kadar da dayanıklıdırlar.
Onlar doğru yolu bırakıb sapıklığı, mağfirete bedel azaabı satın almış kimselerdir. Onlar ateşe karşı ne de sabırlıdırlar!.
Onlar, hidayet karşılığında dalaleti, mağfiret karşılığında azabı satın almışlardır. Onlar, ateşe karşı ne de sabırlıdırlar.
Onlar doğru yolu bırakıp sapıklığı; mağfireti bırakıp azabı satın alan kimselerdir. Ateşe karşı ne de sabırlıdırlar.(!)
İşte onlar hidayeti bırakıp dalaleti, mağfireti verip azabı satın almışlardır. Bunlar ateşe karşı ne kadar da dayanıklı imişler!
İşte bunlar BilHÜDA (nefslerinin hakikati olan Allah Esma'sına iman) karşılığında dalaleti (dışa yönelik tanrı inancına sapmak); mağfiret (hakikatindeki Esma inancı getirisi olan bağışlanma) yerine azabı satın almışlardır. Bunlar ateşe karşı ne kadar dayanıklı imişler!
Onlar, hidayet karşılığında sapıklığı ve affedilme karşılığında azabı satın almışlardır. Ateşe ne kadar da dayanıklıdırlar!
İşte onlar, hidayete* karşılık sapkınlığı, bağışlanmaya karşılık azabı satın alanlardır. Ateşe karşı ne kadar dayanıklıdırlar!
These are the ones who have purchased straying for guidance, and retribution for forgiveness; they have no patience towards the Fire.
Those are they who bought error at the price of guidance, and punishment at the price of forgiveness — how they do strive for the Fire! —
Those are the ones who have sold guidance for misguidance and forgiveness for punishment. How steadfastly they will endure the Fire!
It is they who chose the straying instead of guidance, and the retribution instead of forgiveness. Consequently, they will have to endure Hell.
These are the ones who have purchased straying with guidance, and retribution for forgiveness; they have no patience towards the Fire.
These are the ones who have purchased straying for guidance, and retribution for forgiveness. What made them patient towards the fire!