Hoşunuza gitmese de savaş üzerinize yazıldı. Olur ki, hoşunuza gitmeyen bir şeyde sizin için hayır, yine olur ki hoşunuza giden bir şeyde de sizin için şer vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | kutibe | yazıldı | كتب |
2 | aleykumu | size | |
3 | l-kitalu | savaş | قتل |
4 | vehuve | halbuki o | |
5 | kurhun | hoşunuza gitmez | كره |
6 | lekum | sizin | |
7 | veasa | olur ki bazen | عسي |
8 | en | ||
9 | tekrahu | hoşlanmadığınız | كره |
10 | şey'en | bir şey | شيا |
11 | ve huve | o | |
12 | hayrun | hayırlıdır | خير |
13 | lekum | sizin için | |
14 | ve asa | ve olur ki | عسي |
15 | en | ||
16 | tuhibbu | hoşlandığınız | حبب |
17 | şey'en | bir şey (de) | شيا |
18 | ve huve | o | |
19 | şerrun | kötüdür | شرر |
20 | lekum | sizin için | |
21 | vallahu | Allah | |
22 | yea'lemu | bilir | علم |
23 | veentum | siz ise | |
24 | la | ||
25 | tea'lemune | bilmezsiniz | علم |
Hoşunuza gitmese de savaş size farz kılındı; mümkündür ki bazen hoşunuza gitmeyen bir şey sizin için iyi, hoşunuza giden bir şey de hakkınızda kötü olabilir. Allah bilir, siz bilemezsiniz.
Sizin için hoş olmasa da (size saldıran kâfirlere karşı) savaş size farz kılındı. Sizin için daha hayırlı olduğu hâlde bir şeyi sevmemeniz mümkündür. Sizin için daha kötü olduğu hâlde bir şeyi sevmeniz de mümkündür. Allah bilir, siz bilmezsiniz.
Sevmediğiniz halde savaş size zorunlu kılındı. Sevmediğiniz bir şey sizin için iyi ve sevdiğiniz bir şey de sizin için kötü olabilir. Siz bilmeseniz de ALLAH bilir.
Hoşunuza gitmese de savaş üzerinize yazıldı*. Olur ki, hoşunuza gitmeyen bir şeyde sizin için hayır, yine olur ki hoşunuza giden bir şeyde de sizin için şer vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.
Savaş, hoşunuza gitmediği halde size, görev olarak yazıldı. Hoşunuza gitmeyen bir şey, sizin iyiliğinize olabilir. Hoşunuza giden bir şey de sizin için kötü olabilir. Bunları bilen Allah'tır, siz bilmezsiniz.
Hoşunuza gitmese de savaş üzerinize yazılmıştır. Hoşlanmadığınız bir şey sizin için iyi olabilir ve hoşlandığınız bir şey sizin için kötü olabilir. Allah bilir, ama siz bilmezsiniz.
Hoşunuza gitmese de savaş size farz kılındı. Hem sizin hoşlanmadığınız bir şey sizin için hayırlı, sizin hoşlandığınız bir şey de sizin için şerli olabilir: Allah, sizin bilmediklerinizi de bilir.
Hoşunuza gitmemekle birlikte, savaş üzerinize yazılmıştır. Bir şey sizin için hayırlı olduğu halde siz ondan tiksinebilirsiniz. Ve bir şey sizin için şer olduğu halde siz onu sevebilirsiniz. Allah bilir, siz bilmezsiniz.
Savaş, hoşunuza gitmediği halde üzerinize yazıldı (farz kılındı). Olur ki hoşunuza gitmeyen bir şey, sizin için hayırlıdır ve olur ki, sevdiğiniz şey de sizin için bir şerdir. Allah bilir de siz bilmezsiniz.
Savaş, hoşunuza gitmese de üzerinize yazıldı. Gerçi o size hoş gelmez, fakat olur ki, siz bir şeyden hoşlanmazsınız; oysa o, hakkınızda hayırlıdır. Olur ki, siz birşeyi seversiniz; ama o, sizin hakkınızda bir fenalıktır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.
Hoşunuza gitmese de savaşmak size farz kılındı; mümkündür ki nefret ettiğiniz bir şey sizin için iyi olabilir ve yine mümkündür ki hoşlandığınız bir şey de sizin için kötü olabilir: Allah bilir, ama siz bilmezsiniz.
Savaş, hoşunuza gitmediği halde, size farz kılındı. Olur ki, bir şey sizin için hayırlı iken, siz onu hoş görmezsiniz. Yine olur ki, bir şey sizin için kötü iken, siz onu seversiniz. Allah bilir, siz bilmezsiniz.
kıtal üzerinize yazıldı, gerçi o size hoş gelmez fakat olur ki siz bir şey'i hoşlanmazsınız halbuki hakkınızda o bir hayırdır ve olur ki bir şey'i severseniz halbuki hakkınızda o bir şerdir siz bilmezken Allah bilir
Hoşunuza gitmese de size savaş yazıldı (farz kılındı). Bazen hoşlanmadığınız bir şey, hakkınızda iyi olabilir ve hoşlandığınız bir şey de hakkınızda kötü olabilir. Allah bilir, siz bilmezsiniz.
Savaş, hoşunuza gitmediği halde üzerinize yazıldı. Olur ki hoşunuza gitmeyen birşey sizin için hayırlıdır ve olur ki, sevdiğiniz bir şey de sizin için şerdir. Tanrı bilir de siz bilmezsiniz.
(Ey mü'minler, tab'an) sizin hoşunuza gitmediği halde uhdenize, kıtal (düşmanlarla savaş) yazıldı (farz edildi). Olur ki'bir şey hoşunuza gitmezken o, sizin için hayırlı olur, bir şey'i de sevdiğiniz halde o da hakkınızda şer olur. Allah bilir, siz bilmezsiniz.
Hoşunuza gitmediği halde, savaşı üzerinize farz kılınmıştır. Bir şey hoşunuza gitmediği halde sizin için hayırlı olabilir. Bir şey de hoşunuza gittiği halde sizin için kötü olabilir. Allah bilir, siz bilmesziniz.
Sizin için hoş olmasa da savaş size farz kılındı. Olabilir ki sizin hoşlanmadığınız bir şey, sizin için iyidir ve ihtimal ki sizin hoşlandığınız bir şey sizin için kötüdür. Siz bilmezsiniz Allah bilir.
Hoşlanmasanız da savaş size farz kılındı. Olur ki hoşlanmadığınız bir şey sizin için hayırlı olur. Olur ki sevip arzu ettiğiniz bir şey sizin için şerli olur. Gerçeği Allah bilir, siz bilmezsiniz.
Hoşunuza gitmediği halde, savaş üzerinize hükmoldu. Sizin için hayır olan bir şeyden hoşlanmayabilir; sizin için şerr olan bir şeyi sevebilirsiniz. Allah bilir, ne var ki siz bilmezsiniz!
Sevmediğiniz halde savaş size zorunlu kılındı. Sevmediğiniz bir şey sizin için iyi ve sevdiğiniz bir şey de sizin için kötü olabilir. Siz bilmeseniz de ALLAH bilir.
Hoşunuza gitmese de savaş üzerinize farz kılındı. Olur ki, hoşunuza gitmeyen bir şeyde sizin için hayır, yine olur ki hoşunuza giden bir şeyde de sizin için şer vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.
Warfare has been decreed for you while you hate it; and perhaps you may hate something while it is good for you, and perhaps you may love something while it is bad for you; God knows while you do not know.
Fighting is prescribed for you, though it be hateful to you. And it may be that you hate a thing and it is good for you; and it may be that you love a thing and it is bad for you. And God knows, and you know not.
Fighting is prescribed for you even if it is hateful to you. It may be that you hate something when it is good for you and it may be that you love something when it is bad for you. Allah knows and you do not know.
Fighting may be imposed on you, even though you dislike it. But you may dislike something which is good for you, and you may like something which is bad for you. GOD knows while you do not know.
Warfare has been decreed for you while you hate it; and perhaps you may hate something while it is good for you, and perhaps you may love something while it is bad for you; and God knows while you do not know.
Warfare has been decreed for you while you hate it; and perhaps you may hate something while it is good for you, and perhaps you may love something while it is bad for you; God knows while you do not know.