İman edip, salihatı yapanların, salatı ikame edenlerin ve zekatı yapanların ödülleri kuşkusuz Rabb'lerinin yanındadır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | inne | şüphesiz | |
2 | ellezine | kimseler | |
3 | amenu | iman eden | امن |
4 | ve amilu | ve işler yapan | عمل |
5 | s-salihati | salih (güzel) | صلح |
6 | ve ekamu | ve ayakta tutan | قوم |
7 | s-salate | salatı | صلو |
8 | ve atevu | ve veren | اتي |
9 | z-zekate | zekatı | زكو |
10 | lehum | işte onların | |
11 | ecruhum | ödülleri | اجر |
12 | inde | yanındadır | عند |
13 | rabbihim | Rableri | ربب |
14 | ve la | yoktur | |
15 | havfun | korku | خوف |
16 | aleyhim | onlara | |
17 | ve la | ||
18 | hum | ve onlar | |
19 | yehzenune | üzülmeyeceklerdir | حزن |
İman edenlerin, iyi işler yapanların, namazlarını doğru kılanların, zekatı verenlerin mükafatları Rableri katındadır. Onlar için ne korku vardır ne de üzülürler.
İman edip iyi işler yapan, namaz kılan ve zekât verenler var ya, Rableri katında onlar için ödül(ler)i vardır. Onlara herhangi bir korku yoktur; onlar üzülmeyecek de.
Gerçeği onaylayıp erdemli bir hayat sürerek salatı gözetenlerin ve zekatı verenlerin ödülleri Efendi'leri katındadır. Onlar için korku yoktur ve onlar üzülmezler.
İman edip, salihatı yapanların, salatı ikame edenlerin ve zekatı yapanların ödülleri kuşkusuz Rabb'lerinin yanındadır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
İnanıp güvenen, iyi işler yapan, namazı düzgün ve sürekli kılan ve zekatı verenler, Sahipleri (Rableri) katında ödülü hak ederler. Onların üzerinde bir korku olmaz, üzüntü de çekmezler.
İnanmış olarak erdemli edimler yapanların, namazı dosdoğru kılanların ve zekatı verenlerin ödülleri, Efendilerinin katındadır. Üstelik onlara korku yoktur ve onlar üzülmezler.
Buna mukabil, bir de iman edip güvenen, ıslah edici iyi işler yapan, namazı istikametle kılan, zekatı gönlünden gelerek veren kimseler var; işte onlar, ödüllerini Rablerinden alacaklar: ve onlar geleceğe dair kaygı, geçmişe dair hüzün duymayacaklar.
İman edip hayra ve barışa yönelik değerler üreten, namazı kılan, zekatı verenler için Rableri katında kendilerine özgü ödülleri vardır. Korku yoktur onlar için. Tasalanmayacaklardır onlar...
İman edip güzel amellerde bulunanlar, namazı dosdoğru kılanlar ve zekatı verenler; şüphesiz onların ecirleri Rablerinin katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.
İman edip iyi işler yapan ve namaz kılıp, zekat verenlerin, Rabblerinin yanında, şüphesiz kendilerine ait mükafatları vardır. Onlara bir korku yoktur ve hiç üzülmeyeceklerdir.
İmana ermiş olanlar, doğru ve yararlı işler yapanlar, namazlarında dikkatli ve devamlı olanlar ve karşılıksız yardımda bulunanlar; işte onlar mükafatlarını Rablerinden alacaklardır ve onlara ne korku vardır, ne de üzülürler.
Şüphesiz iman edip salih ameller işleyen, namazı dosdoğru kılan ve zekatı verenlerin mükafatları Rableri katındadır. Onlara korku yoktur. Onlar mahzun da olmayacaklardır.
İman edib eyi işler yapan ve namaz kılıb zekat veren kimselerin Rabları ındinde ecirleri şüphesiz kendilerinindir ve onlara bir korku yoktur ve mahzun olacak değildir onlar
Onlar ki, inandılar, güzel işler yaptılar, namazı kıldılar, zekatı verdiler; işte onların ödülleri, Rableri yanındadır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
İnanıp güzel amellerde bulunanlar, namazı dosdoğru kılanlar ve zekatı verenler; kuşkusuz onların ecirleri rablerinin katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.
İman eden, iyi iyi amel (ve hareket) lerde bulunan, namazı (nı) dosdoğru kılan, bir de zekatı (nı) veren kimseler (in, evet), onların Rableri indinde mükafatları vardır. Onlara hiç bir korku yokdur, onlar mahzun da olacak değillerdir.
İman edip salih amel işleyenlerin, namaz kılıp zekat verenlerin Rabbları katında mükafaatları vardır. Onlar için korku yoktur ve üzülecek de değillerdir.
Şüphesiz, iman edenler, doğruları yapanlar, namazı hakkıyla kılanlar ve zekatı verenler için Rab'leri katında mükafatları vardır; onlara korku yoktur; onlar, mahzun da olmayacaklardır.
İman eden, makbul ve güzel işler yapanların, namazı hakkıyla ifa eden, zekat verenlerin... İşte onların, Rab'leri nezdinde mükafatları vardır. Onlar için hiçbir endişe yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir.
İman edip bunun gereği olan yararlı fiilleri uygulayan, salatı ikame eden ve zekatı verenlerin Rableri indinde özel karşılıkları vardır. Korku yoktur onlar için ve onları hüzünlendirecek bir şey de olmaz.
İnanıp erdemli bir hayat sürerek namazı gözetenlerin ve zekatı verenlerin ödülleri Rab'leri katındadır. Onlar için korku yoktur ve onlar üzülmezler.
İman edip, salihatı yapanların, salatı ikame edenlerin ve zekatı verenlerin ödülleri kuşkusuz Rabb'lerinin yanındadır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
Those who believe and do good works, and hold the contact-method, and contribute towards betterment; they will have their rewards with their Lord and there is no fear over them nor will they grieve.
Those who heed warning and do righteous deeds, and uphold the duty, and render the purity: they have their reward with their Lord; and no fear will be upon them, nor will they grieve.
Those who have iman and do right actions and establish salat and pay zakat, will have their reward with their Lord. They will feel no fear and will know no sorrow.
Those who believe and lead a righteous life, and observe the Contact Prayers (Salat), and give the obligatory charity (Zakat), they receive their recompense from their Lord; they will have nothing to fear, nor will they grieve.
Those who believe and do good works, and hold the contact prayer, and contribute towards purification; they will have their recompense with their Lord and there is no fear over them nor will they grieve.
Those who acknowledge and reform, and observe the Contact prayer, and contribute towards betterment, they will have their rewards at their Lord and there is no fear over them nor will they grieve.