Erhan Aktaş - Kerim Kur'an

Ve bulutları üzerinize gölge yaptık. Size menn ve bıldırcın bağışladık. "Size rızık olarak verdiklerimizin temiz olanlarından yiyin." dedik. Onlar, Bize zulmetmediler, fakat kendilerine zulmediyorlardı.

وَظَلَّلْنَا عَلَيْكُمُ الْغَمَامَ وَاَنْزَلْنَا عَلَيْكُمُ الْمَنَّ وَالسَّلْوٰىۜ كُلُوا مِنْ طَيِّبَاتِ مَا رَزَقْنَاكُمْۜ وَمَا ظَلَمُونَا وَلٰكِنْ كَانُٓوا اَنْفُسَهُمْ يَظْلِمُونَ
Ve zallelna aleykumul gamame ve enzelna aleykumul menne ves selva kulu min tayyibati ma razaknakum ve ma zalemuna ve lakin kanu enfusehum yazlimun.
#kelimeanlamkök
1ve zellelnave gölgelendirdikظلل
2aleykumuüstünüze
3l-gamamebulutuغمم
4ve enzelnave indirdikنزل
5aleykumusize
6l-mennekudret helvasıمنن
7ve sselvave bıldırcınسلو
8kuluyeyinاكل
9min-den
10tayyibatigüzellikler-طيب
11maşeyleri
12razeknakumrızık olarak verdiğimizرزق
13ve mave değildi
14zelemunabize zulmediyorظلم
15velakinama
16kanuidilerكون
17enfusehumkendilerineنفس
18yezlimunezulmetmektelerظلم
  • Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali

    Sizi bulutla gölgeledik, size kudret helvası ve bıldırcın gönderdik de,"Verdiğimiz iyi nimetlerden yiyiniz" dedik. Hakikatte onlar bize değil, sadece kendilerine kötülük ettiler.

  • Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir

    Sizi bulutla gölgelendirmiş, size kudret helvası ile bıldırcın eti indirmiş (vermiş), "Size rızık olarak verdiğimiz temiz şeylerden yiyin!" (demiştik). (Emirlerimizi dinlememekle) onlar bize zulmetmemişlerdi; ancak kendilerine yazık etmişlerdi.

  • Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi

    Sizi bulutlarla gölgelendirmiş ve sizin için menna ve bıldırcın indirmiştik: "Size verdiğimiz iyi rızıklardan yiyin." Fakat onlar bize değil, sadece kendilerine zulmediyorlardı.

  • Erhan Aktaş Kerim Kur'an

    Ve bulutları üzerinize gölge yaptık. Size menn ve bıldırcın bağışladık. "Size rızık olarak verdiklerimizin temiz olanlarından yiyin." dedik. Onlar, Bize zulmetmediler, fakat kendilerine zulmediyorlardı.

  • Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali

    Bir de bulutları üzerinize gölgelik yapmış, kudret helvası ve bıldırcın indirmiş, "Verdiğimiz rızıkların temiz ve lezzetli olanlarından yiyin." demiştik. Onlar bize yanlış yapmadılar; yanlışı kendilerine yapıyorlardı.

  • Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek

    Sizi, bulutlarla gölgelendirdik; güç helvası ve bıldırcın indirdik. "Size verdiğimiz temiz yiyeceklerden yiyin!" Onlar, Bize haksızlık etmediler. Tam tersine, kendilerine yazık ettiler.

  • Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an

    Üzerinizdeki bulutla sizi gölgeledik, size menn ve selva ikram ettik: Size verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından yiyin (diyerek)... Bize kötülük etmediler, fakat kötülük ettikleri yalnızca kendileriydi.

  • Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali

    Ve bulutu üstünüze gölgelik yaptık ve size kudret helvasıyla bıldırcın indirdik: "rızk olarak size verdiklerimizin, en temizlerinden yiyin." dedik. Onlar zulmü bize yapmadılar, onlar kendi benliklerine zulmetmekteydiler.

  • Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

    Bulutları üzerinize gölge kıldık ve size kudret helvası ve bıldırcın indirdik. Size rızık olarak verdiklerimizin temizinden yiyin (dedik). Onlar bize zulmetmediler, ancak kendi nefislerine zulmettiler.

  • Elmalılı (sadeleştirilmiş)

    Ve üstünüze o bulutu gölgelik yaptık ve size verdiğimiz güzel rızıklardan yiyin diye üzerinize hem kudret helvası, hem de bıldırcın indirdik. Bize zulmetmediler, belki kendilerine ediyorlardı.

  • Muhammed Esed Kur'an Mesajı

    Ve bulutların sizi gölgeleri ile ferahlatmasını sağladık, ayrıca "Size rızık olarak verdiğimiz güzel şeylerden yararlanın" (diyerek) kudret helvası ve bıldırcın gönderdik. O soydaşlarınız (işledikleri günahlarla) bize hiçbir zarar vermediler, fakat (sadece) kendilerine zulmettiler.

  • Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali

    Bulutu üstünüze gölge yaptık. Size, kudret helvası ile bıldırcın indirdik. "Verdiğimiz rızıkların iyi ve güzel olanlarından yiyin" (dedik). Onlar (verdiğimiz nimetlere nankörlük etmekle) bize zulmetmediler, fakat kendilerine zulmediyorlardı.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

    Ve üstünüze o bulutu gölgelik çekdik, ve "size kısmet ettiğimiz hoş rızıklardan yeyin" diye üzerinize hem kudret helvası, hem bıldırcın indirdik, zulmü, bize etmediler lakin kendilerine ediyorlardı.

  • Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

    bulutu üstünüze gölgelik çektik, size kudret helvası ve bıldırcın indirdik: "Size verdiğimiz güzel rızıklardan yeyin," (dedik). Ama onlar bize değil, kendi kendilerine zulmediyorlardı.

  • Gültekin Onan

    Sizi bulutlarla gölgelendirmiş ve sizin için manna ve bıldırcın (selva) indirmiştik: "Sizi rızıklandırdıklarımızın temizlerinden (tayyib) yiyin (külu)" (dedik). Onlar bize zulmetmediler, ancak kendi nefslerine zulmetmişlerdi.

  • Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim

    Ve ("Tih" de güneşin sıcaklığından korunmanız için) üstünüze (ince bir) bulutu gölge yapmış, size (orada) kudret helvasiyle yelve kuşunu indirmiş, "Size rızk olarak verdiğimiz şeylerin iyilerinden, güzellerinden (en temiz ve halal olanlarından) yeyin" (onları gizlice saklayıb ve biriktirib de nankörlük ve tama'karlık etmeyin demişdik). Onlar (o nankörlükleriyle) bize zulmetmemişler, fakat kendi kendilerine zulmetmişlerdi.

  • İbni Kesir

    Ve üstünüze bulutları gölge yaptık. Kudret helvası ve bıldırcın indirdik. Size rızık olarak verdiğimiz şeylerin iyilerinden, güzellerinden yeyin. Onlar bize değil ancak kendi nefislerine zulmekteydiler.

  • Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı

    Bulutlarla sizi gölgelendirdik, kudret helvası ve bıldırcın gönderdik. Size rızık olarak verdiğimiz güzel şeylerden yiyin, dedik. Onlar bize değil ancak kendilerine zulmediyorlardı.

  • Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali

    Üzerinize bulutları gölge yaptık. Size kısmet ettiğimiz helal hoş rızıklardan yiyesiniz diye kudret helvası ve bıldırcın indirdik. Fakat nankörlük etmekle onlar Biz'e değil, kendilerine yazık ediyorlardı.

  • Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü

    Ve sizi (yakıcı Hakikatten perdeleyen ve beşeriyetinizin idamesini sağlayan) bulutla gölgeledik; üzerinize menn (varlığınızı oluşturan Allah Esma'sındaki kudret kuvvesi) ve selva (manevi aleminizi hissetme duygusu) inzal ettik (hakikatinizden şuurunuza).. . "Rızık olarak verdiğimiz temiz şeyleri yeyin", dedik. Onlar (hakikat bilgisini değerlendirmeyerek) bize zulmetmediler, kendi nefslerine zulmettiler! (Burada ayetin bir batın yorumuna yer verilmiştir zahir anlamı yanı sıra. A. H. )

  • Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi

    Sizi bulutlarla gölgelendirmiş ve sizin için menna ve bıldırcın indirmiştik: 'Size verdiğimiz iyi rızıklardan yiyin.' Fakat onlar bize değil, sadece kendilerine zulmediyorlardı.

  • Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an

    Ve bulutları üzerinize gölge yaptık. Size kudret helvası ve bıldırcın bağışladık. "Size rızık olarak verdiklerimizin temiz olanlarından yiyin." dedik. Onlar, Bize değil, yalnızca kendilerine zulmediyorlardı.

  • Progressive Muslims

    And We shaded you with clouds, and sent down to you manna and quails: "Eat from the goodness of the provisions We have provided you. " They did not wrong Us, but it was their souls that they wronged.

  • Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation

    And We caused the cloud to overshadow you; and We sent down upon you manna and quails: “Eat of the good things that We have provided you.” And they wronged Us not, but they wronged their souls.

  • Aisha Bewley

    And We shaded you with clouds and sent down manna and quails to you: ‘Eat of the good things We have provided for you. ’ They did not wrong Us; rather it was themselves they were wronging.

  • Rashad Khalifa The Final Testament

    We shaded you with clouds (in Sinai), and sent down to you manna and quails: "Eat from the good things we provided for you." They did not hurt us (by rebelling); they only hurt their own souls.

  • The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation

    And We shaded you with clouds, and sent down to you manna and quails: "Eat from the goodness of the provisions We have provided you." They did not wrong Us, but it was their souls that they wronged.

  • Edip-Layth Quran: A Reformist Translation

    We shaded you with clouds, and sent down to you manna and quails, "Eat from the goodness of the provisions We have provided you." They did not wrong Us, but they wronged themselves.