Erhan Aktaş - Kerim Kur'an

"Allah'ın verdiği söz gerçektir ve Sa'at mutlaka gelecektir." dendiği zaman, siz: "Biz, o Sa'at nedir bilmeyiz? Yalnızca bir varsayım olduğunu sanıyoruz, kesin bilgi sahibi değiliz." dediniz.

وَاِذَا ق۪يلَ اِنَّ وَعْدَ اللّٰهِ حَقٌّ وَالسَّاعَةُ لَا رَيْبَ ف۪يهَا قُلْتُمْ مَا نَدْر۪ي مَا السَّاعَةُۙ اِنْ نَظُنُّ اِلَّا ظَناًّ وَمَا نَحْنُ بِمُسْتَيْقِن۪ينَ
Ve iza kile inne va'dallahi hakkun ves saatu la reybe fiha kultum ma nedri mes saatu in nezunnu illa zannen ve ma nahnu bi musteykınin.
#kelimeanlamkök
1ve izave zaman
2kiledendiğiقول
3inneşüphesiz
4vea'deva'diوعد
5llahiAllah'ın
6hakkungerçektirحقق
7ve ssaatuve sa'atteسوع
8layoktur
9raybeşüpheريب
10fihaonda
11kultumdemiştinizقول
12ma
13nedribilmiyoruzدري
14manedir
15s-saatuSa'atسوع
16in(hayır)
17nezunnusanıyoruz kiظنن
18illasadece
19zennenbir kuruntudurظنن
20ve mave değiliz
21nehnubiz
22bimusteykinineinananlardanيقن
  • Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali

    "Allah'ın vaadi gerçektir, kıyametin kopacağından hiç şüphe yoktur" dendiğinde, şöyle derdiniz: "Kıyametin ne olduğunu bilmiyoruz. Sadece öyle bir şey sanıyoruz, ama biz onun gerçekleşeceğine de inanmıyoruz."

  • Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir

    (Onlara) "Allah'ın vaadi gerçektir; o (Son) Saat'te de hiçbir şüphe yoktur." dendiği zaman, "O (Son) Saat'in ne olduğunu bilmiyoruz; (o konuda) sadece zanda bulunuyoruz;* asla ikna edilmiş değiliz!" demiştiniz.*

  • Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi

    Kendilerine ALLAH'ın sözünün bir gerçek ve o anın kesinleşmesi kaçınılmaz bir olay olduğu söylendiğinde siz, "O anın ne olduğunu bilmeyiz! Biz sadece çeşitli sanılara sahibiz ve bu konuda kesin bir bilgi elde etmiş değiliz" derdiniz.

  • Erhan Aktaş Kerim Kur'an

    "Allah'ın verdiği söz gerçektir ve Sa'at* mutlaka gelecektir." dendiği zaman, siz: "Biz, o Sa'at nedir bilmeyiz? Yalnızca bir varsayım olduğunu sanıyoruz, kesin bilgi sahibi değiliz." dediniz.

  • Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali

    "Allah'ın verdiği söz doğrudur; kıyamet saatinden şüphe duyulamaz." denilince şöyle demiştiniz: "Kıyamet saati de ne oluyor? Biz bunu sadece bir olasılık olarak görüyoruz. Kesin bir kanaate varmış değiliz."

  • Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek

    "Allah'ın sözünü verdiği kesinlikle gerçektir. Evrenlerin sonu hakkında da kuşku yoktur!" denildiğinde, şunu söylediniz: "Evrenlerin sonunun ne olduğunu bilmiyoruz. Yalnızca bir sanı olduğunu düşünüyoruz; kesin bir bilgimiz de yok!"

  • Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an

    Size ne zaman, "Bakın, Allah'ın vaadi gerçekleşecektir ve Son Saat asla kuşku kaldırmaz!" denilmişse, siz şu cevabı vermiştiniz: "Bilmiyoruz, 'Son Saat' nedir? Ne ki biz onun bir zandan ibaret olduğunu sanıyoruz ve biz (bu konuda) ikna olmuş değiliz."

  • Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali

    Hani, size, "Hiç kuşkusuz, Allah'ın vaadi haktır, kıyamet saatinde de şüphe yoktur" dendiğinde, siz şöyle demiştiniz: "Saat nedir, bilmiyoruz. Sadece birşeyler var sanıyoruz; kesin bir bilgimiz olmadığı için inanmıyoruz."

  • Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

    "Gerçekten Allah'ın va'di haktır, kıyamet saatinde hiçbir kuşku yoktur" denildiği zaman, siz: "Kıyamet saati de neymiş, biz bilmiyoruz; biz yalnızca bir zan (ve tahmin)de bulunup zannediyoruz; biz, kesin bir bilgiyle inanmakta olanlar değiliz" demiştiniz.

  • Elmalılı (sadeleştirilmiş)

    Hem "Allah'ın va'di gerçektir ve o kıyametin geleceğinden şüphe yoktur." denildiğinde, demiştiniz ki: "Kıyamet nedir, bilmiyoruz. Yalnız bir zandan ibaret sanıyoruz, fakat biz bu hususta kesin bir bilgi edinmiş değiliz!"

  • Muhammed Esed Kur'an Mesajı

    Çünkü "Bakın, Allah'ın vaadi her zaman gerçekleşir ve Son Saat(in gelişi) hakkında hiçbir şüphe olamaz" denildiğinde siz şu cevabı verirdiniz: "Son Saat'in ne olduğunu bilmiyoruz, onun boş bir zandan başka bir şey olmadığını düşünüyoruz ve (sonuçta) ona kani olmuş değiliz!"

  • Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali

    "Şüphesiz, Allah'ın va'di gerçektir, kıyamet hakkında hiçbir şüphe yoktur" dendiği zaman ise; "Kıyametin ne olduğunu bilmiyoruz, sadece zannediyoruz. Biz bu konuda kesin kanaat sahibi değiliz" demiştiniz.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

    Hem Allahın va'dı haktır ve o saatın geleceğinde şübhe yoktur denildiğinde demiştiniz ki: bilmiyoruz saat nedir? Yalnız bir zandır zannediyoruz fakat biz yakin edinmiş değiliz

  • Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

    "Allah'ın va'di gerçektir, (Duruşma) sa'at(inin geleceğin)de şüphe yoktur" dendiği zaman: "Sa'at nedir, bilmiyoruz, (onu) sadece (bir kuruntu) sanıyoruz biz ona inanmıyoruz" demiştiniz ha?!"

  • Gültekin Onan

    "Gerçekten Tanrı'nın vaadi haktır, kıyamet saatinde hiçbir kuşku yoktur" denildiği zaman, siz: "Kıyamet saati de neymiş, biz bilmiyoruz; biz yalnızca bir zan (ve tahmin)de bulunup zannediyoruz; biz, kesin bir bilgiyle inanmakta olanlar değiliz" demiştiniz.

  • Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim

    (Ey kafirler, size:) "Şübhesiz Allahın va'di hakdır. O saattin geleceğin) de asla şübhe yokdur" denildiği zaman siz "O saat de neymiş, bilmiyoruz. Tereddüdden başka bir zamanda bulunmuyoruz. Biz (onun muhakkak geleceğine) kat'i inan ve bilgi besleyenler değiliz" dediniz.

  • İbni Kesir

    Allah'ın vaadi haktır ve kıyamet günü hakkında hiç şüphe yoktur, denildiği zaman; siz demiştiniz ki: Kıyamet nedir? bilmiyoruz, ancak bir takım tahminlerde bulunuyoruz. Onun hakkında kesin bir bilgi elde etmiş değiliz.

  • Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı

    Allah'ın verdiği söz haktır ve kıyametin kopacağında şüphe yoktur, denildiği zaman: -Kıyametin ne olduğunu bilmiyoruz. Yalnız olmadığını sanıyoruz. Bu konuda kesin bir bilgi sahibi değiliz.

  • Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali

    Size: "Allah'ın vadi gerçektir, kıyamet (dirilme) saati mutlaka gelecektir" denildiğinde siz: "Kıyamet neymiş bilmeyiz, biz olsa olsa bir zan ve tahminde bulunabiliriz, ama biz kesin bir tarzda ona inanmayız." demiştiniz.

  • Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü

    "Allah vaadi haktır ve O Saat (hakikatin ortaya çıkacağı süreç) ki, onda şüphe yoktur" denildiğinde: "O Saat nedir, bilmiyoruz.. . Sadece bir zan olduğunu düşünüyoruz ve buna yakinimiz yok!" demiştiniz.

  • Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi

    Kendilerine ALLAH'ın sözünün bir gerçek ve Saat'in kesinleşmesi kaçınılmaz bir olay olduğu söylendiğinde siz, 'Saat'in ne olduğunu bilmeyiz! Biz sadece çeşitli sanılara sahibiz ve bu konuda kesin bir bilgi elde etmiş değiliz,' derdiniz.

  • Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an

    "Allah'ın verdiği söz gerçektir ve Sa'at'in* geleceğinden kuşku yoktur." dendiği zaman, siz: "Biz, o Sa'at nedir bilmeyiz? Yalnızca bir varsayım olduğunu sanıyoruz, kesin bilgi sahibi değiliz." dediniz.

  • Progressive Muslims

    And when it was said: "Surely God's promise is the truth, and there is no doubt about the coming of the Hour," you said: "We do not know what the Hour is! We are full of conjecture about it; we are not certain. "

  • Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation

    “And when it was said: ‘The promise of God is true, as is the Hour about which there is no doubt,’ you said: ‘We know not what the Hour is; we think only assumption, and We are not convinced.’”

  • Aisha Bewley

    When you were told, "Allah’s promise is true and so is the Hour, of which there is no doubt," you said, “We have no idea what the Hour is. We have only been conjecturing. We are by no means certain.”’

  • Rashad Khalifa The Final Testament

    When it is proclaimed that GOD's promise is the truth and that the Hour (of Judgment) is inevitable, you said, "We do not know what the Hour is! We are full of conjecture about it; we are not certain."

  • The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation

    And when it was said: "Surely the promise of God is the truth, and there is no doubt about the coming of the Hour," you said: "We do not know what the Hour is! We are full of conjecture about it; we are not certain."

  • Edip-Layth Quran: A Reformist Translation

    When it was said, "Surely God's promise is the truth, and there is no doubt about the coming of the moment," you said, "We do not know what the moment is! We are full of conjecture about it; we are not certain."