Nerede öğüt almak! Oysaki onlara apaçık bir resul gelmişti.
Bu öğüt, kıyamet anında onlara ne fayda sağlar ki? Çünkü daha önce hakikati ortaya apaçık olarak koyan bir peygamber gelmişti.
Bu hatırlamanın onlara ne yararı olabilir ki! Oysa kendilerine (gerçeği ulaştıran) apaçık bir elçi gelmişti.
Mesaja aldırış etmediler. Halbuki kendilerine apaçık bir elçi gelmişti.
Nerede öğüt almak! Oysaki onlara apaçık bir resul gelmişti.
Akıllarını nereden başlarına alacaklar ki? Onlara her şeyi ortaya koyan bir elçi geldi.
Nasıl öğüt alacaklar? Üstelik onlara, açıklayan bir elçi gelmişti.
Şimdi bu hatırlama, onlara nasıl bir yarar sağlar ki? Zira kendilerine hakikati apaçık ortaya koyan bir elçi gelmişti de,
Nerede onlarda öğüt almak? Yemin olsun, delillerle açıklayan bir resul gelmişti onlara.
Onlar için öğüt alıp düşünmek nerede? Onlara, açıklayan bir elçi gelmişti.
Onlara düşünmek, ibret almak nerede? Kendilerine apaçık anlatan bir peygamber geldi de,
(Ama) bu hatırlama (Son Saat'te) onlara ne fayda sağlar ki? Çünkü onlara daha önce hakikati apaçık ortaya koyan bir elçi gelmişti,
Nerede onlarda öğüt almak?! Oysa kendilerine (gerçeği) açıklayan bir peygamber gelmişti.
Onlara düşünmek, ıbret almak nerede? Kendilerine apaçık anlatan bir Resul geldi de
Artık onlar nasıl düşünüp öğüt alacaklar (öğüt alma zamanı geçti)? Oysa kendilerine apaçık bir elçi gelmişti.
Onlar için öğüt alıp düşünmek nerede? Onlara, açıklayan bir elçi gelmişti.
Onlar için düşünüb ibret almak nerede? Kendilerine (hakıykatleri) açıklayan bir peygamber geldiği halde.
Nerede onlarda öğüt almak? Kendilerine gerçeği açıklayan bir peygamber gelmişti.
-Onlar nereden öğüt alacaklar? Kendilerine apaçık bir elçi gelmişti.
(13-14) Onlar nerede, iman nerede! Onlar ibret alan, hisse kapan insanlar değil. Böyle olmadıkları için, gerçekleri apaçık anlatan Peygamber geldiği halde ona sırtlarını döndüler de: "Bu, başkaları tarafından bir şeyler belletilmiş delinin teki!" dediler.
Onlar nerede bu durumda, düşünüp ders almak nerede? Halbuki onlara apaçık bir Rasul de gelmişti.. .
Mesaja aldırış etmediler. Halbuki kendilerine apaçık bir elçi gelmişti.
Nerede öğüt almak! Oysaki onlara açıklayan bir rasul gelmişti.
How is it that now they remember, while a clarifying messenger had come to them
How should they have the reminder when a clear messenger has come to them,
How can they expect a Reminder when a clear Messenger has already come to them?
Now that it is too late, they remember! An enlightening messenger had come to them.
How is it that now they remember, while a clarifying messenger had come to them?
How is it that now they remember, while a clarifying messenger had come to them?