Onlar, bahçelerden, pınarlardan nicelerini geride bıraktılar.
- Onlar arkalarında ne bahçeler, pınarlar, ekinler, güzel konaklar, zevk ve safasını sürdükleri nice nimetler bırakmışlardı.
(25, 26, 27) Onlar geride bahçeler, (su) kaynakları, ekinler, değerli bir makam ve içinde zevk sürdükleri nimetler bırakmışlardı.
Onlar geride neler bırakmışlardı: Bahçeler, pınarlar,
Onlar, bahçelerden, pınarlardan nicelerini geride bıraktılar.
Arkalarında nice bahçeler, nice pınarlar bıraktılar,
Nice bahçelerini ve pınarlarını arkada bıraktılar.
Geriye nice nice has bahçeler ve su kaynakları bıraktılar;
Geriye nice bahçeler, nice pınarlar bıraktılar.
Onlar nice bahçeler ve pınarlar terketmişlerdi;
(onlar) neler bırakmışlardı; ne bahçeler; ne pınarlar;
(Onlar böylece yok oldular ve) arkalarında nice bahçeler bıraktılar, nice çeşmeler,
Onlar geride nice bahçeler, nice pınarlar bıraktılar.
Neler terketmişlerdi: ne Cennetler, ne kaynaklar,
Onlar geride nice şeyler bıraktılar: Bahçeler, çeşmeler.
Onlar nice bahçeler ve pınarlar terketmişlerdi.
(25-26-27) Onlar bağlardan, pınarlardan, ekinlerden (süslü mahfellerden, güzel konaklardan, içinde naz ve naıym ile yaşadıkları ihtişam (lar) dan neler, (nice şeyler) bırakdılar.
Onlar, nice nice bağları, pınarları bırakmışlardı.
Onlar nice bahçeleri ve pınarları terkettiler.
(25-27) Geride neler bırakmadılar neler!... Ne bağlar, bahçeler, ne pınarlar, ne çiftlikler... Ne güzel güzel konaklar, ne makamlar, içinde zevk-u safa sürdükleri ne nimetler!...
Nice cennet (bahçe) ve gözelerini terk ettiler.
Onlar geride neler bırakmışlardı: Bahçeler, pınarlar,
Onlar, bahçelerden, pınarlardan nicelerini geride bıraktılar.
How many paradises and springs did they leave behind
How many were the gardens and springs they left
How many gardens and fountains they left behind,
Thus, they left behind many gardens and springs.
How many gardens and springs did they leave behind?
How many paradises and springs did they leave behind?