Gaybın anahtarı yalnızca O'nun yanındadır. O'ndan başka hiç kimse onları bilemez. Karada ve denizde olan her şeyi bilir. Bir yaprak düşse mutlaka onu bilir. Yerin karanlığında tek bir dane, canlı ve cansız yoktur ki apaçık bir kitapta olmasın.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ve indehu | ve O'nun yanındadır | عند |
2 | mefatihu | anahtarları | فتح |
3 | l-gaybi | gayb'ın | غيب |
4 | la | ||
5 | yea'lemuha | onları bilmez | علم |
6 | illa | başkası | |
7 | huve | O'ndan | |
8 | ve yea'lemu | ve (O) bilir | علم |
9 | ma | ne varsa | |
10 | fi | ||
11 | l-berri | karada olan | برر |
12 | velbehri | ve denizde olan | بحر |
13 | ve ma | ||
14 | teskutu | düşmez | سقط |
15 | min | hiçbir | |
16 | verakatin | yaprak | ورق |
17 | illa | dışında | |
18 | yea'lemuha | onun bilgisi | علم |
19 | ve la | ve (yoktur) | |
20 | habbetin | bir dane | حبب |
21 | fi | içinde | |
22 | zulumati | karanlıkları | ظلم |
23 | l-erdi | yerin | ارض |
24 | ve la | ve (yoktur) | |
25 | ratbin | yaş | رطب |
26 | ve la | ve | |
27 | yabisin | kuru | يبس |
28 | illa | ancak | |
29 | fi | vardır | |
30 | kitabin | bir Kitapta | كتب |
31 | mubinin | apaçık | بين |
Gaybın anahtarları Allah'ın yanındadır; onları O'ndan başkası bilemez. O, karada ve denizde ne varsa bilir. O'nun ilmi dışında bir yaprak bile düşmez. Yerin karanlıkları içindeki tek bir tane, yaş ve kuru ne varsa hepsi apaçık bir kitaptadır.
Gaybın (bilinemeyen şeylerin) anahtarları, yalnızca O'nun yanındadır; onları O'ndan başkası bilemez. Karada ve denizde ne varsa hepsini bilir; O'nun bilgisi dışında bir yaprak bile düşmez. Yerin karanlıkları içindeki tek bir tane, yaş ve kuru ne varsa hepsi apaçık bir kitaptadır.
Gizliliklerin anahtarı onun elinde. O'ndan başkası onları bilmez. Karada ve denizde ne varsa onları bilir. Bilgisi dışında bir yaprak bile düşmez. Yerin karanlığında bir tane, yaş veya kuru hiçbir şey yok ki apaçık bir kitapta kayıtlı olmasın.
Gaybın anahtarı yalnızca O'nun yanındadır. O'ndan başka hiç kimse onları bilemez. Karada ve denizde olan her şeyi bilir. Bir yaprak düşse mutlaka onu bilir. Yerin karanlığında tek bir dane, canlı ve cansız yoktur ki apaçık bir kitapta olmasın.
Gizli bilgilerin (gaybın) anahtarları, Allah'ın yanındadır. Onları, O'ndan başkası bilmez. Karada ve denizde olan her şeyi, O bilir. O'nun bilgisi olmadan düşen bir tek yaprak yoktur. Yerin karanlıkları içindeki tek bir tane, yaş veya kuru ne varsa mutlaka apaçık bir kitapta (defterde) yer alır.
Gizli gerçeklerin anahtarları da O'nun katındadır; Kendisinden başkası onları bilmez. O, karada ve denizde olan her şeyi bilir. O'nun bilgisi dışında, bir yaprak bile düşmez. Toprağın altındaki karanlıklarda bir çekirdek veya hem yaş hem de kuru hiçbir şey yoktur ki, Apaçık Kitap'ta olmasın.
Zira gaybın anahtarları yalnızca O'nun katındadır; onu başkası değil, yalnızca O bilir. O, karada ve denizde olan-biten her şeyi bilir; hiç bir yaprak düşmez ki O bunu bilmesin; yerin derinliklerinde bir tek tohum, yaş-kuru hiçbir şey yoktur ki O'nun apaçık yasasına dahil olmasın.
Gaybın anahtarları O'nun yanındadır; onları O'ndan başkası bilmez. O, karada ve denizde olanı da bilir. O'nun bilgisi dışında bir yaprak bile düşmez. Toprağın karanlıklarındaki bir dane, yaş ve kuru her şey apaçık bir Kitap'ın içindedir.
Gaybın anahtarları O'nun katındadır, O'ndan başka hiç kimse gaybı bilmez. Karada ve denizde olanların tümünü O bilir, O, bilmeksizin bir yaprak dahi düşmez; yerin karanlıklarındaki bir tane, yaş ve kuru dışta olmamak üzere hepsi (ve her şey) apaçık bir kitaptadır.
Gaybın anahtarları O'nun yanındadır. Onları ancak O bilir. Karada ve denizde ne varsa yine O bilir. Bir yaprak düşmez ve yerin karanlıklarına bir tane gitmez ki O bilmesin. Yaş ve kuru hiçbir şey yoktur ki, o herşeyi açıklayan kitapta bulunmasın.
Çünkü, yaratılmış varlıkların idrakini aşan şeylerin anahtarları Onun katındadır: onları Allahtan başka kimse bilemez. O, karada ve denizde olan her şeyi bilir; bir yaprak düşmez ki O bundan haberdar olmasın; ve ne yeryüzünün derin karanlığında bir habbe, ne de canlı veya ölü hiçbir şey yoktur ki (Onun) apaçık fermanında kaydedilmiş olmasın.
Gaybın anahtarları yalnızca O'nun katındadır. Onları ancak O bilir. Karada ve denizde olanı da bilir. Hiçbir yaprak düşmez ki onu bilmesin. Yerin karanlıklarında da hiçbir tane, hiçbir yaş, hiçbir kuru şey yoktur ki apaçık bir kitapta (Allah'ın bilgisi dahilinde, Levh-i Mahfuz'da) olmasın.
Gaybin anahtarları onun yanındadır, onları ancak o bilir, hem kara ve denizde ne varsa bilir, bir yaprak düşmez, ve Arzın zulümatı içine bir habbede gitmez ki o bilmesin, ne bir yaş ne de bir kuru yoktur ki her hal bir kitabı mübinde olmasın
Gayb'ın (görünmez bilginin) anahtarları, O'nun yanındadır, onları O'ndan başkası bilmez. (O) karada ve denizde olan herşeyi bilir. Düşen bir yaprak, ki mutlaka onu bilir, yerin karanlıkları içinde gömülen dane, yaş ve kuru hiçbir şey yoktur ki, apaçık bir Kitapta olmasın.
Gaybın anahtarları O'nun katındadır. O'ndan başka hiç kimse gaybı bilmez. Karada ve denizde olanların tümünü O bilir. O bilmeksizin bir yaprak dahi düşmez. Yerin karanlıklarındaki bir tane, yaş ve kuru dışta olmamak üzere hepsi (ve her şey) apaçık bir kitaptadır.
Gaybın anahtarları Onun yanındadır. Kendinden başkası bunları bilmez. Karada ve denizde varsa hepsini O bilir. Onun ilmi dışında bir yaprak dahi düşmez. Yerin karanlıkları içindeki tek bir tane, yaş ve kuru (hiç bir şey) müstesna olmamak üzere hepsi apaçık bir kitabdadır.
Gaybın anahtarları O'nun katındadır. O'ndan başka kimse bilmez. Karada ve denizde olanı da O bilir. Bir yaprak düşmez ki; onu bilmesin. Yerin karanlıkları içindeki tek bir tane, yaş ve kuru müstesna olmamak üzere her şey apaçık bir kitabtadır.
Gaybın anahtarları O'nun yanındadır. Onları, kendisinden başkası bilmez. Karada ve denizde olan her şeyi bilir. Onun bilgisi olmadan hiç bir yaprak düşmez ve yerin karanlıklarında hiçbir tane, hiç bir yaş ve hiç bir kuru yoktur ki apaçık bir kitapta bulunmasın.
Bilinmeyen nice hazineler ve görünmeyen gayb aleminin anahtarları O'nun yanındadır. Onları Kendisinden başkası bilemez. Karada ve denizde ne varsa hepsini O bilir. O'nun haberi olmadan bir tek yaprak bile düşmez. Yer altı tabakalarının karanlıkları içindeki tek bir tane, hasılı yaş ve kuru hiç bir şey yoktur ki açık, net bir kitapta bulunmasın.
Gaybın (algılayamadıklarınızın) anahtarları (bilgisi) "HU"nun indindedir! (Hiç kimse) bilmez onları, ancak "HU"! Karada (açığa çıkmış - algılanabilen) ve denizde (derinde - ilimde) ne var ise O bilir.. . O'nun bilgisi dışında bir yaprak düşmez (çünkü her bir şey "HU"nun Esma'sıyla açığa çıkmıştır). . . Ne Arz'ın karanlıklarında bir habbe (tane), ne de yaş ve kuru (bir şey) yoktur ki Kitab-ı Mubiyn'de (apaçık evren kitabında) bulunmasın.
Gizliliklerin anahtarı onun elinde. O'ndan başkası onları bilmez. Karada ve denizde ne varsa onları bilir. Bilgisi dışında bir yaprak bile düşmez. Yerin karanlığında bir tane, yaş veya kuru hiçbir şey yok ki apaçık bir kitapta kayıtlı olmasın.
Gaybın anahtarı yalnızca O'nun yanındadır. O'ndan başka hiç kimse onları bilemez. Karada ve denizde olan her şeyi bilir. Bir yaprak düşse mutlaka onu bilir. Yerin karanlığında tek bir dane, canlı ve cansız yoktur ki apaçık bir kitapta olmasın.
And with Him are the keys to the unseen, none know them except He. And He knows what is in the land and in the sea; and not a leaf falls except with His knowledge; nor a seed in the darkness of the Earth; nor anything moist or anything dry; all is in a clear record.
And with Him are the keys of the Unseen; and none knows them but He. And He knows what is in the land and the sea; and not a leaf falls but He knows it; nor is there a grain in the darknesses of the earth, and nothing moist or dry, but is in a clear writ.
The keys of the Unseen are in His possession. No one knows them but Him. He knows everything in the land and sea. No leaf falls without His knowing it. There is no seed in the darkness of the earth, and nothing moist or dry which is not in a Clear Book.
With Him are the keys to all secrets; none knows them except He. He knows everything on land and in the sea. Not a leaf falls without His knowledge. Nor is there a grain in the depths of the soil. Nor is there anything wet or dry, that is not recorded in a profound record.
And with Him are the keys of the unseen, none know them except He. And He knows what is in the land and in the sea; and not a leaf falls except He knows of it; nor a seed in the darkness of the earth; nor anything moist or anything dry; all in a clear record.
With Him are the keys to the unseen, none knows them except He. He knows what is in the land and in the sea; and not a leaf falls except with His knowledge; nor a seed in the darkness of the earth; nor anything moist or anything dry; all is in a clear book.