De ki: "Allah'ı bırakıp da bize faydası da zararı da olmayan şeylere mi yalvaralım? Allah, bizi doğru yola ilettikten sonra, ökçelerimiz üzerinde gerisin geri mi dönelim? Arkadaşlarının "Bize gel" diye doğru yola çağırdıkları; şeytanların ise ayartıp şaşırttığı kimse gibi mi olalım? De ki: "Doğru yol ancak Allah'ın gösterdiği yoldur. Ve biz Âlemlerin Rabb'ine teslim olmakla emrolunduk."
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | kul | de ki | قول |
2 | ened'u | mi yalvaralım? | دعو |
3 | min | ||
4 | duni | başka | دون |
5 | llahi | Allah'tan | |
6 | ma | şeylere | |
7 | la | ||
8 | yenfeuna | bize yarar vermeyen | نفع |
9 | ve la | ||
10 | yedurruna | ve zarar vermeyen | ضرر |
11 | ve nuraddu | ve döndürülüp | ردد |
12 | ala | üzerinde | |
13 | ea'kabina | ökçelerimiz | عقب |
14 | bea'de | sonra | بعد |
15 | iz | ||
16 | hedana | bizi doğru yola ilettikten | هدي |
17 | llahu | Allah | |
18 | kallezi | gibi mi? | |
19 | stehvethu | ayartarak | هوي |
20 | ş-şeyatinu | şeytanların | شطن |
21 | fi | ||
22 | l-erdi | çölde bıraktıkları | ارض |
23 | hayrane | şaşkın bir halde | حير |
24 | lehu | kimse | |
25 | eshabun | arkadaşlarının ise | صحب |
26 | yed'unehu | çağırdıkları | دعو |
27 | ila | ||
28 | l-huda | doğru yola | هدي |
29 | 'tina | Bize gel! diye | اتي |
30 | kul | de ki | قول |
31 | inne | muhakkak | |
32 | huda | yol gösterme | هدي |
33 | llahi | Allah'ın | |
34 | huve | ancak | |
35 | l-huda | yol göstermesidir | هدي |
36 | ve umirna | ve bize emredilmiştir | امر |
37 | linuslime | teslim olmamız | سلم |
38 | lirabbi | Rabbine | ربب |
39 | l-aalemine | alemlerin | علم |
De ki: "Allah'ı bırakıp da, bize ne fayda ne de zarar veren şeylere mi yalvaralım? Allah bizi doğru yola ilettikten sonra topuklarımızın üzerinde gerisin geri mi dönelim? Tıpkı kendisini doğru yola çağıran arkadaşları: 'Bizimle gel' diye seslendikleri halde şeytanların ayartmasına kapılıp dünyevi zevkler peşinde körü körüne koşturan kimse gibi mi olalım?" De ki: "Allah'ın gösterdiği yol, doğru yolun ta kendisidir ve biz alemlerin Rabbine teslim olmakla emrolunduk."
De ki: "Allah'ı bırakıp da bize yarar da zarar da veremeyecek olan şeylere mi yalvaralım? Allah bizi doğru yola ulaştırdıktan sonra, halkının ‘Bize gel!' diye doğru yola çağırdıkları hâlde, şeytanların ayartıp şaşkın şaşkın yeryüzünde dolaştırdığı kimse gibi topuklarımız üzerinde gerisin geri (inkârcılığa) mı döndürüleceğiz?" De ki: "Şüphesiz ki Allah'ın rehberliği, gerçek rehberliktir. Bize ‘âlemlerin Rabbine teslim olmamız' emredilmiştir.
De ki: "ALLAH'tan başka, bize yarar ve zarar veremeyenlere mi yalvaralım? ALLAH bizi doğru yola ulaştırdıktan sonra ökçelerimiz üzerinde gerisin geriye mi dönelim? sapkınların ayartıp yeryüzünde şaşırttığı ve arkadaşlarının, ‘Gel, bizimle birlikte doğru yola gel' diye çağırdıkları şaşkın bir kimse gibi mi olalım?" De ki: "Gerçek yol gösterme ALLAH'ın yol göstermesidir. Evrenlerin Efendisine teslim olmakla emredildik."
De ki: "Allah'ı bırakıp da bize faydası da zararı da olmayan şeylere mi yalvaralım? Allah, bizi doğru yola ilettikten sonra, ökçelerimiz üzerinde gerisin geri mi dönelim? Arkadaşlarının "Bize gel" diye doğru yola çağırdıkları; şeytanların ise ayartıp şaşırttığı kimse gibi mi olalım? De ki: "Doğru yol ancak Allah'ın gösterdiği yoldur. Ve biz Âlemlerin Rabb'ine teslim olmakla emrolunduk."
De ki "Allah ile aranıza koyduklarınızdan bize ne yarar sağlayacak, ne de zarar verebilecek olanı yardıma çağırıp da Allah bizi yola getirmişken izlerimiz üzerine gerisin geriye mi çevrilelim?" Ahalisi: "Bize gel" diye doğru yola çağırdığı halde şeytanların bir yerde arzusuna uydurup şaşkına çevirdiği kimse gibi mi olalım?" De ki "Doğru yol Allah'ın yoludur. Biz, varlıkların Rabbine teslim olma emri aldık."
De ki: "Allah'tan başka bir de ayrıca, bize ne bir yarar ne de bir yitim veremeyecek olanlara mı yakarışlarda bulunalım? Allah, bizi doğru yola eriştirdikten sonra, şeytanların ayartarak yeryüzünde şaşkın bıraktığı ve yoldaşlarının da ‘Bizim yolumuza gel!' diyerek çağırdıkları kimseler gibi, topuklarımız üzerinde geriye mi döndürülelim?" De ki: "Kuşkusuz, Allah'ın gösterdiği yol, doğru yoldur. Evrenlerin Efendisine teslim olmamız, bize buyruk verildi!"
De ki: "Biz, Allah'ı bırakıp da bize ne faydası dokunan ne de zarar veren şeylere mi yalvaralım? Ve tıpkı "bizimle gel!" diye kendisini doğru yola çağıran arkadaşları dururken şeytanların ayartmalarına kapılıp dünyevi zevklerin peşine tutkulu bir biçimde takılan kimse gibi, Allah bizi doğru yola ilettikten sonra topuklarımız üzerinde gerisin geri mi dönelim? De ki: "Hiç şüphe yok ki yegane rehberlik Allah'ın rehberliğidir ve biz Alemlerin Rabbine kayıtsız-şartsız teslim olmakla emrolunduk;
De ki: "Allah'ın berisinden, bize yarar da zarar da veremeyecek şeylere mi yakaralım? Allah bize kılavuzluk ettikten sonra ökçelerimiz üstüne geri mi döndürelim? O kişi gibi, şeytanlar kendisini ayartıp yeryüzünde şaşkın dolaşır hale getirmişlerdir. Oysaki onun, "Bize gel!" diye doğruya ve güzele çağıran arkadaşları vardır." De ki: "Allah'ın kılavuzluğudur gerçek kılavuzluk. Alemlerin Rabbi Allah'a teslim olmakla emrolunduk biz."
De ki: "Bize yararı ve zararı olmayan Allah'tan başka şeylere mi tapalım? Allah bizi hidayete erdirdikten sonra, şeytanların ayartarak yerde şaşkınca bıraktıkları, arkadaşlarının da: "Doğru yola, bize gel" diye kendisini çağırdığı kimse gibi topuklarımız üzerinde gerisin geri mi döndürülelim?" De ki: "Hiç şüphesiz Allah'ın yolu, asıl yoldur. Ve biz alemlerin Rabbine (kendimizi) teslim etmekle emrolunduk."
De ki: "Biz hiç Allah'ı bırakıp da bize ne fayda, ne de zarar vermeyecek nesnelere yalvarır mıyız? Ve Allah bizi hidayetine kavuşturmuş iken ardımıza (şirke) döner miyiz? Arkadaşları, bize gel, diye doğru yola çağırdıkları halde yeryüzünde şaşkın şaşkın dolaşıp, şeytanların ayartarak uçuruma çektikleri o avanak kimse gibi. De ki: "Allah'ın hidayet yolu doğru yolun ta kendisidir. Ve biz alemlerin Rabbine teslimiyet göstermekle emrolunduk."
De ki: "Biz, Allahın yerine bize ne faydası dokunan ne de zarar verebilen şeylere mi yalvaralım? Ve Allah bizi doğru yola ilettikten sonra topuklarımızın üzerinde gerisin geri mi dönelim? Tıpkı kendisini doğru yola çağıran arkadaşları (uzaktan) "Bizimle gel!" diye seslendikleri halde şeytanların ayartmasına kapılıp dünyevi zevkler peşinde körü körüne koşturan kimse gibi (mi olalım?)" De ki: "Şüphe yok ki Allahın rehberliği, yegane rehberliktir; ve biz, kendimizi bütün alemlerin Rabbine teslim etmekle emrolunduk,
De ki: "Allah'ı bırakıp da bize faydası olmayan, zararı da dokunmayan şeylere mi tapalım? Allah, bizi hidayete kavuşturduktan sonra gerisingeri (şirke) mi döndürülelim? Arkadaşları 'bize gel!' diye doğru yola çağırdıkları halde, yeryüzünde şaşkın şaşkın dolaşıp şeytanların ayarttığı kimse gibi mi (olalım)?" De ki: "Hiç şüphesiz asıl doğru yol Allah'ın yoludur. Bize alemlerin Rabbine boyun eğmek emrolundu."
De ki hiç biz Allahı bırakır da bize ne menfaat ne zarar yapamıyacak nesnelere yalvarır mıyız? ve Allah bizi hidayetine kavuşturmuş iken ardımıza döner miyiz? o avanak gibi ki Arzda şaşkın şaşkın dolaşırken kendini şeytanlar ayartıb uçuruma çekmekte, beride ise arkadaşları var bize gel diye onu doğru yola çağırıb duruyorlar, de ki her halde hidayet Allah hidayeti ve biz şöyle emr edildik: Halıs müslim olalım rabbülalemine
De ki: "Allah'tan başka, bize ne yarar, ne zarar vermeyen şeylere mi yalvaralım? Ve Allah bizi doğru yola ilettikten sonra, ökçelerimiz üzerinde (eski durumumuza) döndürülüp; şeytanların ayartarak şaşkın bir halde çölde bıraktıkları; arkadaşlarının ise "Bize gel!" diye doğru yola çağırdıkları kimse gibi (şaşkın bir duruma) mı düşelim?" De ki: "Yol gösterme, ancak Allah'ın yol göstermesidir. Bize, alemlerin Rabbine teslim olmamız emredilmiştir."
De ki: "Bize yararı ve zararı olmayan, Tanrı'dan başka şeylere mi tapalım?" Tanrı bizi hidayete erdirdikten sonra, şeytanların ayartarak yerde (yeryüzünde) şaşkınca bıraktıkları arkadaşlarının da: "Doğru yola, bize gel" diye kendisini çağırdığı kimse gibi topuklarınız üzerinde gerisin geri mi döndürülelim?" De ki: "Hiç kuşkusuz Tanrı'nın yolu asıl yoldur. Ve bize alemlerin rabbine (kendimizi) teslim etmemiz buyuruldu."
De ki: "Allahı bırakıb da bize ne faide, ne zarar yapamayacak olan şeylere (putlara) mı tapalım? Allah bizi doğru yola iletdikden sonra — şeytanların sapdırıp şaşkın bir halde çöle düşürmek istedikleri, arkadaşlarının ise "Bize gel" diye yola çağırdıkları kimse gibi — ökçelerimizin üzerine gerisin geri mi (şirke) döndürülelim"? De ki: "Allahın hidayet yolu şübhesiz ki doğru yolun ta kendisidir ve biz (kendimizi) kainatın Rabbine teslim etmemizle emrolunmuşuzdur.
De ki: Allah'ı bırakıp da bize fayda ve zarar veremeyen şeylere mi yalvaralım? Allah bizi hidayete erdirdikten sonra arkadaşları; bize gel, diye doğru yola çağırırken; şeytanların saptırıp şaşkın bir halde çöle düşürmek istedikleri kimse gibi ökçelerimizin üstünden gerisin geri mi dönelim? De ki: Allah'ın hidayeti, asıl hidayetin kendisidir. Ve biz; alemlerin Rabbına teslim olmakla emrolunduk.
(71-72). De ki: -Allah, bize hidayet verdikten sonra, şeytanların yeryüzünde ayartıp, şaşkın bir vaziyette bıraktıkları, dostlarının ise "bize gel" diyerek doğru yola davet ettikleri kimse gibi, topuklarımız üzerinde geri dönelim de bize faydası da zararı da dokunmayan Allah'tan başka şeylere mi yalvaralım? Yine de ki: -Allah'ın hidayeti, işte asıl hidayet odur. Biz, alemlerin Rabbine teslim olmakla, namaz kılmak ve Allah'tan korkmakla emrolunduk. Huzurunda toplanacağınız O'dur.
De ki: "Allah'tan başka, bize, yalvarıp ibadet ettiğimiz takdirde fayda, terkettiğimiz takdirde zarar veremeyen şeylere mi yalvaralım?Allah bizi doğru yola koyduktan sonra şeytanların kandırıp şaşkın bir halde çöle düşürdükleri, arkadaşlarının ise "Bize gel!" diye doğru yola çağırıp durdukları ahmak gibi, gerisin geriye İslam'dan şirke mi dönelim?De ki: "Allah'ın gösterdiği yol, tek doğru yoldur ve bize alemlerin Rabbine teslim olmamız emrolundu."
De ki: "Allah dunundan, bize ne fayda ve ne de zarar vermeyen şeylere mi dua edip yakaralım? Allah bizi doğru yola hidayet ettikten sonra, gerisin geri şirke mi döndürülelim? 'Bize gel' diye doğru yola çağıran arkadaşları olduğu halde, şeytanların ayartıp uçuruma çektiği ahmak gibi mi olalım?".. . De ki: "Allah hidayeti işte o hidayettir! Biz alemlerin Rabbine teslim olmakla emrolunduk. "
De ki: 'ALLAH'tan başka, bize yarar ve zarar veremiyenlere mi yalvaralım? ALLAH bizi doğru yola ulaştırdıktan sonra ökçelerimiz üzerinde gerisin geriye mi dönelim? Şeytanların ayartıp yeryüzünde şaşırttığı ve arkadaşlarının, 'Gel, bizimle birlikte doğru yola gel' diye çağırdıkları şaşkın bir kimse gibi mi olalım?' De ki: 'Gerçek yol gösterme ALLAH'ın yol göstermesidir. Evrenlerin Rabbine teslim olmakla emredildik.'
De ki: "Allah'ı bırakıp da bize faydası da zararı da olmayan şeylere mi yalvaralım? Allah, bizi doğru yola ilettikten sonra, ökçelerimiz üzerinde gerisin geri mi dönelim? Arkadaşlarının "Bize gel" diye doğru yola çağırdıkları; şeytanların ise ayartıp şaşırttığı kimse gibi mi olalım? De ki: "Hidayet ancak Allah'ın hidayetidir. Ve biz Âlemlerin Rabb'ine teslim olmakla emrolunduk."
Say: "Shall we call upon other than God what cannot benefit us or harm us, and we turn back on our heels after God has guided us" This is like the one whom the devils have managed to mislead on Earth, he is confused, having friends who call him to the guidance: "Come to us!" Say: "The guidance is God's guidance, and we have been ordered to surrender to the Lord of the worlds. "
Say thou: “Shall we call, rather than to God, to what neither profits us nor harms us, and be turned back on our heels after God has guided us? — like one whom the satans seduce in the earth, lost in confusion, he having companions inviting him to guidance: ‘Come thou to us!’” Say thou: “The guidance of God, that is guidance; and we have been commanded to submit to the Lord of All Creation”;
and to establish salat and have taqwa of Him. It is He to Whom you will be gathered.’
Say, "Shall we implore, beside GOD, what possesses no power to benefit us or hurt us, and turn back on our heels after GOD has guided us? In that case, we would join those possessed by the devils, and rendered utterly confused, while their friends try to save them: 'Stay with us on the right path.' " Say, "GOD's guidance is the right guidance. We are commanded to submit to the Lord of the universe.
Say: "Shall we call upon other than God what cannot benefit us or harm us, and we turn back on our heels after God has guided us?" This is like the one whom the devils have managed to mislead on the earth, he is confused, having friends who call him to the guidance: "Come to us!" Say: "The guidance is the guidance of God, and we have been ordered to submit to the Lord of the worlds."
Say, "Shall we call upon other than God what cannot benefit us or harm us, and we turn back on our heels after God has guided us?" This is like the one whom the devils have managed to mislead on earth, he is confused, having friends who call him to the guidance: "Come to us!" Say, "The guidance is God's guidance, and we have been ordered to peacefully surrender to the Lord of the worlds."