İman edip hicret edenler, Allah yolunda cihat edenler; barındıran ve yardım edenler işte onlar gerçek Mü'minlerdir. Onlar için bağışlanma ve kerim bir rızık vardır.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | vellezine | onlar ki | |
2 | amenu | inandılar | امن |
3 | ve haceru | ve hicret ettiler | هجر |
4 | ve cahedu | ve savaştılar | جهد |
5 | fi | ||
6 | sebili | yolunda | سبل |
7 | llahi | Allah | |
8 | vellezine | ve onlar ki | |
9 | avev | barındırdılar | اوي |
10 | ve nesaru | ve yardım ettiler | نصر |
11 | ulaike | işte | |
12 | humu | onlardır | |
13 | l-mu'minune | mü'minler | امن |
14 | hakkan | gerçek | حقق |
15 | lehum | onlar için vardır | |
16 | megfiratun | bağışlanma | غفر |
17 | ve rizkun | ve rızık | رزق |
18 | kerimun | bol | كرم |
İman edip de Allah yolunda hicret ve cihad edenler, muhacirleri barındırıp onlara yardım edenler var ya, işte gerçek müminler onlardır. Onlar için af ve bol rızık vardır.
İman edip Allah yolunda hicret ve cihad edenler (fedakârlık yapanlar), (muhacirleri) barındırıp yardım edenler (ensar) var ya, işte gerçek müminler onlardır. Onlar için bağışlanma ve değerli bir rızık vardır.
Gerçeği onaylayanlar, ALLAH yolunda göç edip çaba gösterenler ve onları barındırıp yardım edenler, işte bunlar gerçek iman edenlerdır. Onlar için bağışlanma ve bol rızık vardır.
İman edip hicret edenler, Allah yolunda cihat edenler; barındıran ve yardım edenler işte onlar gerçek Mü'minlerdir. Onlar için bağışlanma ve kerim bir rızık vardır.
İnanıp güvenerek hicret eden ve Allah yolunda mücadele (cihad) edenler ile bunları barındırıp yardım edenler (ensar) var ya; işte onlar gerçek müminlerdir. Onlar için bağışlama ve bol rızık vardır.
İnananlar, göç edenler, Allah'ın yolunda çaba gösterenler, barındıranlar ve yardım edenler; gerçek inananlar, işte onlardır. Onlar için, bağışlanma ve bol geçimlik vardır.
Hani o imanda sebat eden, zulüm diyarından göç eden, Allah yolunda var gücüyle çaba gösteren ve onlara kucak açıp yardım edenler var ya: onlar gerçek birer mü'mindirler: Onları, engin bir bağış ve görkemli bir rızık beklemektedir.
O inanıp hicret edenler, Allah yolunda didinenler, o barındırıp yardımcı olanlar var ya, gerçek müminler işte onlardır! Bir bağışlanma var onlar için, bol bir rızık var.
İman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda cihad edenler ile (hicret edenleri) barındıranlar ve yardım edenler, işte gerçek mü'min olanlar bunlardır. Onlar için bir bağışlanma ve üstün bir rızık vardır.
İman edip hicret eden ve Allah yolunda cihada gidenlerle onları barındırıp yardıma koşanlar, işte onlardır gerçek mü'minler. Onlara bir bağışlama ve bol rızık vardır.
Ve o imana erişen, zulmün hüküm sürdüğü diyardan göç eden ve Allah yolunda elinden gelen her türlü çabayı gösteren kimselerle (onlara) kol kanat gerip yardım eden kimseler; işte bunlardır, gerçekten inanan kimseler! Günahlarından bağışlanma ve çok kutlu bir rızık beklemektedir onları.
İman edip hicret eden ve Allah yolunda cihad edenler ve (muhacirleri) barındırıp (onlara) yardım edenler var ya; işte onlar gerçek mü'minlerdir. Onlar için bir bağışlanma ve bol bir rızık vardır.
O kimseler ki iyman edib hicret ettiler ve Allah yolunda cihada gittiler, ve o kimseler ki iyva ettiler, yardıma koştular, işte bunlar hakka mü'minlerdir, bunlara bir mağfiret var ve kerim bir rızk var
Onlar ki, inandılar, hicret ettiler, Allah yolunda savaştılar ve onlar ki, (göçmenleri) barındırdılar ve (onlara) yardım ettiler, işte gerçek mü'minler onlardır. Onlar için bağış ve bol rızık vardır.
İnananlar, hicret edenler ve Tanrı yolunda cihad edenler ile (hicret edenleri) barındıranlar ve yardım edenler, işte gerçek inançlılar bunlardır. Onlar için bir bağışlanma ve üstün bir rızık vardır.
İman edib de Allah yolunda hicret ve cihad edenler, barındıranlar, yardım edenler: İşte gerçek mü'min olanlar bunlardır. Mağfiret ve uçsuz bucaksız rızık da onlarındır.
İman edip hicret edenler, Allah yolunda cihad edenler, barındıranlar ve yardım edenler; işte onlar, gerçek mü'minlerdir. Onlar için mağfiret ve cömertçe verilmiş rızıklar vardır.
İman edip, hicret eden, Allah yolunda cihat eden, barındıran ve yardım edenler, işte onlar gerçek müminlerdir. Onlara bağış ve bol rızıklar vardır.
İman edip hicret edenler, Allah yolunda cihad edenlerle onlara kucak açıp yardım eden Ensar var ya, İşte gerçek müminler bunlardır. Bunlara bir mağfiret, pek değerli bir nasip vardır.
Onlar ki iman ettiler, hicret ettiler, Allah yolunda mücahede ettiler ve onlar ki (hicret edenleri) barındırdılar ve yardım ettiler; işte onlar imanı tam hakkını vererek yaşayan iman edenlerdir! Onlar için bağışlanma ve rızk-u kerim (bol rızık) vardır.
İnananlar, ALLAH yolunda göç edip çaba gösterenler ve onları barındırıp yardım edenler, işte bunlar gerçek inananlardır. Onlar için bağışlanma ve bol rızık vardır.
İman edip hicret edenler, Allah yolunda cihat edenler; barındıran ve yardım edenler işte onlar gerçek mü'minlerdir. Onlar için bağışlanma ve kerim bir rızık vardır.
And those who have believed and emigrated and strived in the cause of God, and those who sheltered and supported, these are truly the believers. They will have a forgiveness and a generous provision.
And those who heed warning, and emigrate, and strive in the cause of God, and those who give shelter and help: it is they who are the believers in truth; they have forgiveness and a noble provision.
Those who have iman and have made hijra and done jihad in the Way of Allah and those who have given refuge and help, they are the true muminun. They will have forgiveness and generous provision.
Those who believed and emigrated, and strove in the cause of GOD, as well as those who hosted them and gave them refuge, and supported them, these are the true believers. They have deserved forgiveness and a generous recompense.
And those who have believed and emigrated and strived in the cause of God, and those who have sheltered and supported, these are truly the believers. They will have a forgiveness and a generous provision.
Those who have acknowledged and emigrated and strived in the cause of God, and those who sheltered and supported, these are truly those who acknowledge. They will have forgiveness and a generous provision.