"Veya ona bir hazine verilseydi veya kendisinden yiyeceği bir bahçesi olsaydı ya!" Bu zalimler: "Siz yalnızca büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz." dediler.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ev | yahut değil mi? | |
2 | yulka | atılmalı | لقي |
3 | ileyhi | üstüne | |
4 | kenzun | bir hazine | كنز |
5 | ev | yahut | |
6 | tekunu | olmalı değil mi? | كون |
7 | lehu | kendisinin | |
8 | cennetun | bir bahçesi | جنن |
9 | ye'kulu | yiyeceği | اكل |
10 | minha | ondan (ürününden) | |
11 | ve kale | ve dediler ki | قول |
12 | z-zalimune | zalimler | ظلم |
13 | in | ||
14 | tettebiune | siz uymuyorsunuz | تبع |
15 | illa | başkasına | |
16 | raculen | bir adam(dan) | رجل |
17 | meshuran | büyülenmiş | سحر |
"Yahut kendisine bir hazine verilseydi veya meyvelerinden yiyeceği bir bahçesi olsaydı ya!" Bu zalimler, "Sizler sırf büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz" dediler.
Veya kendisine bir hazine verilmeli ya da beslenebileceği bir bahçesi olmalı (değil miydi)?" (Ayrıca) o zalimler "Siz sadece büyülenmiş bir adama uymaktasınız!" dediler.
"Yahut kendisine bir hazine atılsaydı veya kendisinin bir bahçesi olsaydı ve ondan yeseydi!" Hatta zalimler, "Siz, büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz!" dediler.
"Veya ona bir hazine verilseydi veya kendisinden yiyeceği bir bahçesi olsaydı ya!" Bu zalimler: "Siz yalnızca büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz." dediler.
Ya da ona bir hazine indirilseydi yahut yiyeceğini sağlayacağı bir bahçesi olsaydı ya?" O zalimler şunu da dediler: "Sizin yaptığınız sadece, büyüye kapılmış bir kişinin peşinden gitmektir."
Veya "Ona, bir gömü verilseydi?" veya "İçinden yiyeceği bir bahçesi olsaydı?" Haksızlık yapanlar, bir de şöyle dediler: "Yalnızca, büyülenmiş bir adamı izliyorsunuz!"
Ya da kendisine (gökten) bir hazine bırakılsaydı, veya ondan yiyip içerek (safa sürdüğü) kendisine ait bir cenneti olsaydı?" dediler.Bir de kalkıp o zalimler; "Eğer (ona) uymuş olsaydınız, sihirlenmiş bir adamdan başkasına uymamış olacaktınız" dediler.
"Yahut ona bir hazine gönderilmeli, yahut ürününden yediği bir bahçesi olmalı değil miydi?" O zalimler şunu da söylediler: "Sizler büyülenmiş bir adamdan başkasının ardı sıra gitmiyorsunuz."
"Ya da kendisine bir hazinenin bırakılması veya (ürünlerinden) yemekte olduğu bir bahçesi olması (gerekmez miydi)?" Zulmedenler dedi ki: "Siz olsa olsa, ancak büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz."
Veya ona bir hazine bırakılsa ya da onun güzel bir bahçesi olsa da ondan yese ya!" dediler. Yine o zalimler: "Siz, yalnız büyülenmiş bir adama tabi oluyorsunuz!" dediler.
Yahut kendisine (Allah tarafından) bir hazine verilseydi, yahut (zahmetsiz) yiyip içtiği (tılsımlı) bir bahçesi olsaydı ya!" Ve bu zalimler (birbirlerine): "Eğer (Muhammed'e) uyacak olsaydınız, büyülenmiş bir adamdan başkasına (uymuş, olmazdınız)!" diyorlar.
"Yahut kendisine bir hazine verilseydi veya ürününden yiyeceği bir bahçesi olsaydı ya!" Zalimler, (inananlara): "Siz ancak büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz" dediler.
Veya ona bir hazine bırakılıverse, yahud güzel bir bağçesi olsa da ondan yese ya! hem o zalimler "siz, sırf büyülenmiş bir adama tabi' oluyorsunuz" dediler
"Yahut üstüne bir hazine atılmalı, yahut kendisinin ürününden yiyeceği bir bahçesi olmalı değil mi?" Ve zalimler: "Siz başka değil, sadece büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz" dediler.
"Ya da kendisine bir hazinenin bırakılması veya (ürünlerinden) yemekte olduğu bir bahçesi olması (gerekmez miydi)?" Zulmedenler dedi ki: "Siz olsa olsa, ancak büyülenmiş birisine (erkeğe) uyuyorsunuz."
"Yahud ona (gökden) bir hazine atılmalı, yahud onun, (meyvelerinden) yiyeceği bir bostanı bulunmalı değil miydi"? O zaalimler (kafirler, mü'minlere) dedi ki: "Siz büyülenmiş bir adamdan başkasına tabi' olmuyorsunuz"!
Yahut kendisine bir hazine verilmeli veya besleneceği bir bahçe olmalı değil miydi? O zalimler dediler ki: Siz, büyülenmiş bir adamdan başkasına tabi olmuyorsunuz.
Veya kendisine bir hazine verilseydi, veya bir bahçesi olsaydı da oradan yeseydi.. Zalimler "Siz büyülenmiş bir adamdan başkasına uymuyorsunuz" dediler.
"Yahut kendine bir hazine verilse, yahut kendisinin içinden yiyeceği bir bahçesi olsaydı!" Hasılı o zalimler: "Doğrusu siz, sadece büyülenmiş bir adamın peşine düşmüşsünüz." dediler.
"Yahut O'na bir hazine verilmesi ya da yiyeceği özel bir bahçesi olması.. . " Zalimler (birbirlerine) şöyle konuştular: "Siz ancak büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz!"
'Yahut kendisine bir hazine atılsaydı, veya kendisinin bir bahçesi olsaydı ve ondan yeseydi!' Hatta zalimler, 'Siz, büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz,' dediler.
"Veya ona bir hazine verilseydi veya kendisinden yiyeceği bir bahçesi olsaydı ya!" Bu zalimler: "Siz yalnızca büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz." dediler.
"Or that a treasure is given to him, or that he has a paradise that he eats from. " And the wicked said: "You are but following a man bewitched!"
“Or a treasure were but sent to him! Or there were for him but a garden from which he ate!” And the wrongdoers say: “You follow only a man taken by sorcery.”
Why has treasure not been showered down on him? Why does he not have a garden to give him food?’ The wrongdoers say, ‘You are merely following a man who is bewitched. ’
Or, "If only a treasure could be given to him!" Or, "If only he could possess an orchard from which he eats!" The transgressors also said, "You are following a bewitched man."
"Or that a treasure is given to him, or that he has a paradise that he eats from." And the wicked said: "You are but following a man bewitched!"
"Or that a treasure is given to him, or that he has a paradise that he eats from." The wicked said, "You are but following a man bewitched!"