Haber verici ve uyarıcı olarak. Fakat insanların çoğu ondan yüz çevirmekte ve onu dinlememektedirler.
Müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderilmiştir. Buna rağmen onların çoğu yüz çevirip dinlemezler.
(3, 4) (Bu), ayetleri Arapça bir Kur'an olarak açıklanmış,* bilen bir toplum için müjdeleyici ve uyarıcı olarak (indirilmiş) bir kitaptır. Fakat onların çoğu yüz çevirdi; artık dinlemezler.
Bir müjdeci ve bir uyarıcıdır. Ancak onların çoğunluğu ondan yüz çevirmiştir; onlar işitmezler.
Haber verici ve uyarıcı olarak. Fakat insanların çoğu ondan yüz çevirmekte ve onu dinlememektedirler.
(Kitap) Müjdeleyen ve uyaran bir yapıdadır ama çokları ondan yüz çevirir; dinlemezler.
Muştulayıcı ve uyarıcıdır. Fakat onların çoğu yüz çevirmiştir; artık duymazlar.
bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak: ama (uyarılanlar var ya), onların çoğu yüz çevirmiştir; artık onlar işitmezler.
Muştulayıcı ve uyarıcı olarak. Onların pek çoğu yüz çevirdi; kulak verip dinlemezler onlar.
Bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak. Ama çoğu yüz çevirdiler. Artık onlar dinlemezler.
Hem müjdeci olarak, hem gocundurucu; onun için çokları onlara başını çevirmiştir de işitmezler.
güzel haberleri müjdeleyici ve uyarıcı olarak. Fakat (bu ilahi kelam insanlara ne zaman tebliğ edilse) çoğu yüz çevirir ki (mesajını) duymasınlar;
Müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderilmiştir. Fakat onların çoğu yüz çevirmiştir. Artık onlar işitmezler.
Hem müjdeci olarak hem gocundurucu, onun için çokları başını çevirmiştir de onlar işitmezler.
Müjdeleyici ve uyarıcı olarak (gönderilmiştir). Fakat çokları yüz çevirmiştir; onlar işitmezler.
Bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak. Ama çoğu yüz çevirdiler. Artık onlar dinlemezler.
(2-3-4) (Bu), ayetleri — bilecek (anlayacak) her hangi bir kavm için — ayrı ayrı açıklanmış, (hükmünce amel edenlere) müjdeler verici, (muhaaliflerini başlarına gelecek fena akıbetlerle) korkutucu, Arabca bir Kur'an olmak üzere Rahman (ve) Rahıym tarafından indirilmiş bir kitabdır. (Böyle iken) onların çoğu (bunu düşünüb kabulden) yüz çevirmişdir. Artık dinlemezler onlar.
Müjdeleyici ve uyarıcı olarak. Ama onların çoğu yüz çevirmiştir, artık onlar işitmezler.
Müjdeci ve uyarıcıdır. Oysa çokları işitmeyerek yüz çevirmiştir.
Bu kitap, Allah'ın rahmeti ile müjdelemek, cezasını haber vererek uyarmak için gönderildi. Buna rağmen insanların çoğu ondan yüz çevirdiler. Onlar artık dinlemezler.
Müjdeleyici ve uyarıcı olarak.. . (Ne var ki) onların çoğunluğu (bu gerçeklerden) yüz çevirmiştir! Onlar işitmezler!
Bir müjdeci ve bir uyarıcıdır. Ancak onların çoğunluğu ondan yüz çevirmiştir; onlar işitmezler.
Müjdeleyici ve uyarıcı olarak. Fakat insanların çoğu ondan yüz çevirmekte ve onu dinlememektedirler.
A bearer of good news, and a warner. But most of them turn away; they do not hear.
As a bearer of glad tidings and a warner; but most of them turn away, so they hear not.
bringing good news and giving warning; but most of them have turned away and do not hear.
A bearer of good news, as well as a warner. However, most of them turn away; they do not hear.
A bearer of good news, and a warner. But most of them turn away; they do not hear.
A bearer of good news, and a warner. But most of them turn away; they do not hear.