Hani! Musa halkına demişti ki: "Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani O, sizi; oğullarınızı boğazlayıp, kadınlarınızı sağ bırakarak azabın en kötüsü ile cezalandıran Firavunculardan kurtarmıştı. Bunda, Rabb'inizden çok büyük bir sınav vardı."
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ve iz | ve hani | |
2 | kale | demişti ki | قول |
3 | musa | Musa | |
4 | likavmihi | kavmine | قوم |
5 | zkuru | hatırlayın | ذكر |
6 | nia'mete | ni'metini | نعم |
7 | llahi | Allah'ın | |
8 | aleykum | üzerinizdeki | |
9 | iz | zaman | |
10 | encakum | sizi kurtardı | نجو |
11 | min | ||
12 | ali | soyundan | اول |
13 | fir'avne | Fir'avn | |
14 | yesumunekum | onlar sizi sürüyorlardı | سوم |
15 | su'e | en kötüsüne | سوا |
16 | l-azabi | işkencenin | عذب |
17 | ve yuzebbihune | ve kesiyorlardı | ذبح |
18 | ebna'ekum | oğullarınızı | بني |
19 | ve yestehyune | ve sağ bırakıyorlardı | حيي |
20 | nisa'ekum | kadınlarınızı | نسو |
21 | ve fi | ve vardı | |
22 | zalikum | bunda size | |
23 | bela'un | bir imtihan | بلو |
24 | min | -den | |
25 | rabbikum | Rabbiniz- | ربب |
26 | azimun | büyük | عظم |
Musa, toplumuna şöyle demişti: "Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayınız! Hani, O sizi Firavun'un hanedanından, adamlarından kurtarmıştı. Onlar size azabın en kötüsüyle acı çektiriyorlar, erkek çocuklarınızı doğruyorlar, kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı." İşte bunda sizin için Rabbinizden gelen çok büyük bir imtihan vardır.
Hani Musa kavmine demişti ki: "Allah'ın üzerinizdeki nimet(ler)ini hatırlayın! Çünkü sizi işkencenin en kötüsüne sürmekte ve oğullarınızı kestirip, kadınlarınızı sağ bırakmakta olan Firavun ailesinden O kurtarmıştı." İşte bunda Rabbinizden büyük bir imtihan vardır.*
Hani, Musa halkına, "ALLAH'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Size işkencenin en kötüsünü uygulayan, oğullarınızı kesip kadınlarınızı utandıran Firavunun adamlarından sizi O kurtardı. Bu, Efendinizden sizin için büyük bir test idi" demişti.*
Hani! Musa halkına demişti ki: "Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani O, sizi; oğullarınızı boğazlayıp, kadınlarınızı sağ bırakarak azabın en kötüsü ile cezalandıran Firavunculardan kurtarmıştı. Bunda, Rabb'inizden çok büyük bir sınav vardı."
Bir gün Musa halkına şöyle demişti: "Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın; hani sizi Firavun hanedanından kurtarmıştı. Onlar size en ağır cezayı araştırıyor, oğullarınızı kıtır kıtır doğruyor, kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı. O işin içinde, Rabbinizden sizi yıpratan büyük bir imtihan vardı."
Musa, toplumuna, şöyle demişti: "Allah'ın, üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Firavun ailesinden sizi kurtardığında, size dayanılmaz acılar çektiriyor; oğullarınızı öldürüp, kadınlarınızı da sağ bırakıyorlardı. İşte bunda, Efendinizden, sizin için büyük bir sınav vardı!"*
İşte o zamanlar Musa kavmine demişti ki: "Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın; hani O sizi Firavun yönetiminin elinden kurtarmıştı? Onlar size işkencenin en bayağısını reva görüyorlar, oğullarınızı öldürdüp kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı. Bu yaşananlar, içerisinde Rabbinizden size gelen ağır bır sınavı barındırıyordu.
Musa'nın, kendi toplumuna şöyle dediği zamanı da hatırla: "Allah'ın üzerinizdeki nimetini anın! Hatırlayın ki, sizi Firavun'un hanedanından kurtarmıştı. Onlar size azabın en kötüsüyle acı çektiriyorlar, erkek çocuklarınızı boğazlıyorlar, kadınlarınıza hayasızca davranıyorlar/kadınlarınızın rahimlerini yokluyorlar/kadınlarınızı hayata salıyorlardı. İşte bunda sizin için Rabbinizden gelen çok büyük bir deneme ve ıstırap vardır."
Hani Musa kavmine şöyle demişti: "Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın; hani O sizi Firavun ailesinden kurtarmıştı, onlar sizi en dayanılmaz işkencelere uğratıyor, kadınlarınızı sağ bırakıp erkek çocuklarınızı boğazlıyorlardı. Bunda sizin için Rabbinizden büyük bir sınav vardır."
Ve o vakit Musa kavmine demişti ki: "Allah'ın üzerinizdeki nimetini anın! Bir vakit sizi Firavun'nun adamlarından kurtardı ki, sizi işkencenin kötüsüne peyliyorlar ve oğullarınızı boğazlayıp kadınlarınızı diri tutmak istiyorlardı. Ve bunda Rabbinizden size büyük bir imtihan vardı.
Hani, Musa (da) halkına (bu doğrultuda): "Allah'ın size bahşettiği nimeti hatırlayın!" demişti, "O sizi Firavun yönetiminin elinden kurtarmıştı; (onlar ki) size dayanılmaz acılar çektiriyor; oğullarınızı boğazlayıp, kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı: (eğer bilirseniz) size Rabbinizden büyük bir sınamaydı, bu.
Hani Musa kavmine, "Allah'ın size olan nimetini anın. Hani O sizi, Firavun ailesinden kurtarmıştı. Onlar sizi işkencenin en ağırına uğratıyorlar, oğullarınızı boğazlayıp kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı. İşte bunda size Rabbinizden büyük bir imtihan vardır" demişti.
Ve o vakıt Musa kavmine dedi ki: Allahın üzerindeki nı'metini anın: bir vakıt sizi Ali Firanvden kurtardı, sizi azabın kötüsüne peyliyorlardı ve oğullarınızı boğazlayıp kadınlarınızı diri tutmak istiyorlardı ve bunda rabbınızdan size azim bir imtihan var
Musa, kavmine demişti ki: "Allah'ın üzerinizdeki ni'metini hatırlayın, O sizi Fir'avn soyundan kurtardı. Onlar sizi işkencenin en kötüsüne koşuyorlar, oğullarınızı kesiyorlar, kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı. Bunda Rabbinizden size büyük bir imtihan vardı."
Hani Musa kavmine şöyle demişti: "Tanrı'nın üzerinizdeki nimetini hatırlayın; hani O sizi Firavun ailesinden kurtarmıştı, onlar sizi en dayanılmaz işkencelere uğratıyor, kadınlarınızı sağ bırakıp erkek çocuklarınızı boğazlıyorlardı. Bunda sizin için rabbinizden büyük bir sınav vardır."
Hani Musa, kavmine: "Allahın üzerinizdeki ni'metini hatırlayın. Çünkü O, sizi kötü azaba (işkenceye) sürmekde olan, oğullarınızı boğazlamıya, (yalınız) kadınlarınızı (kızlarınızı) diri bırakmaya devam eden Fir'avn ailesinden sizi kurtarmışdır ve bunda Rabbinizden büyük bir imtihan vardır" demişdi.
Hani Musa kavmine demişti ki: Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Çünkü o, sizi azabın kötüsüne uğratan, kadınlarınızı sağ bırakıp oğullarınızı boğazlayan Firavun hanedanından kurtarmıştı. Bunda Rabbınızdan büyük bir imtihan vardır.
Musa, kavmine şöyle dedi: -Allah'ın size olan nimetlerini düşünün; size işkence eden, kadınlarınızı sağ bırakıp oğullarınızı boğazlayan Firavun ailesinden sizi kurtardı; bütün bunlarda Rabbinizden size büyük bir imtihan vardır.
Bir vakit Musa, kavmine: "Allah'ın, sizin üzerinizdeki nimetlerini hatırlayın:Çünkü O sizi, size en kötü bir işkence uygulayan, doğan erkek çocuklarınızı öldürüp kızlarınızı perişan bir hayata zorlayan Firavun'un hakimiyetinden kurtarmıştı. Gerçekten bunda, Rabbinizden size büyük bir imtihan vardı.
Hani Musa kavmine dedi ki: "Üzerinizdeki Allah nimetini hatırlayın.. . Hani (şunu da hatırlayın ki) sizi Firavun hanedanından kurtardı. . . Onlar azabın en kötüsünü size tattırıyorlardı; erkek çocuklarınızı boğazlıyorlar, kadınlarınızı diri bırakıyorlardı. . . İşte bunda size, Rabbiniz tarafından büyük bir bela vardı!"
Hani, Musa halkına, 'ALLAH'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Size işkencenin en kötüsünü uygulayan, oğullarınızı kesip kadınlarınızı sağ bırakan Firavun'un adamlarından sizi O kurtardı. Bu, Rabbinizden sizin için büyük bir test idi,' demişti.
Hani! Musa halkına demişti ki: "Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani O, sizi; oğullarınızı boğazlayıp, kadınlarınızı sağ bırakarak azabın en kötüsü ile cezalandıran Firavun ve adamlarından kurtarmıştı. Bunda, Rabb'inizden çok büyük bir sınav vardı."
And Moses said to his people: "Remember God's blessings upon you that He saved you from the people of Pharaoh. They used to inflict the worst punishment upon you, and they used to murder your children, and rape your women. And in that was a great trial from your Lord."
And when Moses said to his people: “Remember the favour of God upon you when He delivered you from the house of Pharaoh: they were afflicting you with an evil punishment, and slaughtering your sons and sparing your women; and in that was a great trial from your Lord.”
Remember when Musa said to his people, ‘Remember Allah’s blessing to you when He rescued you from the people of Pharaoh. They were inflicting an evil punishment on you, slaughtering your sons and letting your women live. In that there was a terrible trial from your Lord.
Recall that Moses said to his people, "Remember GOD's blessings upon you. He saved you from Pharaoh's people who inflicted the worst persecution upon you, slaughtering your sons and sparing your daughters. That was an exacting trial from your Lord."
And Moses said to his people: "Remember the blessings of God upon you that He saved you from the people of Pharaoh; they were afflicting you with the worst punishment, and they used to slaughter your children, and rape your women. And in that was a great test from your Lord."
Moses said to his people: "Remember God's blessings upon you that He saved you from the people of Pharaoh. They used to inflict the worst punishment upon you, and they used to murder your children, and shame your women. In that was a great trial from your Lord."