Kullar için rızık olarak. Onunla ölü bir beldeye hayat verdik. İşte yeniden diriliş de böyledir.
- Yarattıklarımıza rızık olarak salkımları birbirine geçmiş yüksek hurma ağaçlarını da onlar için yarattık. O su ile ölü toprağa can verdik. Kabirden çıkış da işte böyledir.
(10, 11) Kullara rızık olması için tomurcukları üst üste uzun hurma ağaçları (yetiştirdik). Onunla (suyla) ölü bir şehri (toprağı) canlandırdık. İşte (mahşerdeki) çıkış da böyledir.*
Kullara bir besin olarak. Onunla bölgeyi dirilttik. Çıkış (diriliş) de böyledir.
Kullar için rızık olarak. Onunla ölü bir beldeye hayat verdik. İşte yeniden diriliş de böyledir.
Bunları, kullarımıza rızık olsun diye yaptık. O su ile ölü bir yeri canlandırdık. Tekrar diriliş de böyle olacaktır.
Kullara geçimlik olsun diye. Ve onunla, ölü bir yöreye yaşam verdik. İşte, çıkış da böyledir.
bütün kullara bir rızık olarak (verdik): Evet, Biz ölü bir beldeye o (su) ile can verdik; işte (insanın) yeniden dirilişi de böyle olacaktır.
Kullara rızık olsun diye. Ve o suyla ölü bir beldeye hayat verdik. İşte böyledir topraktan fışkırış.
Kullara rızık olmak üzere. Ve onunla (o suyla) ölü bir şehri dirilttik. İşte (ölümden sonra) diriliş de böyledir.
Bunlar, kullara rızık olmak üzeredir. Onunla ölü bir bölgeyi de diriltmekteyiz, işte o dirilip çıkış da böyledir.
insanlara tahsis edilmiş rızk olarak; ve bun(lar)la ölü toprağa hayat veririz; işte (insanın) ölümden (sonra) yeniden vücuda gelmesi de böyle (olacak)tır.
(9-11) Gökten de bereketli bir su indirip onunla kullar için rızık olarak bahçeler ve biçilecek taneler (ekinler), birbirine girmiş kat kat tomurcukları olan yüksek hurma ağaçları bitirdik ve böylece onunla ölü bir beldeye hayat verdik. İşte (dirilip kabirlerden) çıkış da böyledir.
Kullara rızk için ve onunla ölü bir beldeye hayat vermekteyiz, işte o huruc da böyledir.
Kullara rızık olması için. Ve o su ile, ölü bir ülkeye can verdik. İşte çıkış da öyledir.
Kullara rızık olmak üzere. Ve onunla (o suyla) ölü bir şehri dirilttik. İşte (ölümden sonra) diriliş de böyledir.
ki (bunlar) kullarına rızık olmak için (yaratılmışlardır). Biz onunla ölü bir memlekete can verdik, işte (kabirden) çıkış da böyledir.
Kullara rızık olması için. Ve onunla ölü bir beldeye can verdik. İşte çıkış da böyledir.
Kullara rızık olarak... O su ile ölü beldeye hayat verdik. İşte kabirden çıkış da böyledir.
Bütün bunlar kullarımıza rızık vermek içindir. Hem o su ile ölü toprağa hayat verdik. İşte ölmüş insanların mezarlarından çıkışı da böyle olacaktır.
Kullara yaşam gıdası olması için.. . Onunla ölü bir beldeyi dirilttik. . . İşte huruç (dünyalarından - kozalarından çıkış) böylecedir.
Kullara bir besin olarak. Onunla bölgeyi dirilttik. Çıkış (diriliş) de böyledir.
Kullar için rızık olarak. Onunla ölü bir beldeye hayat verdik. İşte yeniden diriliş de böyledir.
A provision for the servants, and We gave life with it to the land which was dead. Such is the resurrection.
As a provision for the servants. And therewith gave We life to a dead land. Thus will be the Emergence.
as provision for Our slaves; by it We brought a dead land to life. That is how the Emergence will take place.
Provisions for the people. And we revive with it dead lands; you are similarly resurrected.
A provision for the servants, and We gave life with it to the land which was dead. Such is the resurrection.
A provision for the servants, and We gave life with it to the land which was dead. Such is the resurrection.