Ardından birbirlerini suçlamaya başladılar.
- Onlar, "Ey Rabbimiz! Seni noksan sıfatlardan uzak tutarız. Gerçekten biz, kendimize yazık ettik" dediler. Birbirlerini suçlamaya başladılar. Sonra şöyle dediler: "Yazıklar olsun bize, biz azgın kimseleriz. Belki Rabbimiz bize bundan daha iyisini verir. Biz de ümitle O'na yöneleceğiz."
Birbirlerini kınamaya başlamışlardı.
Ve hemen birbirlerini suçlamaya başladılar.
Ardından birbirlerini suçlamaya başladılar.
Dönüp birbirlerini suçlamaya başladılar:
Sonunda, birbirlerini suçlamaya başladılar.
Ardından birbirlerine yönelerek, karşılıklı özeleştiri yaptılar.
Bunun üzerine birbirlerini kınamaya başladılar.
Şimdi birbirlerine karşı kendilerini kınamaya başladılar.
Sonra döndüler, kendilerini kınıyorlardı:
ve sonra dönüp birbirlerini suçlamaya başladılar.
Bunun üzerine birbirlerini kınamaya başladılar.
Sonra döndüler kendilerine levm ediyorlardı
Dönüp birbirlerini kınamağa başladılar:
Şimdi birbirlerine karşı kendilerini kınamaya başladılar.
Şimdi kabahati birbirlerine yüklemiye başladı (lar).
Şimdi birbirlerini yermeye başladılar.
Başladılar birbirlerini kınamaya..
(29-30) Bunun üzerine "Sübhansın ya Rabbena, her türlü noksandan uzaksın! Doğrusu biz kendimize zulmetmişiz!" deyip, birbirlerini kınamaya başladılar.
Ardından birbirlerine dönüp birbirlerini suçlamaya başladılar!
Ve hemen birbirlerini suçlamaya başladılar.
Ardından birbirlerini suçlamaya başladılar.
Then they started to blame each other.
Then they approached one other, blaming one another.
They turned to face each other in mutual accusation.
They started to blame each other.
Then they started to blame each other.
Then they started to blame each other.