"Kıyametin kopacağını sanmıyorum. Eğer böyle bir şey olur da Rabb'ime döndürülürsem, mutlaka orada bundan daha hayırlısını bulurum."
"Kıyametin kopacağını da zannetmiyorum. Eğer Rabbime götürülürsem, andolsun, orada buradan daha iyi bir sonuç bulurum."
O (Son) Saat'in gerçekleşeceğini de sanmıyorum. Rabbime döndürülürsem, (orada) bundan daha hayırlı bir karşılık mutlaka bulacağım."*
"O anın da geleceğini sanmıyorum. Efendime döndürülürsem de orada daha iyisini bulurum."
"Kıyametin kopacağını sanmıyorum. Eğer böyle bir şey olur da Rabb'ime döndürülürsem, mutlaka orada bundan daha hayırlısını bulurum."
Kıyamet saati diye bir şeyin olacağını da hiç sanmam ama şurası bir gerçek ki eğer Rabbimin huzuruna çıkarılsam kesinlikle bundan daha iyisini bulurum."
"Evrenlerin sonunun geleceğini de sanmıyorum. Zaten Efendime geri gönderilirsem, bundan daha iyisini bulacağımdan kuşkum yok!"
Hoş, ben Son Saat'in bir gün gerçekleşeceğini de düşünemiyorum ya! Fakat Rabbime döndürülecek olsam bile, sonuçta bundan daha iyisini bulacağımdan eminim."
"Kıyametin kopacağını da sanmıyorum. Ama eğer Rabbime döndürülüp götürülürsem, bundan daha iyisini bulacağımdan eminim."
"Kıyamet saati'nin kopacağını da sanmıyorum. Buna rağmen Rabbime döndürülecek olursam, şüphesiz bundan daha hayırlı bir sonuç bulacağım."
kıyametin kopacağını da zannetmem. Bununla beraber şayet Rabbime döndürülürsem, mutlaka bundan daha hayırlı bir sonuç bulurum." dedi.
ve "Son Saat'in (bir gün) gelip çatacağını da düşünemiyorum" (diye ekledi,) "hem, (o saat gelse ve) ben Rabbimin huzuruna çıkarılacak olsam bile, sonuç olarak, her halde bundan daha iyisini karşımda bulacağım!"
"Kıyametin kopacağını da sanmıyorum. Rabbime döndürülsem bile andolsun bundan daha iyi bir sonuç bulurum."
zannetmem ki Kıyamet kopsun, bununla beraber şayed rabbıma reddedilirsem her halde bundan daha hayırlı bir akıbet bulurum
"Kıyametin kopacağını da sanmıyorum. Şayet Rabbime döndürülsem bile (orada) bundan daha güzel bir sonuç (daha güzel bir yer) bulurum."
"Kıyamet saatinin kopacağını da sanmıyorum. Buna rağmen rabbime çevrilip döndürülecek (münkaleba) olursam, şüphesiz bundan daha hayırlı bir sonuç bulacağım."
"Kıyametin de kopacağını sanmıyorum. (Bununla beraber senin iddiana göre) eğer ben Rabbime döndürülüp götürülürsem, andolsun, bundan daha hayırlı bir aakıbet bulurum".
Kıyametin kopacağını da tahmin etmiyorum. Eğer Rabbıma döndürülürsem, andolsun ki; bundan daha iyisini bulurum.
Kıyametin kopacağını da hiç zannetmiyorum. Eğer Rabbime döndürülürsem, elbette bundan daha iyisini bulurum, derdi.
(35-36) Bu adam gururu yüzünden kendi öz canına zulmeder vaziyette bağına girdi ve: "Zannetmem ki bu bağ bozulup yok olsun; kıyametin kopacağını da sanmıyorum. Bununla beraber şayet Rabbimin huzuruna götürülecek olursam o zaman elbette bundan daha iyi bir akıbet bulurum." dedi.
"Kıyametin kopacağını da zannetmiyorum! Eğer Rabbime döndürülürsem, kesinlikle bundan daha hayırlı bir gelecek bulurum. "
'Dünyanın sonunun da geleceğini sanmıyorum. Rabbime döndürülürsem de orada daha iyisini bulurum.
Kıyametin kopacağını sanmıyorum. Eğer böyle bir şey olur da Rabb'ime döndürülürsem, mutlaka orada bundan daha hayırlısını bulurum.
"And I do not think that the Hour is coming. And if I am indeed returned to my Lord, then I will surely find even better things for me."
“And I think not that the Hour will strike; and if I am brought back to my Lord, I will find better than this as a final destination.”
I do not think the Hour will ever come. But if I should be sent back to my Lord, I will definitely get something better in return.’
"Moreover, I think this is it; I do not think that the Hour (the Hereafter) will ever come to pass. Even if I am returned to my Lord, I will (be clever enough to) possess an even better one over there."
"And I do not think that the Hour is coming. And if I am indeed returned to my Lord, then I will surely find even better things for me."
I do not also think that the moment is coming. If I am indeed returned to my Lord, then I will surely find even better things for me."