İzin günü onları terk ederiz. Dalga dalga birbirlerine karışırlar. Ve Sur'a üfürülür. Hepsini bir araya toplarız.
O gün biz onları, birbirine çarparak çalkalanır bir halde bırakmışızdır. Sur'a da üfürülmüş, böylece onları bütünüyle bir araya getirmişizdir.
O gün (kıyamet gününde bakarsın ki) biz onları birbirine karışmış bir hâlde bırakmışızdır. Sûr'a da üflenecek,* böylece onları tamamen bir araya getireceğiz.
O gün onları bırakırız. Dalgalar halinde birbirlerine girerler. Boruya üflenir; hepsini bir araya toplarız.
İzin günü* onları terk ederiz. Dalga dalga birbirlerine karışırlar. Ve Sur'a üfürülür. Hepsini bir araya toplarız.
O gün onlardan biri diğerinin içinde dalgalanacaktır. Sura üflenince de tamamını bir araya toplayacağız.
O gün, onları bırakırız; dalgalar biçiminde birbirlerine karışırlar. Çünkü boruya üflenmiştir. Sonunda, tümünü bir araya toplarız.
O gün geldiğinde, Biz onları birbirini kıran dalgalar (gibi) çalkalanmaya terkederiz. Nihayet sur borusu çalınır; sonunda hepsini bir araya toplarız.
O gün onları bırakmışızdır, birbirleri içinde dalgalanırlar. Sura da üflenmiştir; hepsini bir araya toplamışızdır.
Biz o gün, bir kısmını bir kısmı içinde dalgalanırcasına bırakıvermişiz. Sur'a da üfürülmüştür, artık onların tümünü bir arada toparlamışız.
Ve o gün Biz onları, birbirlerinin içinde dalgalanır bir durumda bırakıvermişizdir Sura da üfürülmüştür, artık hepsini toplamış da toplamışızdır.
O gün onları bırakırız, dalga dalga yürüyüp birbirlerine karışsınlar; ve sura üflenir: Böylece hepsini bir araya toplarız.
O gün biz onları bırakırız, dalga dalga birbirlerine karışırlar. Sonra sura üfürülür de onları toptan bir araya getiririz.
Ve o gün onları bırakıvermişizdir, bir kısmı diğerinin içinde dalgalanıyorlar, Sura da üfürülmüştür, artık hepsini toplamış da toplamışızdır
Biz o gün (Ye'cuc ve Me'cuc'u) bırakmışızdır: Birbiri içinde dalgalanır(lar). Sur'a da üflenmiştir ve onları hep bir araya toplamışızdır.
Biz o gün, bir kısmını bir kısmı içinde dalgalanırcasına bırakıvermişiz. Sura da üfürülmüştür, artık onların tümünü bir arada toparlamışız.
O gün biz onları birbiri içinde dalgalanır bir halde bırakmışızdır (bırakacağız. Artık) "Şuur" da üfürülmüşdür (üfürülecekdir.) Bu suretle hepsini (mahşerde) derleyip toparlamışızdır (toplayacağız).
O gün; Biz, onları bırakırız, dalgalar halinde birbirlerine girerler. Sur'a üflenince hepsini bir araya toplarız.
Günü gelince biz onları bırakırız. Dalgalar halinde birbirlerine girerler. Sur'a üflendiği zaman da hepsini bir araya toplarız.
O gün, yani kıyamet günü onlar deniz dalgaları gibi birbirine çarparak çalkalanırlar. Sur'a da üfürülür, insanların hepsini bir araya toplarız.
O gün onları serbest bırakırız, dalgalar halinde (iki tür) birbirlerine girerler! Sur'a da üflenmiştir; artık hepsini cem etmişizdir.
O gün onları bırakırız. Dalgalar halinde birbirlerine girerler. Boruya üflenir; hepsini bir araya toplarız.
O gün onları terk ederiz. Dalga dalga birbirlerine karışırlar. Ve Sur'a üfürülür. Hepsini bir araya toplarız.
And We left them till that day to surge like waves on one another. And the horn was blown so We gathered them together.
And We will leave them, that day, to surge one upon another; and the Trumpet will be blown, and We will gather them together
We will abandon them, that Day, to pound against each other in surging waves and the Trumpet will be blown and We will gather them all together.
At that time, we will let them invade with one another, then the horn will be blown, and we will summon them all together.
And We left them until that day to surge like waves on one another. And the horn was blown, so We gathered them together.
We left them till that day to surge like waves on one another. The horn was blown so We gathered them together.