"Bu Rabb'imden bir rahmettir. Ama Rabb'imin uyarısı gerçekleştiği zaman, onu yerle bir eder. Ve Rabb'imin uyarısı gerçektir." dedi.
Zülkarneyn, "Bu, Rabbimden bir rahmettir. Rabbimin vaadi gelince onu yerle bir eder. Rabbimin vaadi bir gerçektir" dedi.
(Zülkarneyn) "Bu, Rabbimden bir rahmettir. Fakat Rabbimin vaadi gelince, O bunu yerle bir eder. Rabbimin vaadi gerçektir." demişti.
"Bu, Efendimden bir rahmettir" dedi. "Efendimin belirlediği an gelince onu paramparça eder. Efendimin sözü gerçektir."
"Bu Rabb'imden bir rahmettir. Ama Rabb'imin uyarısı* gerçekleştiği zaman, onu yerle bir eder. Ve Rabb'imin uyarısı gerçektir." dedi.
Zülkarneyn dedi ki "Bu Rabbimin bir ikramıdır. Rabbimin vaat ettiği gün gelince onu yerle bir eder. Rabbimin vaadi gerçektir.
"İşte bu, Efendimden rahmettir!" dedi; "Efendimin sözünü verdiği geldiğinde, onu yerle bir edecektir. Çünkü Efendimin sözünü verdiği gerçektir!"
(Zülkarneyn) dedi ki: "Bu Rabbimin bir rahmetidir. Rabbimin vaat ettiği zaman geldiğinde, onu yerle bir edecektir: zira Rabbimin vaadi mutlaka gerçekleşir.
Dedi: "Bu, Rabbimden bir rahmettir. Rabbimin vaadi gelince onu yerle bir eder. Ve Rabbimin vaadi haktır."
Dedi ki: "Bu benim Rabbimden bir rahmettir. Rabbimin va'di geldiği zaman, O, bunu dümdüz eder; Rabbimin va'di haktır."
Zulkarneyn: "Bu, Rabbimin bir rahmetidir. Rabbimin va'dettiği an gelince, onu dümdüz edecektir. Rabbimin va'di de haktır."
(Zulkarneyn:) "Rabbimden bir rahmettir bu!" dedi, "Bununla birlikte, Rabbimin belirlediği zaman gelince bu (seddi) yerle bir edecektir; çünkü Rabbimin verdiği söz mutlaka gerçekleşir!"
Zülkarneyn, "Bu, Rabbimin bir rahmetidir. Rabbimin vaadi (kıyametin kopma vakti) gelince onu yerle bir eder. Rabbimin vaadi gerçektir" dedi.
Bu, dedi: rabbımdan bir rahmettir, rabbımın va'di vakit de onu düm düz edecektir, rabbımın va'di hakkoldu
(Zu'l-Karneyn) dedi: "Bu, Rabbimin bir rahmetidir. Rabbimin va'di gel(ip Ye'cuc ve Me'cuc'un çıkması, yahut kıyametin kopması gerek)diği zaman onu yerle bir eder; şüphesiz Rabbimin va'di gerçektir."
Dedi ki: "Bu benim rabbimden bir rahmettir. Rabbimin vaadi geldiği zaman, O, bunu dümdüz eder; rabbimin vaadi haktır."
"Bu, dedi, Rabbimden bir merhametdir. Fakat Rabbimin va'di gelince, O bunu dümdüz yapar. Rabbimin va'di bir hakdır".
Dedi ki: Bu, Rabbımın bir rahmetidir. Rabbımın vaadi gelince onu yerle bir eder. Rabbımın verdiği söz, gerçektir.
-Bu, Rabbimden bir rahmettir. Rabbimin vaadi gelince onu yerle bir eder. Bu, Rabbimin gerçek bir vaadidir, dedi.
Zülkarneyn: "Bu, Rabbimden bir rahmettir, bir lütuftur, dedi. Rabbimin tayin ettiği vakit gelince, bunu yerle bir eder. Rabbimin vadi mutlaka gerçekleşir."
(Zül-Karneyn) dedi: "Bu Rabbimden bir rahmettir.. . Dolayısıyla Rabbimin vaadi gelince, onu yerle bir eder. . . Rabbimin vaadi Hak'tır. "
'Bu, Rabbimden bir rahmettir,' dedi. 'Rabbimin belirlediği an gelince onu paramparça eder. Rabbimin sözü gerçektir.'
"Bu Rabb'imden bir rahmettir. Ama Rabb'imin uyarısı* gerçekleştiği zaman, onu yerle bir eder. Ve Rabb'imin uyarısı gerçektir." dedi.
He said: "This is a mercy from my Lord. But when the promise of my Lord comes, He will make it rubble. And the promise of my Lord is truth."
He said: “This is a mercy from my Lord. But when the promise of my Lord comes to pass, He will make it level; and the promise of my Lord is true.”
He said, ‘This is a mercy from my Lord. But when my Lord’s promise comes about, He will crush it flat. The promise of my Lord is surely true.’
He said, "This is mercy from my Lord. When the prophecy of my Lord comes to pass, He will cause the dam to crumble. The prophecy of my Lord is truth."
He said: "This is a mercy from my Lord. But when the promise of my Lord comes, He will make it rubble. And thepromise of my Lord is truth."
He said, "This is a mercy from my Lord. But when the promise of my Lord comes, He will make it rubble. The promise of my Lord is truth."