Onlar, emanetlerini ve ahitlerini gözetirler.
Emanetlerini ve sözlerini yerine getirirler.
Onlar emanetlerine ve sözlerine uyanlardır.*
Onlar güvenilirdirler, sözlerine bağlıdırlar;
Onlar*, emanetlerini ve ahitlerini gözetirler.
Onlar, aldıkları emanetler ve üstlendikleri sorumluluklar konusunda titiz davrananlardır.
Hem sorumluluklarına hem de verdikleri sözlere ilişkin güvenilir olanlar.
Onlar ki, emanetlerine ve sözlerine riayet ederler.
Bunlar, kendilerindeki emanetlere ve ahitlerine sadık kalırlar.
(Bir de) Onlar, kendilerine verilen emanete ve verdikleri ahde (harfiyyen) riayet edenlerdir.
Ve onlar ki, kendilerine emanet edileni korur, verdikleri sözü yerine getirirler.
emanetlere ve ahidlerine riayet edenler;
Onlar, emanetlerini ve verdikleri sözü gözeten kimselerdir.
Ve onlar ki emanetlerine ve ahdlerine riayet ederler
Emanetlerini ve ahidlerini gözetirler.
(Bir de) Onlar, kendilerine verilen emanete ve verdikleri ahde (harfiyyen) riayet edenlerdir.
(Şunlar da müstesna:) Emanetlerine ve ahidlerine riaayet edenler.
Ve onlar ki; emanetlerine ve ahidlerine riayet ederler.
Onlar, emanetlerine ve sözlerine riayet ederler.
Onlar üzerlerine aldıkları emanetlere ve verdikleri sözlere riayet ederler.
Onlar ki (insanın yüklendiği) emanetlerine ve (Allah'a) ahdlerine riayet edicilerdir!
Onlar güvenilirdirler, sözlerine bağlıdırlar;
Onlar, kendilerine verilen emanete ihanet etmez, sözlerini tutarlar.
And those who are trustworthy and keep their pledges.
And are those who are to their trusts and their covenant attentive,
those who honour their trusts and contracts;
And the believers keep their word; they are trustworthy.
And those who look after what they have been entrusted to and to their pledges.
Those who are trustworthy and keep their pledges.