"Sana selam olsun. Seni affetmesi için Rabb'imden bağışlanma dileyeceğim. Kuşkusuz O, bana çok lütufkardır."
İbrahim, "Selam sana" dedi. "Rabbimden senin için af dileyeceğim. Çünkü O, bana karşı çok lütufkardır."
(İbrahim) şöyle demişti: "Selam sana! Rabbimden senin için bağışlanma dileyeceğim.* Şüphesiz ki O, bana lütufkârdır.
"Sana selam (barış) olsun" dedi, "Senin bağışlanman için Efendim'e yalvaracağım; O, bana karşı çok merhametlidir."
"Sana selam olsun. Seni affetmesi için Rabb'imden bağışlanma dileyeceğim. Kuşkusuz O, bana çok lütufkardır."*
İbrahim dedi ki "Esenlik ve güvenlik içinde ol; Rabbimden seni bağışlamasını dileyeceğim. O, bana iyi davranır.
"Sana selam olsun!" dedi; "Senin için, Efendimden bağışlanma dileyeceğim. Kuşkusuz, O, bana İyilik Yapandır!"
(İbrahim): "Sen sağlıcakla kal!" dedi, "Seni bağışlaması için Rabbime yalvaracağım; çünkü O, bana karşı oldukça lütufkardır!
Dedi: "Selam sana! Senin için Rabbimden af dileyeceğim. Çünkü O, bana karşı çok lütufkardır."
(İbrahim:) "Selam üzerine olsun, senin için Rabbimden bağışlanma dileyeceğim, çünkü, O, bana pek lütufkardır" dedi.
İbrahim: "Selam sana, senin için Rabbimden af dileyeceğim; çünkü O, bana karşı çok lütufkardır.
(İbrahim:) "Sana selam olsun!" diye cevap verdi, "Rabbimden seni bağışlamasını isteyeceğim: Çünkü O bana karşı hep lütufkar olmuştur.
İbrahim, şöyle dedi: "Esen kal! Senin için Rabbimden af dileyeceğim. Şüphesiz O, beni nimetleriyle kuşatmıştır."
Dedi: selam sana, senin için rabbıma istiğfar edeceğim, çünkü o bana çok lütufkardır
(İbrahim): "Selam sana, (esenlik içinde kal), dedi, senin için Rabbimden mağfiret dileyeceğim. Çünkü O, bana çok lutufkardır."
(İbrahim:) "Selam üzerine olsun, senin için rabbimden bağışlanma dileyeceğim, çünkü, O, bana pek lütufkardır" dedi.
(İbrahim şöyle) dedi: "Üstüne selamet. Senin için Rabbime istiğfar edeceğim. Çünkü O, bana çok lutufkardır".
İbrahim dedi ki: Selam olsun sana, senin için Rabbımdan mağfiret dileyeceğim. Zira O, bana karşı çok lütufkardır.
İbrahim: - Selam olsun sana dedi. Senin için Rabbimden mağfiret dileyeceğim. Zira o buna çok lütufkardır.
İbrahim: "Selamet, esenlik içinde kal, dedi. Rabbimden senin için af dileyeceğim. O gerçekten bana karşı çok lütufkardır.
(İbrahim) dedi ki: "Selam üzerinde olsun. Senin için Rabbimden mağfiret dileyeceğim. Muhakkak ki O, bana çok ikramda bulunandır" dedi.
'Sana selam (barış) olsun,' dedi, 'Senin bağışlanman için Rabbim'e yalvaracağım; O, bana karşı çok merhametlidir.'
"Sana selam olsun. Seni af etmesi için Rabb'imden bağışlanma dileyeceğim. Kuşkusuz O, bana çok lütufkardır."*
He said: "Peace be upon you, I will ask forgiveness for you from my Lord. He has been most kind to me."
He said: “Peace be upon thee! I will ask forgiveness for thee of my Lord; He is gracious towards me.
He said, ‘Peace be upon you. I will ask my Lord to forgive you. He has always honoured me.
He said, "Peace be upon you. I will implore my Lord to forgive you; He has been Most Kind to me.
He said: "Peace be upon you, I will ask forgiveness for you from my Lord. He has been most kind to me."
He said, "Peace be upon you, I will ask forgiveness for you from my Lord. He has been most kind to me."