"Batıl inançlara dalanlarla beraber biz de dalardık."
- Onlar da şöyle cevap vereceklerdir: "İnanıp kulluk edenlerden değildik. Yoksulları doyurmuyorduk. Batıla dalanlarla birlikte dalardık. Ceza gününü yalanlardık. Sonunda ölüm bize geldi çattı."
Boş şeylere dalanlarla birlikte biz de boş şeylere dalardık.*
"Biz, boş şeylere dalanlarla birlikte dalardık."
"Batıl inançlara dalanlarla beraber biz de dalardık."
Dünyaya dalanlarla dalar giderdik.
"Oyalananlarla birlikte oyalanır giderdik!"
üstelik (günaha) dalanlarla birlikte biz de dalardık;
"Boş lakırdılara dalanlarla dalar giderdik."
"(Batıla ve tutkulara) Dalıp gidenlerle biz de dalar giderdik."
batakçılarla dalar giderdik
ve kendilerini günaha kaptıran (diğer) günahkarlar ile birlikte günaha dalmıştık;
"Batıla dalanlarla birlikte biz de dalardık."
Batakçılarla dalar giderdik
Boş şeylere dalanlarla birlikte dalardık."
"(Batıla ve tutkulara) Dalıp gidenlerle biz de dalar giderdik."
"Biz de (baatıla) dalanlarla beraber dalardık",
Dalanlarla birlikte biz de dalardık,
Batıla dalanlarla biz de dalıyorduk.
Batıl sözlere dalanlarla beraber biz de dalardık.
"(Nefsani zevklere) dalanlarla beraber dalardık!"
'Biz, boş şeylere dalanlarla birlikte dalardık.'
"Batıl inançlara dalanlarla beraber biz de dalardık."
"And we used to participate with those who spoke falsehood. "
“And we discoursed vainly with those who discourse vainly,
We plunged with those who plunged
"We blundered with the blunderers.
"And we used to participate with those who spoke falsehood."
"We used to participate with those who spoke falsehood."