Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yiyin ve için.
- Kendilerine, "Yaptıklarınızın karşılığı olarak şimdi afiyetle yiyiniz, içiniz" denilecektir. İşte biz, güzel amel yapanları böyle ödüllendiririz.
(Onlara) "Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yiyip için" (denecektir).
Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yiyip için.
Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yiyin ve için.
"Yaptıklarınıza karşılık, gönül rahatlığıyla yiyip için." (denir)
"Yaptıklarınıza karşılık, afiyetle yiyin ve için!"
(onlara) "Yaptıklarınıza karşılık olarak yiyin, için, afiyet olsun!" (deriz).
"Yapıp ürettiklerinize karşılık olarak afiyetle yiyip için."
Yaptıklarınıza karşılık olmak üzere, afiyetle yiyin ve için.
Yaptığınız işlere karşılık yiyin, için; afiyet olsun!
(ve onlara:) "(Hayatta iken) yaptıklarınızın karşılığı olarak afiyetle yiyip için!" denilecek.
"Yapmakta olduğunuz şeylere karşılık afiyetle yiyin için."
Yeyin, için afiyet olsun işlediğiniz amellere mukabil
"Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yeyin, için!"
Yaptıklarınıza karşılık olmak üzere, afiyetle yiyin ve için.
(Şöyle denilir): "İşlemiş olduğunuz (iyi) amel (ve hareketlere mukaabil afiyetle yeyin, için".
İşlediklerinize karşılık afiyetle yeyin, için.
-Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yiyin, için.
Dünyada yaptıklarınızdan ötürü afiyetle yiyin, için!
"Yaptığınız çalışmalardan dolayı afiyetle yeyin ve için!"
Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yiyip için.
Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yiyin ve için.
"Eat and drink comfortably for what you used to do. "
“Eat and drink with satisfaction for what you did!”
‘Eat and drink with relish for what you did.
Eat and drink happily in return for your works.
"Eat and drink comfortably for what you used to do."
"Eat and drink comfortably for what you used to do."