"Cinlerden ve insanlardan."
- "İnsanlara kötü şeyler fısıldayan o sinsi vesvesecinin şerrinden ki o, insanların sinesine vesvese düşürür. Cinlerden ve insanlardan oluşur."
(4, 5, 6) İnsanların göğüslerine (kalplerine) vesveseler fısıldayan, cinlerden ve insanlardan (olan o) sinsi vesvesecinin* şerrinden (Allah'a sığınırım)."
"Onlar hem cinlerden hem de halktandır."
"Cinlerden ve insanlardan.*"
İster cinlerden olsun, ister insanlardan.*
"Hem cinlerden hem de insanlardan!"
İster görünmeyen-bilinmeyen, ister görünen-bilinen türden.
Cinlerden de insanlardan da olur o!"
Gerek cinlerden, gerekse insanlardan (olan her hannas'tan Allah'a sığınırım).
Gerek cinlerden, gerekse insanlardan (olsun)."
görünmez güçler(in) ve insanlar(ın bütün ayartmaların)dan".
(1-6) De ki: "Cinlerden ve insanlardan; insanların kalplerine vesvese veren sinsi vesvesecinin kötülüğünden, insanların Rabbine, insanların Melik'ine, insanların İlah'ına sığınırım."
Gerek cinden gerekse ins
Gerek cinlerden, gerek insanlardan (olan bütün vesvesecilerin şerrinden Allah'a sığınırım).
Gerek cinlerden, gerekse insanlardan...
(O şeytan) gerek cinden, gerek insandan (olsun).
Gerek cinnlerden, gerek insanlardan.
Cinlerden ve insanlardan!
O şeytan, cinlerden de olur, insanlardan da olur.
"Cinlerden ve insanlardan!"
'Onlar hem cinlerden hem de halktandır.'
Cinlerden ve insanlardan.*
"From among the Jinn and mankind."
“From the jinna and mankind.”
and comes from the jinn and from mankind.’
"Be they of the jinns, or the people."
"From the Jinn and the people."
"From among the Jinn and people."