"Firavun'a git. Kuşkusuz o azgınlaştı."
- Hani, Rabbi ona Kutsal Vadide, Tuva'da şöyle seslenmişti: "Firavun'a git, çünkü o gerçekten azmıştır. Ona de ki: "Arınmak istemez misin? Sana, Rabbine giden yolu göstereceğim, böylece saygı duyarsın."
"Firavun'a git! O iyice azdı."
"Firavuna git; o azdı."
"Firavun'a git. Kuşkusuz o azgınlaştı."
"Firavun'a git; o, azgınlaştı.
"Firavun'a git; aslında, o, iyice azıttı!"
"Firavuna git, çünkü o haddini aştı;
"Firavun'a git! İyice azdı o."
"Firavun'a git; çünkü o, azdı."
Haydi git Firavun'a, çünkü o pek azıttı.
"Sen, Firavun'a git -çünkü o hak ve adalet sınırlarını ihlal ediyor-
"Haydi Firavun'a git! Çünkü o azmıştır."
Haydi demişti git Firavne de, çünkü o pek azdı
"Fir'avn'a git, çünkü o azdı."
"Firavun'a git; çünkü o azdı."
"Fir'avna git. Çünkü o, pek azmışdır".
Firavun'a git; çünkü o, çok azmıştır.
-Firavun'a git, çünkü o azdı.
(17-18) "Firavuna git, zira o iyice azdı! Ona de ki: kendini arındırmaya gönlün var mı?
"Git Firavun'a! Muhakkak ki o azgınlaştı!"
'Firavun'a git; o azdı.'
Firavun'a git. Kuşkusuz o azgınlaştı.
"Go to Pharaoh, for he has transgressed. "
“Go thou to Pharaoh; he has transgressed.
‘Go to Pharaoh – he has overstepped the limits –
"Go to Pharaoh; he has transgressed."
"Go to Pharaoh, for he has transgressed."
"Go to Pharaoh, for he has transgressed."