Ağlanacak halinize gülüyorsunuz.
Gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz.
Gülüyorsunuz;* ağlamıyorsunuz.
Gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz?
Ağlanacak halinize gülüyorsunuz.
Ağlayacağınıza gülüyor musunuz?
Üstelik gülüyorsunuz; ağlayacağınıza.
Ve dahi ağlanacak halinize gülüyorsunuz?
Gülüyorsunuz, ağlamıyorsunuz.
(Alayla) Gülüyorsunuz ve ağlamıyorsunuz.
Gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz?
Ağlayacağınıza gülüyorsunuz;
(59-61) Şimdi siz gaflet içinde eğlenerek bu söze mi (Kur'an'a mı) şaşıyorsunuz, gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz?
ve gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz?
Ve gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz?
(Alayla) Gülüyorsunuz ve ağlamıyorsunuz.
Ve (istihza ederek) gülüyorsunuz, (günahlarınıza) ağlamıyorsunuz?
Ve gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz.
Gülüyorsunuz, ağlamıyorsunuz?!
(59-62) Şimdi siz bu söze mi şaşırıyorsunuz? Hep gülüyorsunuz, ama ağlamıyorsunuz. Üstelik kafa tutuyor, oyalanıyorsunuz. Haydi artık (bırakın bu gafleti de) Allah'a secde ve ibadet edin!
Gülüyorsunuz, ağlamıyorsunuz!
Gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz?
Ağlanacak halinize gülüyorsunuz.
And you are laughing, instead of crying
And laugh, and not weep,
and laugh and do not cry,
Are you laughing, instead of crying?
And you are laughing, while you should be crying?
You are laughing, instead of crying?