Bunun üzerine Süleyman onun sözüne gülümseyerek tebessüm etti. Ve "Ey Rabb'im! Bana, anne ve babama bağışladığın nimetlerin karşılığında, şükretmede ve hoşnut olacağın işler yapmada beni başarılı kıl. Ve rahmetinle beni salih kullarının arasına kat." dedi.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | fetebesseme | tebessüm etti | بسم |
2 | dahiken | gülümseyerek | ضحك |
3 | min | ||
4 | kavliha | onun sözüne | قول |
5 | ve kale | ve dedi | قول |
6 | rabbi | Rabbim | ربب |
7 | evzia'ni | gönlüme ilham eyle | وزع |
8 | en | diye | |
9 | eşkura | şükredeyim | شكر |
10 | nia'meteke | ni’metine | نعم |
11 | lleti | ||
12 | en'amte | lutfettiğin | نعم |
13 | aleyye | bana | |
14 | ve ala | ve | |
15 | velideyye | anama babama | ولد |
16 | ve en | ve diye | |
17 | ea'mele | yapayım | عمل |
18 | salihen | faydalı bir iş | صلح |
19 | terdahu | senin beğeneceğin | رضو |
20 | ve edhilni | ve beni sok | دخل |
21 | birahmetike | rahmetinle | رحم |
22 | fi | arasına | |
23 | ibadike | kullarının | عبد |
24 | s-salihine | iyi | صلح |
Bunun üzerine Süleyman, karıncanın sözüne güldü ve şöyle dedi: "Rabbim! Bana ve ebeveynime lütfettiğin nimetine şükretmeme, hoşnut olacağın hayırlı ve barışçıl bir iş yapmama imkan ver ve rahmetinle beni iyilik ve barışı seven iyi kullarının arasına sok!"
(Süleyman, karıncanın) sözünden dolayı neşeyle tebessüm etmiş ve şöyle demişti: "Rabbim! Bana ve ana babama verdiğin nimet(ler)e şükretmemde ve razı olacağın iyi iş(ler) yapmamda beni başarılı kıl! Beni merhametinle iyi kullarının arasına kat!"
Onun sözüne gülerek, "Efendim, senin bana ve ana babama bağışladığın nimetlerine şükretmeye ve hoşnut olacağın erdemli davranışlarda bulunmaya beni yönelt. Rahmetinle, beni erdemli kullarının arasına sok."
Bunun üzerine Süleyman onun sözüne gülümseyerek tebessüm etti. Ve "Ey Rabb'im! Bana, anne ve babama bağışladığın nimetlerin karşılığında, şükretmede ve hoşnut olacağın işler yapmada beni başarılı kıl. Ve rahmetinle beni salih kullarının arasına kat." dedi.
Karıncanın sözünden dolayı gülercesine tebessüm etti. "Sahİbim, bana ve ana babama ettiğin iyilikten ötürü şükretme fırsatı ver. Senin razı olacağın iyi işler yapayım. İkramınla beni iyiler arasına kat."
Onun bu sözüne sevinçle güldü ve şöyle dedi: "Efendim! Beni, bana ve anne-babama verdiğin nimetlere şükretmeye ve hoşnut olacağın erdemli edimler yapmaya yönlendir. Erdemli kullarının arasına, rahmetinle beni de al!"
Komutu onun vermesinden dolayı (Süleyman) gülercesine tebessüm etti ve "Rabbim!" dedi, "İç dünyamı öyle bir düzene sok ki, Senin bana ve ana-babama bahşettiğin nimetlere layıkıyla şükreden ve hep Senin hoşnut olacağın güzel işler yapan biri olayın; ve beni rahmetinle erdemli kullarının arasına kat!"
Bunun üzerine Süleyman, karıncanın sözüne güldü ve dedi: "Rabbim, bana ve ebeveynime lütfettiğin nimetine şükretmeme, hoşnut olacağın hayırlı ve barışçıl bir iş yapmama imkan ver. Ve rahmetinle beni iyilik ve barışı seven kullarının arasına sok."
(Süleyman) Bu sözü üzerine tebessüm edip güldü ve dedi ki: "Rabbim, bana, anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın salih bir amelde bulunmamı ilham et ve beni rahmetinle salih kulların arasına kat."
O da, onun bu sözünden dolayı gülercesine tebessüm etti ve: "Ey Rabbim, beni nefsime hakim kıl ki, bana ve anama babama verdiğin nimetlere şükredeyim ve hoşnut olacağın iyi bir iş yapayım ve beni rahmetinle iyi kulların arasına sok!" dedi.
(Süleyman temsildeki karıncanın) bu sözüne neşeyle güldü ve "Ey Rabbim!" dedi, "İçimde öyle düşünceler uyandır ki, bana ve ana babama bahşettiğin nimetler için sana hep şükreden biri olayım; ve hep Senin hoşnut olacağın dürüst ve erdemli işler yapıyor olayım; ve beni, rahmetinle, dürüst ve erdemli kulların arasına sok!"
Süleyman, onun bu sözüne tebessüm ile gülerek dedi ki: "Ey Rabbim! Beni; bana ve ana babama verdiğin nimetlere şükretmeye ve razı olacağın salih ameller işlemeye sevk et ve beni rahmetinle salih kullarının arasına kat!"
O da bunun sözünden gülercesine tebessüm etti de ya rabb! Dedi: beni nefsime zabıt kıl ki bana ve valideynime in'am buyurduğun ni'metine şükredeyim ve razı olacağın iyi bir amel yapayım ve beni rahmetinle salih kulların miyanına idhal buyur
(Süleyman) Onun sözüne gülümseyerek dedi: "Rabbim, bana ve anama, babama lutfettiğin ni'mete şükretmemi, senin beğeneceğin faydalı bir iş yapmamı gönlüme ilham eyle ve rahmetinle beni iyi kullarının arasına sok."
(Süleyman) Bu sözü üzerine tebessüm edip güldü ve dedi ki: "Rabbim, bana, anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın salih bir amelde bulunmamı ilham et ve beni rahmetinle salih kulların arasına kat."
(Süleyman) onun bu sözünden gülercesine tebessüm etdi de: "Ey Rabbim, dedi, bana ve ana ve babama lutfetdiğin ni'metine şükr etmemi ve (geri kalan ömrüm içinde) Senin raazi olacağın iyi (işler) yapmamı bana ilham et. Rahmetinle beni de (cennetde) saalih kullarının arasına sok".
Onun bu sözü üzerine gülerek tebessüm etti ve dedi ki: Rabbım; bana ve ana babama verdiğin nimete şükürde ve hoşnud olacağın şeyi yapmakta beni muvaffak kıl ve rahmetinle beni salih kullarının arasına kat.
Süleyman, karıncanın bu sözüne gülerek tebessüm edip: -Rabbim! bana ve anama babama verdiğin nimetine şükretmemi ve hoşnut olacağın işi yapmamı bana kolay kıl, beni rahmetinle iyi kulların arasına kat.
Onun sesini işiten Süleyman tebessüm ederek: "Ya Rabbi, dedi, beni nefsime öyle hakim kıl ki gerek bana, gerek ebeveynime ihsan ettiğin nimetlere şükredeyim, Seni razı edecek güzel ve makbul işler yapabileyim. Bir de lütfedip beni hayırlı kulların arasına dahil eyle!"
Karıncanın sözünden dolayı tebessüm etti (Süleyman) ve şöyle dedi: "Rabbim.. . Bana ve ana-babama bahşettiğin nimete şükretmeme, razı olacağın salih amel yapmama beni muvaffak kıl ve (hakikatimdeki Rahıym isminden gelen) rahmetinle beni salih kullarının içine dahil et. "
Onun sözüne gülerek, 'Rabbim, senin bana ve ana babama bağışladığın nimetlerine şükretmeye ve hoşnut olacağın erdemli davranışlarda bulunmaya beni yönelt. Rahmetinle, beni erdemli kullarının arasına sok.'
Bunun üzerine Süleyman onun sözüne gülümsedi. Ve "Ey Rabb'im! Bana, anne ve babama bağışladığın nimetlerin karşılığında, şükretmede ve hoşnut olacağın işler yapmada beni başarılı kıl. Ve rahmetinle beni salih kullarının arasına kat." dedi.
He then smiled, amused by what she said. And he said: "My Lord, help me to be thankful for the blessings You have bestowed upon me and upon my parents, and that I may do good work that pleases You, and admit me by Your Mercy with Your righteous servants."
And he smiled, laughing at her speech, and he said: “My Lord: direct Thou me to be grateful for Thy favour wherewith Thou favoured me and my parents, and to work righteousness pleasing to Thee; and make Thou me enter, by Thy mercy, among Thy righteous servants.”
He smiled, laughing at its words, and said, ‘My Lord, keep me thankful for the blessing You have bestowed on me and on my parents, and keep me acting rightly, pleasing You, and admit me, by Your mercy, among Your slaves who are righteous. ’
He smiled and laughed at her statement, and said, "My Lord, direct me to be appreciative of the blessings You have bestowed upon me and my parents, and to do the righteous works that please You. Admit me by Your mercy into the company of Your righteous servants."
He then smiled, amused by what she said. And he said: "My Lord, help me to be thankful for the blessings You have bestowed upon me and upon my parents, and that I may do good works that please You, and admit me by Your mercy with Your righteous servants."
He then smiled, amused by what she said. He said, "My Lord, help me to be thankful for the blessings You have bestowed upon me and upon my parents, and that I may promote reforms that pleases You, and admit me by Your Compassion with Your righteous servants."