"Onlara yöneticilik yapan bir kadın buldum. Ona her şeyden verilmiş. Çok görkemli bir tahtı var."
"Sebe'lilere hükmeden bir kadın buldum. Kendisine her şeyden bir pay verilmiş, kocaman bir tahtı var."
Kendisine her şeyden (bolca) verilmiş ve büyük de bir tahtı olan bir hanımı (Belkıs'ı) onları yönetir buldum.
"Onları sahiplenen bir kadın buldum. Kendisine her şeyden verilmiş ve büyük bir sarayı var."
"Onlara yöneticilik yapan bir kadın buldum. Ona her şeyden verilmiş. Çok görkemli bir tahtı var."
Orada bir kadına rastladım; onları egemenliği altına almış ve ona her şeyden verilmiş; büyük bir arşı da var.
"Aslında, onları yöneten bir kadın gördüm. Ona, her şeyden verilmiş ve büyük bir tahtı var!"
Evet ben orada bir kadın buldum ki, o ora halkına yöneticilik yapıyor; (bir iktidara gerekli olan) her şeyden ona da verilmişti; üstelik onun pek muhteşem bir tahtı da vardı.
"Sabalılara hükmeden bir kadın buldum. Kendisine herşeyden bir pay verilmiş, kocaman bir tahtı var."
"Gerçekten ben, onlara hükmetmekte olan bir kadın buldum ki, ona her şeyden (bolca) verilmiştir ve büyük bir tahtı var."
Çünkü ben, orada onlara hükümdarlık eden, kendisine herşey verilmiş, yüce bir tahtı olan bir kadın buldum.
"Oranın halkına bir kadının hükmettiğini gördüm; (öyle bir kadın ki,) kendisine (iyi ve güzel) şeylerin hepsinden (cömertçe) verilmiş; güçlü de bir yönetimi var.
"Ben, onlara (Sebe halkına) hükümdarlık eden, kendisine her şeyden bolca verilmiş ve büyük bir tahtı olan bir kadın gördüm."
Çünkü ben bir kadın buldum, onlara meliklik ediyor, kendisine her şeyden verilmiş, azametli bir tahtı da var
"Ben onlara hükümdarlık eden bir kadın buldum, kendisine her şey verilmiş ve büyük bir tahtı var."
"Gerçekten ben, onlara hükmetmekte olan bir kadın buldum ki, ona her şeyden (bolca) verilmiştir ve büyük bir tahtı var."
"Hakıykat, orada bir kadını onlara hükümdarlık eder buldum. Kendisine her şey verilmişdir. Onun bir de çok büyük bir tahtı var".
Ora halkına hükmeden, her şeyden kendisine bolca verilmiş olan ve büyük bir tahta sahip bir kadın buldum.
-Ben, orada hükümdarlık eden bir kadın buldum. Bu kadına her şey verilmiş, onun bir de kocaman tahtı var.
Sebe halkını bir kadın hükümdarın yönettiğini gördüm. Kendisine her türlü imkan verilmiş. Onun güçlü bir yönetimi olduğu gibi pek büyük bir tahtı da var.
"Doğrusu ben, onlara (Sabalılar'a) hükümdarlık eden, kendisine her şeyden verilmiş ve hükümranlık tahtı olan bir kadın buldum. "
'Onları yöneten bir kadın buldum. Kendisine her şeyden verilmiş ve büyük bir sarayı var.'
"Onlara yöneticilik yapan bir hanım buldum. Ona her şeyden verilmiş. Çok görkemli bir tahtı var."
"I found them ruled by a woman, and she was given all possession, and she had a great throne. "
“I found a woman ruling them; and she has been given of every thing; and she has a great throne.
I found a woman ruling over them who has been given everything. She possesses a mighty throne.
"I found a woman ruling them, who is blessed with everything, and possesses a tremendous palace.
"I found them ruled by a woman, and she was given all possessions, and she had a great throne."
"I found them owned by a woman, and she was given all possession, and she had a great throne."