De ki: "Allah'a itaat edin. Resul'e itaat edin." Eğer itaat etmezseniz, ona düşen yalnızca görevini yapmaktır. Size düşen ise sorumlu tutulduğunuz şeye uymaktır. Eğer ona itaat ederseniz, doğru yolu bulursunuz. Resul'ün üzerinde, mesajı açıkça iletmekten başka bir sorumluluk yoktur.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | kul | de ki | قول |
2 | etiu | ita'at edin | طوع |
3 | llahe | Allah'a | |
4 | ve etiu | ve ita'at edin | طوع |
5 | r-rasule | Rasule | رسل |
6 | fein | eğer | |
7 | tevellev | dönerseniz | ولي |
8 | feinnema | artık ancak | |
9 | aleyhi | onun sorumluluğu | |
10 | ma | şeydir | |
11 | hummile | kendisine yükletilen | حمل |
12 | ve aleykum | ve sizin sorumluluğunuz | |
13 | ma | şeydir | |
14 | hummiltum | size yükletilen | حمل |
15 | ve in | ve eğer | |
16 | tutiuhu | ona ita'at ederseniz | طوع |
17 | tehtedu | doğru yolu bulursunuz | هدي |
18 | ve ma | ve değildir | |
19 | ala | düşen | |
20 | r-rasuli | Rasule | رسل |
21 | illa | başka bir şey | |
22 | l-belagu | duyurmaktan | بلغ |
23 | l-mubinu | açık bir şekilde | بين |
De ki: "Allah'a itaat ediniz, Peygambere itaat ediniz! Eğer yüz çevirirseniz biliniz ki, onun görevi tebliğ vazifesini yapmak, sizin vazifeniz de sorumluluklarınızı yapmanızdır. Eğer ona itaat ederseniz doğru yolu bulursunuz. Peygambere düşen, sadece apaçık bildirimde bulunmaktır."
De ki: "Allah'a itaat edin; Elçi'ye de itaat edin!* Yüz çevirirseniz (onun sorumluluğu) kendisine yüklenen (tebliğ görevini yapmak)tır; sizin (sorumluluğunuz da) size yüklenen (görevleri yerine getirmeniz)dir.* Ona itaat ederseniz, doğru yola ulaşmış olursunuz!* Elçi'ye düşen, sadece apaçık tebliğdir."*
De ki: "ALLAH'a ve elçiye uyunuz. Reddederseniz, o kendi görevinden sorumludur, siz de kendi görevinizden sorumlusunuz. Ona uyarsanız, doğruyu bulursunuz. Elçinin tek görevi, mesajı açıkça bildirmekten ibarettir."
De ki: "Allah'a itaat edin. Resul'e itaat edin.*" Eğer itaat etmezseniz, ona düşen yalnızca görevini yapmaktır. Size düşen ise sorumlu tutulduğunuz şeye uymaktır. Eğer ona itaat ederseniz, doğru yolu bulursunuz. Resul'ün üzerinde, mesajı açıkça iletmekten başka bir sorumluluk yoktur.
De ki: "Allah'a boyun eğin, elçisine de boyun eğin." Eğer yüz çevirirseniz elçiye düşen, kendine yüklenen görev, size düşen de size yüklenen görevdir. Ona boyun eğerseniz yola gelmiş olursunuz. Elçinin görevi, açık bir bildirimde bulunmaktan başkası değildir.
De ki: "Allah'a boyun eğin ve elçiye boyun eğin!" Yüz çevirirseniz, Ona düşen yalnızca Ona yüklenen; size düşen de size yüklenendir. Ona boyun eğerseniz doğru yola erişirsiniz. Elçinin görevi, yalnızca apaçık bildirmektir.
De ki: "Allah'a itaat edin, dolayısıyla Rasul'e itaat edin!" Bundan böyle de, eğer (Rasul'den) yüz çevirecek olursanız, o ancak kendi yükümlülüklerinden sorumlu tutulacaktır, siz de sadece kendi yükümlülüklerinzden sorumlu tutulacaksınız. Ama eğer onu izlerseniz, doğru yolu bulursunuz: Rasul'e düşense, yalnızca (kendisine indirileni) bütün açıklığıyla tebliğ etmektir.
De ki: "Allah'a da itaat edin, resule de. Eğer yüz çevirirseniz/yüz çevirirlerse, onun görevi ona yükletilen, sizin göreviniz de size yükletilendir. Eğer ona itaat ederseniz yolu bulursunuz. Resule düşen, açık bir tebliğden başkası değildir."
De ki: "Allah'a itaat edin, Resul'e itaat edin. Eğer yine yüz çevirirseniz, artık onun (peygamberin) sorumluluğu kendisine yüklenen, sizin sorumluluğunuz da size yüklenendir. Eğer ona itaat ederseniz, hidayet bulmuş olursunuz. Elçiye düşen, apaçık bir tebliğden başkası değildir."
De ki: "Allah'a itaat edin, peygambere itaat edin!" Eğer yine dinlemezseniz artık onun yükümlülüğü, kendisine yükletilen görevi yapmak, sizin üstünüze düşen de size yükletilen görevleri yerine getirmektir. Eğer ona itaat ederseniz doğru yola erersiniz. Peygamberin görevi ise yalnızca açık bir tebliğdir.
De ki: "Allah'a itaat edin ve Rasul'e itaat edin". Ve eğer (Rasul'den) yüz çevirirseniz (bilin ki) o yalnız kendi yükümlülüklerinden sorumlu tutulacak, siz de yalnız kendi yükümlülüklerinizden sorumlu tutulacaksınız; ama eğer o'na itaat ederseniz doğru yola erişirsiniz. Ayrıca, Rasul'e düşen yalnızca (kendisine indirilen mesajı) açıkça duyurmaktır.
"Allah'a itaat edin, peygambere itaat edin" de. Eğer yüz çevirirseniz bilin ki ona yüklenen sorumluluğu ancak ona ait; size yüklenen görevin sorumluluğu da yalnızca size aittir. Eğer ona itaat ederseniz doğru yola erersiniz. Peygambere düşen ancak apaçık bir tebliğdir.
De ki Allaha itaat edin ve Resule itaat edin, yine dinlemezseniz artık onun üzerindeki ancak ona yükletilen, sizin üzerinize de size yükletilendir ve eğer ona itaat ederseniz hidayete irersiniz, Resulün üzerindeki ise ancak açık bir tebliğdir
De ki: "Allah'a ita'at edin, Elçiye ita'at edin." Eğer dönerseniz, ona gereken, kendisine yükletilen (duyurma görevini yapmak), size gereken de size yükletilen (ita'at görevini yapmak)dır. Eğer ona ita'at ederseniz, doğru yolu bulursunuz. Elçiye düşen, sadece açık bir şekilde duyurmaktır.
De ki: "Tanrı'ya itaat edin. Resül'e itaat edin. Eğer yine yüz çevirirseniz, artık onun (peygamberin) sorumluluğu kendisine yüklenen, sizin sorumluluğunuz da size yüklenendir. Eğer ona itaat ederseniz, hidayet bulmuş olursunuz. Elçiye düşen, apaçık bir tebliğden başkası değildir."
De ki: "Allaha itaat edin, peygambere itaat edin". Eğer yine yüz çevirib dönerseniz onun (peygamberin) uhdesine düşen ancak ona yüklenilen (vazıyfe-i tebliğ) dir. Sizin üstünüze düşen (vazife) de size yükletilen (itaat) dir. Eğer ona itaat ederseniz doğru yolu bulursunuz. Peygambere aid olan (vazife) apaçık tebliğden başkası değildir.
De ki: Allah'a itaat edin, Peygambere itaat edin. Şayet yüz çevirirseniz bilin ki; o, kendisine yükletilenden, siz de kendinize yükletilenden sorumlusunuz. Eğer ona itaat ederseniz; doğru yolu bulursunuz. Peygambere düşen, apaçık tebliğden başkası değildir.
De ki: -Allah'a itaat edin, Peygamber'e itaat edin. Eğer yüz çevirirseniz, onun (yüklendiği) sorumluluk kendisine, sizin sorumluluğunuz da size aittir. Eğer ona itaat ederseniz, doğru yolu bulursunuz. Peygamberin görevi açıkça tebliğ etmekten başka bir şey değildir.
De ki: "Allah'a itaat edin, Peygambere itaat edin! Eğer sırtınızı dönerseniz bilin ki peygamber kendi görevinden, siz de kendi yükümlülüğünüzden sorumlu olursunuz. Ama ona itaat ederseniz, doğru yolu bulmuş olursunuz. Yoksa, peygamberin görevi, açıkça tebliğ etmekten başka bir şey değildir."
De ki: "Allah'a itaat edin ve Rasulüne itaat edin!".. . Eğer yüz çevirirseniz, Onun üzerine düşen sadece kendisine yükletilendir (tebliğ görevi); size de düşen size yükletilendir (itaat görevi)! Eğer O'na (Rasule) itaat ederseniz, hidayet bulursunuz! Rasule ait olan yalnızca apaçık tebliğdir!
De ki, 'ALLAH'a ve elçiye uyunuz. Reddederseniz, o kendi görevinden sorumludur, siz de kendi görevinizden sorumlusunuz. Ona uyarsanız, doğruyu bulursunuz. Elçinin tek görevi, mesajı açıkça bildirmekten ibarettir.
De ki: "Allah'a itaat edin. Rasul'e de itaat edin." Eğer itaat etmezseniz, ona düşen yalnızca görevini yapmaktır. Size düşen ise sorumlu tutulduğunuz şeye uymaktır. Eğer ona itaat ederseniz, doğru yolu bulursunuz. Rasul'ün üzerinde, mesajı açıkça iletmekten başka bir sorumluluk yoktur.
Say: "Obey God, and obey the messenger. " But if they turn away, then he is only responsible for his obligation, and you are responsible for your obligations. And if you obey him, you will be guided. The messenger is only required to deliver clearly.
Say thou: “Obey God and obey the Messenger.” Then if you turn away, then upon him is what he has been given to bear, and upon you is what you have been given to bear. And if you obey him, you will be guided. And upon the Messenger is only the clear notification,
Say: ‘Obey Allah and obey the Messenger. Then if they turn away he is only responsible for what he is charged with and you are responsible for what you are charged with. If you obey him, you will be guided.’ The Messenger is only responsible for clear transmission.
Say, "Obey GOD, and obey the messenger." If they refuse, then he is responsible for his obligations, and you are responsible for your obligations. If you obey him, you will be guided. The sole duty of the messenger is to deliver (the message).
Say: "Obey God, and obey the messenger." But if they turn away, then he is only responsible for his obligation, and you are responsible for your obligations. And if you obey him, you will be guided. The messenger is only required to deliver clearly.
Say: "Obey God, and obey the messenger." But if they turn away, then he is only responsible for his obligation, and you are responsible for your obligations. If you obey him, you will be guided. The messenger is only required to deliver clearly.