Bunun üzerine rüzgarı onun emrine verdik. Onun emri ile dilediği yere yumuşak bir esinti ile akıp gidiyordu.
Bunun üzerine biz,rüzgarı onun emrine verdik. Onun emriyle istediği yöne doğru tatlı tatlı esiyordu.
Bunun üzerine O'nun (Allah'ın) emriyle istediği yere yumuşakça akan rüzgârı hizmetine vermiştik.
Bunun üzerine komutuyla hareket eden rüzgarı onun emrine verdik. Dilediği yere yağmur yağdırırdı.
Bunun üzerine rüzgarı onun emrine verdik. Onun emri ile dilediği yere yumuşak bir esinti ile akıp gidiyordu.
Bunun üzerine rüzgarı emrine verdik; onun belirlediği tarafa tatlı tatlı eserdi.
Bunun üzerine, güçlü bir rüzgarı buyruğuna verdik. Onun buyruğuyla, istediği yöne kolayca eserdi.
Bunun ardından rüzgarı ona amade kıldık ki, onun emriyle (çalışan gemileri) istediği yöne doğru kolayca yüzdürebilsin;
Bunun üzerine, rüzgarı onun emrine verdik; onun emriyle onun istediği yere uysal uysal/tatlı tatlı akıp giderdi.
Böylece rüzgarı onun buyruğu altına verdik. Onun emriyle dilediği yöne yumuşakça eserdi.
Bunun üzerine Biz rüzgarı onun emrine verdik. Emriyle istediği yere yumuşacık akardı.
Bunun üzerine rüzgarı o'nun emrine verdik ki o'nun direktifi ile istediği yöne doğru kolayca essin;
Biz de rüzgarı onun buyruğuna verdik. Rüzgar, onun emriyle dilediği yere hafif hafif eserdi.
Bunun üzerine ona rüzgarı müsahhar ettik, emriyle istediği yere yumuşacık cereyan ederdi
Biz, rüzgarı ona boyun eğdirdik. Onun buyruğuyla, onun istediği yere tatlı tatlı eserdi.
Böylece rüzgarı onun kullanımına / boyunduruğuna verdik. Onun buyruğuyla dilediği yöne yumuşakça eserdi.
Bunun üzerine biz de ona rüzgarı müsahhar etdik ki bu, onun emriyle, onun dilediği yere yumuşacık akar giderdi.
Bunun üzerine Biz de rüzgarı emrine verdik. Emri ile istediği yere kolayca giderdi.
Rüzgarı ona boyun eğdirmiştik. Emri ile dilediği yere yumuşak bir şekilde eserdi.
Biz rüzgarı onun emrine verdik. Rüzgar, onun emriyle istediği yere tatlı tatlı eserdi.
Bunun üzerine rüzgarı (gibi akıp gideni) Onun hizmetine verdik; Onun emriyle, dilediği yere, hiçbir şeyi sarsmadan - yıkmadan akıp giderdi.
Bunun üzerine komutuyla hareket eden rüzgarı onun emrine verdik. Dilediği yere yağmur yağdırırdı.
Bunun üzerine rüzgarı onun emrine verdik. Onun emri ile dilediği yere yumuşak bir esinti ile akıp gidiyordu.
So, We committed the wind to run by his command, raining gently where he directed it.
So We made subject to him the wind — running by his command gently whithersoever he directed —
So We subjected the wind to him to blow at his command, softly, wherever he directed.
We (answered his prayer and) committed the wind at his disposal, pouring rain wherever he wanted.
So, We commissioned the wind to run by his command, raining gently where he directed it.
So, We committed the wind to run by his command, raining gently where he directed it.