"Eğer Rabb'imin nimeti olmasaydı, ben de Cehenneme atılanlardan olurdum."
"Eğer Rabbimin nimeti olmasaydı, ben de seninle birlikte orada olanlardan olacaktım."
Rabbimin nimeti olmasaydı, şimdi ben de (cehenneme) getirilenlerden olacaktım.
"Efendimin nimeti olmasaydı, ben de şimdi seninle birlikte olurdum."
"Eğer Rabb'imin nimeti* olmasaydı, ben de Cehenneme atılanlardan olurdum."
Rabbimin iyiliği olmasaydı kesinlikle ben de yaka paça oraya götürülürdüm"
"Efendimin nimeti olmasaydı, kesinlikle ben de toplananlar arasında olurdum!"
Eğer Rabbimin yardımı olmasaydı, ben de burada tutulanlardan olmuştum!
"Rabbimin nimeti olmasaydı, kesinlikle ben de şurada toplananlar arasına girmiş olacaktım."
"Eğer Rabbimin nimeti olmasaydı, muhakkak ben de (azab yerine getirilip) hazır bulundurulanlardan olacaktım.
Rabbimin nimeti olmasaydı ben de buraya celbedilmişlerden olacaktım.
Eğer Rabbimin lütfu olmasaydı ben de (şimdi) (azaba) uğratılanlar arasında olurdum!
"Rabbimin nimeti olmasaydı, mutlaka ben de cehenneme konulanlardan olmuştum."
Rabbımın ni'meti olmasa idi ben de bu ihzar edilenlerden olacaktım
"Rabbimin ni'meti olmasaydı, şimdi ben de (oraya) getirilenlerden olurdum."
"Eğer rabbimin nimeti olmasaydı, muhakkak ben de (azab yerine getirilip) hazır bulundurulanlardan olacaktım."
"Eğer Rabbimin ni'meti olmasaydı ben de (seninle beraber cehennemde) haazır bulundurulanlardan olacakdım".
Rabbımın lutfu olmasaydı, ben de oraya götürülenlerden olacaktım.
Eğer Rabbi'min nimeti olmasaydı, ben de hüsrana uğrayanlardan olacaktım.
(54-57) "Şimdi ister misiniz onu size göstereyim?" Onlar da arzu edince, derhal bir tarama yapıp onu cehennemin tam ortasında bulur. "Vallahi, nerdeyse beni de düştüğün o helake sürükleyecektin! Rabbimin hidayet nimeti yetişmeseydi, eli kolu kelepçeli getirilip o azaba atılanlardan olacaktım!"
"Eğer Rabbimin nimeti olmasaydı, kesinlikle (cehennem) kapısına zorunlu getirilenlerden olurdum. "
'Rabbimin nimeti olmasaydı, ben de şimde seninle birlikte olurdum.'
Eğer Rabb'imin nimeti* olmasaydı, ben de Cehenneme atılanlardan olurdum.
"And had it not been for my Lord's blessing, I would have been with you. "
“And were it not for the favour of my Lord, I would have been among those summoned.”)
If it were not for the blessing of my Lord, I would have been among those arraigned.
"If it were not for my Lord's blessing, I would have been with you now.
"And had it not been for the blessing of my Lord, I would have been with you."
"Had it not been for my Lord's blessing, I would have been with you."