Sabahleyin bir aylık yol gitmeyi, akşamleyin bir aylık yoldan geri dönmeyi sağlayan rüzgar, Süleyman içindi. Ve erimiş bakırı kaynağından ona akıttık. Ve cinlerden, Rabb'inin izni ile onun elinin altında çalışanlar vardı. Onlardan kim emrimizden çıkacak olsa, ona alevli ateşin azabından tattırdık.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | velisuleymane | ve Süleyman'a | |
2 | r-riha | rüzgarı | روح |
3 | guduvvuha | sabah gidişi | غدو |
4 | şehrun | bir ay(lık mesafe) | شهر |
5 | ve ravahuha | ve akşam dönüşü | روح |
6 | şehrun | bir ay(lık mesafe) | شهر |
7 | ve eselna | ve akıttık | سيل |
8 | lehu | onun için | |
9 | ayne | kaynağını | عين |
10 | l-kitri | katran | قطر |
11 | ve mine | ve bir kısmı | |
12 | l-cinni | cinlerin | جنن |
13 | men | ki | |
14 | yea'melu | çalışırdı | عمل |
15 | beyne | onun önünde | بين |
16 | yedeyhi | onun önünde | يدي |
17 | biizni | izniyle | اذن |
18 | rabbihi | Rabbinin | ربب |
19 | ve men | ve kim | |
20 | yezig | sapsa | زيغ |
21 | minhum | onlardan | |
22 | an | -dan | |
23 | emrina | buyruğumuz- | امر |
24 | nuzikhu | ona taddırırdık | ذوق |
25 | min | ||
26 | azabi | azabı | عذب |
27 | s-seiyri | alevli | سعر |
Sabah esintisi bir aylık mesafe, akşam esintisi de bir aylık mesafe olan rüzgarı da Süleyman'ın emrine verdik. Onun için erimiş bakırı kaynağından sel gibi akıttık. Rabbinin izniyle cinlerin de bir kısmı onun emrinde çalışırdı. Cinlerden bizim emrimizden çıkanlara, alevli ateşin azabını tattırırız.
Sabah (gidişi) bir ay(lık mesafe), (akşam) dönüşü bir ay(lık mesafe) olan rüzgârı da Süleyman'a (onun hizmetine) vermiştik ve onun için erimiş bakırı, kaynağından sel gibi akıtmıştık. Rabbinin izniyle cinlerden bir kısmı onun (gözünün) önünde çalışırdı. Onlardan kim emrimizden sapsa ona alevli azabı tattırırdık.
Süleyman'a da, sabah gidişi bir ay(lık yol alan), akşam dönüşü de bir ay(lık yol alan) rüzgarı verdik ve onun için petrol kaynağını fışkırtarak akıttık. Efendisinin izniyle, cinlerden de bir kısım emrinde çalışırdı. Onlardan kim emrimizden saparsa onu çetin bir cezayı tattırırdık.
Sabahleyin bir aylık yol gitmeyi, akşamleyin bir aylık yoldan geri dönmeyi sağlayan rüzgar, Süleyman içindi. Ve erimiş bakırı kaynağından ona akıttık. Ve cinlerden, Rabb'inin izni ile onun elinin altında çalışanlar vardı. Onlardan kim emrimizden çıkacak olsa, ona alevli ateşin azabından tattırdık.
Sabahleyin bir aylık, öğleden sonra da bir aylık mesafe katettiren rüzgarı Süleyman'ın emrine verdik; bakır madeni kaynağını da onun için su gibi akıttık. Sahibinin izniyle, yanında iş gören cinleri de emrine verdik. Onlardan hangisi emrimizden çıksa ona alevli ateş azabını tattırırdık.
Ve sabah gidişi bir ay, akşam dönüşü bir ay olan güçlü bir rüzgarı, Süleyman'ın buyruğuna verdik. Erimiş bakır kaynağını da Onun için akıttık. Efendisinin izniyle, cinlerden bir bölümü, Onun için çalıştılar. Onlardan kim buyruğumuzdan çıktıysa, yakıcı bir ateşin cezasını tattırdık.
Süleyman'ın emrine de rüzgarı amade kıldık: onun gidişi bir aylık mesafeyi, dönüşü yine bir aylık mesafeyi buluyordu. Ve erimiş metal cevherini onun için akıttık; yine cinlerden bir kısmı, Rabbinin izniyle onun emri altında çalışıyordu; ve onlardan hangisi emrimizden çıkarsa, ona çılgın bir ateşin azabını tattırıyorduk.
Süleyman için de sabah gidişi bir ay, akşam dönüşü bir ay olan rüzgarı görevlendirdik. Onun için erimiş katran/bakır kaynağını sel gibi akıttık. Cinlerden öylesi vardı ki, Rabbinin izniyle onun önünde iş yapardı. Onlardan hangisi buyruğumuzdan yan çizse, alevli ateş azabını kendisine tattırdık.
Süleyman için de, sabah gidişi bir ay, akşam dönüşü bir ay (mesafe) olan rüzgara (boyun eğdirdik); erimiş bakır madenini ona sel gibi akıttık. Onun eli altında Rabbinin izniyle iş gören bir kısım cinler vardı. Onlardan kim bizim emrimizden çıkıp sapacak olsa, ona çılgın ateşin azabından taddırırdık.
Süleyman'ın emrine de rüzgarı verdik. Sabah gidişi bir aylık akşam dönüşü bir aylık yol idi. Erimiş bakır kaynağını da ona sel gibi akıttık. Rabbinin izniyle elinin altında cinlerden de çalışan vardı. Onlardan da her kim emrimizden saparsa, ona ateş azabını tattırırız.
Biz rüzgarı Süleyman(ın emrin)e verdik: sabahki hareketi bir aylık yolculuk (mesafesinde), akşamki hareketi de bir aylık (mesafede tamamlanan) rüzgarı. Ve erimiş bakır menbaını o'nun buyruğu altında akıttık; görünmeyen varlıklardan bir kısmı (da) Rablerinin izniyle o'nun için çalış(maya mecbur kılın)dılar; ve hangisi emrimizden çıktıysa ona yakıcı ateşin azabını tattırırdık:
Süleyman'ın emrine de, sabah esişi bir ay, akşam esişi de bir ay(lık yol) olan rüzgarı verdik. Erimiş bakır ocağını da ona sel gibi akıttık. Cinlerden de Rabbinin izniyle onun önünde çalışanlar vardı. İçlerinden kim bizim emrimizden çıkarsa, ona alevli ateş azabını tattırırız.
Süleymana da rüzgar: sabah gidişi bir ay, akşam dönüşü bir ay, erimiş bakır menbaını da ona seyl gibi akıttık, hem rabbının iznile elinin altında Cinnilerden de çalışan vardı, onlardan da her kim emrimizden inhiraf ederse ona Sair azabını tattırırız
Süleyman'a da, sabah gidişi bir ay(lık mesafe), akşam dönüşü bir ay(lık mesafe) olan rüzgarı boyun eğdirdik ve onun için katran (petrol) kaynağını da akıttık. Rabbinin izniyle cinlerin bir kısmı, onun önünde çalışırdı. Onlardan kim buyruğumuzdan sapsa, ona alevli azabı taddırırdık.
Süleyman için de, sabah gidişi bir ay, akşam dönüşü bir ay (mesafe) olan rüzgara boyun eğdirdik); erimiş bakır madenini ona sel gibi akıttık. Onun eli altında rabbinin izniyle iş gören bir kısım cinler vardı. Onlardan kim bizim buyruğumuzdan çıkıp sapacak olsa, ona çılgın ateşin azabından tattırırdık.
Süleymana da rüzgarı (müsahhar kıldık) ki sabahı bir ay (lık yol), akşamı bir ay (lık yol) du. Erimiş bakır ma'denini ona sel gibi, akıtdık. Önünde, Rabbinin izniyle, iş gören ba'zı cinler de vardı. İçlerinden kim bizim emrimizden ayrılıb saparsa ona çılgın azabdan tatdırırdık.
Süleyman'a da rüzgarı, gündüz estiğinde gidişi bir aylık mesafedir. Akşamleyin de gelişi bir aylık mesafedir. Ve onun için su gibi erimiş bakır akıttık. Cinnlerden de Rabbının izniyle elinin altında iş göreni verdik. Onlardan her kim, Bizim emrimizden çıkarsa; ona alevli ateşin azabından tattırırız.
Süleyman'a da, sabah gidişi bir ay, akşam dönüşü de bir ay süren rüzgarı verdik. Ona bakırı su gibi akıttık. Cinlerden bir kısmı da Rabbinin emriyle onun emrinde çalışırdı. Onlardan, kim emrimizden çıkarsa, ateş azabından tattırırdık.
Süleyman'ın emrine de rüzgarı verdik. Onun sabah gidişi bir aylık mesafe, akşam dönüşü de bir aylık mesafe idi. Onun istifadesi için, erimiş bakırı kaynağından sel gibi akıttık. Rabbinin izniyle cinlerden bir kısmı, onun önünde çalışırlardı. Onlardan kim emrimizden saparsa, ona ateş azabı tattırırdık.
Süleyman'a da sabah gidişi bir aylık yol, akşam dönüşü bir aylık yol olan o rüzgar (gibi hareket edeni verdik)! Onun için bakır kaynağını sel gibi akıttık! Rabbinin elvermesiyle cinnden (görünmeyen türden) kimileri de (ifrit türü) Onun önünde çalışırdı. Onlardan kim emrimizden çıkarsa, ona alevli bir ateş azabından tattırırız. (Bakır kaynağı tanımlamasını, Zülkarneyn'in yaptığı, yecüc mecüc'e karşı set inşaatında kullandığı eriyik bakır - demir olayıyla birlikte düşünürsek; anladığımız maddi anlamda değil, daha farklı bir alanda düşünmemiz zorunluluğu açığa çıkar. Gerek Zülkarneyn (iki boynuzlu {antenli?}) gerekse Süleyman a. s. ın görünmez varlıklara karşı tasarruf sahibi oldukları düşünülürse, olayın maddi bakır - demir konusu değil, bu iki maddenin elementsel bileşiminin gücünü kullanma olarak, belki farklı bir düşünce kapısı açılabilir bize. Daha derine girmek istemiyorum. A. H. )
Süleyman'a da, sabah gidişi bir ay (lık yol alan), akşam dönüşü de bir ay (lık yol alan) rüzgarı verdik ve onun için petrol kaynağını fışkırtarak akıttık. Rabbinin izniyle, cinlerden de bir kısım emrinde çalışırdı. Onlardan kim emrimizden saparsa onu çetin bir cezayı tattırırdık.
Sabahleyin bir aylık yol gitmeyi, akşamleyin bir aylık yoldan geri dönmeyi sağlayan rüzgar, Süleyman içindi. Ve erimiş bakır madenini ona sel gibi akıttık. Ve cinlerden, Rabb'inin izni ile onun elinin altında çalışanlar vardı. Onlardan kim emrimizden çıkacak olsa, ona alevli ateşin azabından tattırdık.
And for Solomon the wind was given, traveling one month coming and one month going, and We caused a spring of tar to flow for him. And from among the Jinn are those that worked for him by his Lord's leave; and any one of them who turns from Our commands, We shall cause him to taste the retribution of the Fire.
And to Solomon the wind: its morning course a month, and its evening course a month. And We made flow for him a spring of molten brass. And among the domini worked some before him, by the leave of his Lord; and who deviated among them from Our command — We will let him taste of the punishment of the Inferno.
And We gave Sulayman power over the wind – a month’s journey in the morning and a month in the afternoon. And We made a fount of molten brass flow out for him. And some of the jinn worked in front of him by his Lord’s permission. And if a single one of them deviates at all from Our command, We let him taste the punishment of the Searing Blaze.
To Solomon we committed the wind at his disposal, traveling one month coming and one month going. And we caused a spring of oil to gush out for him. Also, the jinns worked for him, by his Lord's leave. Any one of them who disregarded our commands, we subjected him to a severe retribution.
And for Solomon the wind was given, traveling one month coming and one month going, and We caused a spring of tar to flow for him. And from among the Jinn are those that worked for him with the permission of his Lord; and any one of them who turns from Our commands, We shall cause him to taste the retribution of the Fire.
For Solomon the wind was given, traveling one month coming and one month going, and We caused a spring of petroleum to flow for him. From among the Jinn are those that worked for him by his Lord's leave; and any one of them who turns from Our commands, We shall cause him to taste the retribution of the fire.