"Ben, yalnızca apaçık bir uyarıcıyım."
- Nuh dedi ki: "Onların yaptıkları hakkında bilgim yoktur. Onların hesabı Rabbime aittir, düşünsenize! Ben iman edenleri kovacak değilim. Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım."
Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım."*
"Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım."
"Ben, yalnızca apaçık bir uyarıcıyım."
Ben sadece açık uyarılarda bulunan bir kişiyim" dedi.
"Ben, apaçık bir uyarıcıdan başkası değilim!"
Çünkü ben, (hakkı) tüm açıklığıyla (ortaya koyan) bir uyarıcıdan başkası değilim."
"Ben sadece açık bir biçimde uyarmaktayım."
"Ben, yalnızca apaçık bir uyarıcıyım."
Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım." dedi.
ben sadece (gerçekleri) apaçık dile getiren bir uyarıcıyım."
"Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım."
Ben ancak açık, bir nezirim
"Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım."
"Ben, yalnızca apaçık bir uyarıcıyım."
"Ben (gelecek tehlikelerle) apaçık korkutandan başka (bir kimse) de değilim".
Ben, ancak apaçık bir uyarıcıyım.
Ben, ancak apaçık bir uyarıcıyım.
(114-115) Ben iman edenleri asla kovamam. Ben sadece açıkça uyaran bir elçiyim."
"Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım!"
'Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.'
"Ben, yalnızca apaçık bir uyarıcıyım."
"I am but a clear warner. "
“I am only a clear warner.”
I am only a clear warner. ’
"I am no more than a clarifying warner."
"I am but a clear warner."
"I am but a clear warner."