Firavun: "Âlemlerin Rabb'i de nedir?" dedi.
Firavun şöyle dedi: "Alemlerin Rabbi dediğin de nedir?"
(Firavun) "Âlemlerin Rabbi de nedir?" demişti.
Firavun, "Evrenlerin Efendisi de ne demek?" dedi.
Firavun: "Âlemlerin Rabb'i de nedir?" dedi.
Firavun: "varlıkların sahibi de kim oluyor?" dedi.
Firavun, dedi ki: "Evrenlerin Efendisi de neymiş?"
Firavun: "Alemlerin Rabbi de neyin nesiymiş?" dedi.
Firavun dedi: "Peki, alemlerin Rabbi kim?"
Firavun dedi ki: "Alemlerin Rabbi nedir?"
Firavun: "Alemlerin Rabbi de ne demek?" dedi.
Firavun: "Bu alemlerin Rabbi de kim oluyor?" dedi.
Firavun, "Alemlerin Rabbi de nedir?" dedi.
Fir'avn, rabbülalemin de nedir? dedi
Fir'avn dedi ki: "(Ey Musa) alemlerin Rabbi nedir?"
Firavun dedi ki: "Alemlerin rabbi nedir?"
Fir'avn dedi ki: "Aalemlerin Rabbi (dediğin) nedir"?
Firavun: Alemlerin Rabbı da nedir? dedi.
Firavun dedi ki: -Alemlerin Rabbi de nedir?
Firavun: "Sahi, şu bahsettiğin Rabbülalemin de ne?" dedi.
Firavun dedi ki: "Peki, Rabb-ül alemin nedir?"
Firavun, 'Evrenlerin Rabbi de ne demek?' dedi.
Firavun: "Âlemlerin Rabb'i de nedir? dedi.
Pharaoh said: "And what is the Lord of the worlds"
Said Pharaoh: “And what is the Lord of All Creation?”
Pharaoh said, ‘What is the Lord of all the worlds?’
Pharaoh said, "What is the Lord of the universe?"
Pharaoh said: "And what is the Lord of the worlds?"
Pharaoh said, "What is the Lord of the worlds?"