Ant olsun ki Allah, size birçok yerde ve Huneyn gününde yardım etmişti. Hani çokluğunuz sizi böbürlendirmişti de size bir faydası olmamıştı. Yeryüzü bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti. Sonra da gerisin geri dönüp gitmiştiniz.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | lekad | andolsun | |
2 | nesarakumu | size yardım etmişti | نصر |
3 | llahu | Allah | |
4 | fi | ||
5 | mevatine | yerlerde | وطن |
6 | kesiratin | birçok | كثر |
7 | ve yevme | ve gününde | يوم |
8 | huneynin | Huneyn | |
9 | iz | hani | |
10 | ea'cebetkum | sizi böbürlendirmişti | عجب |
11 | kesratukum | çokluğunuz | كثر |
12 | felem | fakat | |
13 | tugni | sağlamamıştı | غني |
14 | ankum | size | |
15 | şey'en | hiçbir yarar | شيا |
16 | ve dakat | ve dar gelmişti | ضيق |
17 | aleykumu | başınıza | |
18 | l-erdu | yeryüzü | ارض |
19 | bima | rağmen | |
20 | rahubet | bütün genişliğine | رحب |
21 | summe | nihayet | |
22 | velleytum | dönmüştünüz | ولي |
23 | mudbirine | gerisin geri | دبر |
Yemin olsun ki, Allah size birçok yerde yardım etti. Huneyn Savaşı'nda da size yardım etti. Hani çokluğunuz sizi böbürlendirmiş, fakat bu hal, sizi hezimete uğramaktan kurtaramamıştı. Yeryüzü bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti, sonunda gerisin geri dönmüştünüz.
Şüphesiz ki Allah birçok yerde ve Huneyn gününde size yardım etmişti. Hani çokluğunuz size kendinizi beğendirmiş, (fakat bu durum) sizden hiçbir (sıkıntıyı) gidermemişti.Yeryüzü bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti; sonunda (bozulup) geri dönenler olarak yüz çevirmiştiniz (kaçmıştınız).
ALLAH birçok durumda size yardım etti. Huneyn günü sayısal çokluğunuz sizi böbürlendirmişti. Fakat sayınızın size hiçbir yararı da olmamıştı. Nitekim, tüm genişliğine rağmen yeryüzü size dar gelmiş ve sonunda dönüp kaçmıştınız.
Ant olsun ki Allah, size birçok yerde ve Huneyn gününde yardım etmişti. Hani çokluğunuz sizi böbürlendirmişti de size bir faydası olmamıştı. Yeryüzü bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti. Sonra da gerisin geri dönüp gitmiştiniz.
Allah birçok yerde sizi zafere ulaştırdı, Huneyn gününde de öyle oldu. O gün sayıca çok olmanıza şaşırmıştınız ama bir işinize yaramamıştı. Onca genişliğine rağmen yeryüzü size dar gelmişti. Sonra da geri dönüp kaçmıştınız.
Gerçek şu ki, Allah, birçok yerde size yardım etti. Huneyn gününde, sayısal çokluğunuz sizi şımartmış; sonunda, size yararı olmamıştı. Yeryüzü de tüm genişliğine karşın size dar gelmişti. Sonra, arkanıza dönüp kaçmıştınız.
Doğrusu Allah, size bir çok savaş alanında yardım etmişti; özellikle de Huneyn Günü: Hani o zaman çokluğunuz sizi gururlandırmıştı, fakat hiçbir işinize yaramadı; ve olanca genişliğine rağmen yeryüzü size dar gelmişti, sonra da geri kaçmıştınız.
Yemin olsun ki, Allah size birçok yerde yardım etti. Huneyn gününde de. Hani, çokluğunuz sizi böbürlendirmişti de bu hiçbir işinize yaramamıştı. Tüm genişliğine rağmen, yeryüzü size dar gelmişti. Sonra da sırtınızı dönüp kaçmıştınız.
Andolsun, Allah birçok yerlerde ve Huneyn gününde size yardım etti. Hani çok sayıda oluşunuz sizi böbürlendirip gururlandırmıştı, fakat size bir şey de sağlayamamıştı. Yer ise, bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti, sonra arkanıza dönüp gerisin geri gitmiştiniz.
İnkara yer yoktur ki, Allah size birçok yerlerde ve Hüneyn gününde (savaşında), hani çokluğunuza güvenip de onun bir yararını göremediğiniz ve yeryüzünün bütün genişliğiyle başınıza dar geldiği sonra da bozguna uğrayıp arkanıza döndüğünüz sırada yardım etti.
Gerçekten de Allah, (sayıca az olduğunuz zaman) pek çok savaş meydanında size yardım etmişti; ve Huneyn Gününde de, o sayıca çokluğunuzun sizi kurumlandırdığı ama (tek başına) pek bir işinize yaramadığı o gün de (öyle yapmıştı); çünkü yeryüzü, bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti de arkanızı dönüp geri çekilmiştiniz:
Andolsun, Allah birçok yerde ve Huneyn savaşı gününde size yardım etmiştir. Hani, çokluğunuz size kendinizi beğendirmiş, fakat (bu çokluk) size hiçbir yarar sağlamamış, yeryüzü bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti. Nihayet (bozularak) gerisin geriye dönüp kaçmıştınız.
İnkara mecal yoktur ki Allah size bir çok mevkı'lerde nusret etti, "Huneyn" günü de: o lahzada ki çokluğunuz sizi güvendirmişti de bir faidesi olmamıştı, yer yüzü o genişliğiyle başınıza dar gelmişti, sonra da bozularak arkanıza dönmüştünüz
Andolsun Allah size birçok yerlerde, Huneyn gününde de yardım etmişti. Hani (o gün) çokluğunuz sizi böbürlendirmişti. Fakat size hiçbir yarar da sağlamamıştı. Bütün genişliğine rağmen yeryüzü başınıza dar gelmişti, nihayet bozularak arkanızı dönmüş(kaçmağa başlamış)tınız.
Andolsun, Tanrı birçok yerlerde ve Huneyn gününde size yardım etti. Hani çok sayıda oluşunuz sizi böbürlendirip gururlandırmıştı, fakat size bir şey de sağlayamamıştı. Yer ise, bütün genişliğine ragmen size dar gelmişti, sonra arkanıza dönüp gerisin geri gitmiştiniz.
Andolsun ki Allah bir çok (savaş) yerler (in) de ve Huneyn gününde size yardım etmişdir. (O Huneyn gününde ki) çokluğunuz o zaman size ucub vermişdi de bu, size (gelecek kazaadan) bir şey'i gidermiye yaramamışdı. Yer yüzü, o genişliğine rağmen, başınıza dar gelmişdi. Nihayet (bozularak) gerisin geri dönüb gitmişdiniz.
Andolsun ki; Allah, size birçok yerlerde ve Huneyn gününde yardım etmiştir. Hani, çokluğunuz sizi böbürlendirmişti de size bir faydası olmamıştı. Yeryüzü genişliğine rağmen size dar gelmişti. Sonra gerisin geri dönüp gitmiştiniz.
Andolsun ki, Allah size bir çok yerde ve çokluğunuzun sizi böbürlenderdiği fakat bir fayda sağlamadığı, yeryüzünün geniş olmasına rağmen size dar gelip de bozularak arkanıza döndüğünüz Huneyn gününde yardım etmişti.
Şu kesindir ki Allah size birçok savaş yerlerinde yardım etti, Huneyn günü de... O gün ki sayıca çokluğunuz sizi böbürlendirmiş ama bu, size fayda etmemişti. Olanca genişliğine rağmen, dünya başınıza dar gelmişti. Sonra da bozguna uğrayarak düşmana arka çevirip kaçmaya başlamıştınız.
Andolsun ki, Allah size birçok savaş yerinde ve Huneyn gününde yardım etti.. . Hani kalabalık oluşunuz sizi böbürlendirmişti ama hiçbir faydası olmamıştı! (Huneyn gününde) tüm genişliğine rağmen yeryüzü size dar gelmişti! Sonra (da) arkanızı dönüp gitmiştiniz!
ALLAH bir çok durumda size yardım etti. Huneyn günü sayısal çokluğunuz sizi böbürlendirmişti. Fakat sayınızın size hiç bir yararı da olmamıştı. Nitekim, tüm genişliğine rağmen yeryüzü size dar gelmiş ve sonunda dönüp kaçmıştınız.
Ant olsun ki Allah, size birçok yerde ve Huneyn gününde yardım etmişti. Hani çokluğunuz sizi böbürlendirmişti de size bir faydası olmamıştı. Yeryüzü bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti. Sonra da gerisin geri dönüp gitmiştiniz.
God has granted you victory in many battles. And on the day of Hunayn when you were pleased with your great numbers but it did not help you at all, and the land became tight around you for what it held, then you turned to flee.
God has helped you in many places — and on the day of Ḥunayn when you were impressed at your multitude, but it availed you nothing, and the earth was straitened for you, vast as it was; then you turned and fled.
Allah has helped you on many occasions, including the Day of Hunayn* when your great numbers delighted you but did not help you in any way, and the earth seemed narrow to you for all its great breadth, and you turned your backs.
GOD has granted you victory in many situations. But on the day of Hunayn, you became too proud of your great number. Consequently, it did not help you at all, and the spacious earth became so straitened around you, that you turned around and fled.
God has granted you victory in many battlefields. And on the day of Hunayn when you were pleased with your great numbers but it did not help you at all, and the land became tight around you for what it held, then you turned to flee.
God has granted you victory in many battlefields. On the day of Hunayn, when you were pleased with your great numbers but it did not help you at all, and the land became tight around you for what it held, then you turned to flee.