Hiç özür dilemeyin! Ant olsun siz inandıktan sonra Kafirlik ettiniz. Sizden bir kısmınızı affetsek bile, suç işlemelerinden dolayı bir kısmınıza da azap edeceğiz.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | la | ||
2 | tea'teziru | hiç özür dilemeyin | عذر |
3 | kad | andolsun | |
4 | kefertum | siz inkar ettiniz | كفر |
5 | bea'de | sonra | بعد |
6 | imanikum | inandıktan | امن |
7 | in | eğer | |
8 | nea'fu | affetsek bile | عفو |
9 | an | ||
10 | taifetin | bir kısmını | طوف |
11 | minkum | sizden | |
12 | nuazzib | azab edeceğiz | عذب |
13 | taifeten | bir kısmına da | طوف |
14 | biennehum | dolayı | |
15 | kanu | كون | |
16 | mucrimine | suç işlediklerinden | جرم |
Özür dilemeyiniz!Şüphesiz, inandıktan sonra inkar ettiniz. İçinizden bir grubu affetsek bile, bir gruba da suç işlemekte olduklarından dolayı azap ederiz.
(Boşuna) özür dilemeyin! (Çünkü) siz iman ettikten sonra elbette kâfir oldunuz. Sizden (tevbe eden) bir grubu bağışlasak bile suçlu olduklarından dolayı bir gruba da azap edeceğiz.
Özür dilemeyiniz. Siz onayladıktan sonra inkar ettiniz. Sizden bir kısmını affetsek bile, suç işlemiş oldukları için bir kısmını cezalandıracağız.
Hiç özür dilemeyin! Ant olsun siz inandıktan sonra Kafirlik ettiniz. Sizden bir kısmınızı affetsek bile, suç işlemelerinden dolayı bir kısmınıza da azap edeceğiz.
Sakın bahane üretmeyin; siz inanıp güvendikten sonra kafir oldunuz. İçinizden bir kesimini bağışlasak bile, bir kesimini cezalandıracağız. Çünkü onlar suçludurlar.
Özür dilemeyin; inandıktan sonra nankörlük ettiniz. Aranızdan bir bölümünü bağışlasak bile, suça batmış olmaları yüzünden, bir bölümünüzü cezalandıracağız.
Bahane üretmeyin! Doğrusu siz, inandığınızı (açıkladıktan) sonra da küfre saptınız. Bir kısmınızı suçu savunmalarından dolayı cezalandıracağız.
Özür beyan etmeyin; imanınızdan sona küfre saptınız. İçinizden bir grubu affetsek bile diğer bir grubu, günaha batmış kişiler oldukları için azaba uğratacağız.
Özür belirtmeyiniz. Siz, imanınızdan sonra inkara saptınız. Sizden bir topluluğu bağışlasak da, bir topluluğunuzu gerçekten suçlu günahkar olmaları nedeniyle azablandıracağız.
Sakın boşuna özür dilemeyin, siz iman ettiğinizi söyledikten sonra küfrünüzü açığa vurdunuz. İçinizden bir kısmınızı bağışlasak da, bir kısmına suçlarında ısrar etmelerinden dolayı azap edeceğiz.
(Boşuna anlamsız) mazeretler ileri sürmeyin! Böylece sizler düpedüz hakkı inkar etmiş oldunuz, hem de (ondan yana) inancınız(ı açıkladık)dan sonra!" (Bu olayla ilgi derecesine göre) içinizden bir kısmınızın günahını bağışlasak bile, suça gömülüp gitmelerinden ötürü, ötekileri azaba uğratacağız.
Boşuna özür dilemeyin! Çünkü siz, (sözde) iman ettikten sonra küfrünüzü açığa vurdunuz. İçinizden (tövbe eden) bir zümreyi affetsek bile, suçlarında ısrar etmeleri sebebiyle, diğer bir zümreye azap edeceğiz.
Biyhude i'tizar etmeyin, iyman ettiğinizi söyledikten sonra küfürünüzü açığa vurdunuz, içinizden bir kısmını afvedersek bir kısmını cürümlerinde ısrar ettiklerinden dolayı azabımıza uğratacağız
Hiç özür dilemeyin, siz inandıktan sonra inkar ettiniz. Sizden bir kısmını affetsek bile suç işlediklerinden dolayı bir kısmına da azab edeceğiz.
Özür belirtmeyin. Siz inandıktan sonra küfrettiniz. Sizden bir topluluğu bağışlasak da, bir topluluğunuzu gerçekten suçlu, günahkar olmaları nedeniyle azablandıracağız.
(Bihude) özür dilemiye kalkmayın. Siz iman (etdiğinizi ikramdan sonra küfretdiniz. içinizden bir zümreyi afvetsek bile (diğer) bir güruhunu — onlar mücrim (cürümlerinde musir) kimseler oldukları için — azablandıracağız.
Mazeret beyan etmeyin, gerçekten siz, inanmanızdan sonra küfrettiniz. İçinizden bir topluluğu affetsek bile, mücrimler oldukları için bir topluluğa azab ederiz.
Özür beyan etmeyin. İnandıktan sonra inkar ettiniz. İçinizden bir kısmınızı bağışlasak bile; suçlu oldukları için bir kısmınızı cezalandıracağız.
"Ey münafıklar! Hiç boşuna özür dilemeyin. Gerçek şu ki: Siz iman ettiğinizi açıkladıktan sonra, içinizdeki inkarı açığa vurdunuz. Sizden bir kısmınızı, (tövbeleri veya alay etmemeleri sebebiyle) affetsek de, bir kısmını suçlarında ısrar etmelerinden dolayı cezalandıracağız."
Mazeret beyan etmeyin! İmanınızdan sonra gerçekten hakikat bilgisini inkar eden oldunuz! Bir kısmınızı affetsek bile, suçlarında ısrarlı olmaları sebebiyle diğerlerine azabımızı yaşatacağız.
Özür dilemeyiniz. Siz inandıktan sonra inkar ettiniz. Sizden bir kısmını affetsek bile, suç işlemiş oldukları için bir kısmını cezalandıracağız.
Hiç özür dilemeyin! Ant olsun siz inandıktan sonra gerçeği yalanlayarak nankörlük ettiniz. Sizden bir kısmınızı affetsek bile, suç işlemelerinden dolayı bir kısmınıza da azap edeceğiz.
Do not apologize, for you have rejected after your belief. If We pardon one group from you, We will punish another group. That is because they were criminals.
Make no excuses; you have denied after your faith; if We pardon a number of you, a number of you will We punish because they were lawbreakers.
Do not try to excuse yourselves. You have become kafir after having iman. If one group of you is pardoned, another group will be punished for being evildoers.’
Do not apologize. You have disbelieved after having believed. If we pardon some of you, we will punish others among you, as a consequence of their wickedness.
Do not apologize, for you have rejected after your belief. If We pardon one group from you, We will punish another group. That is because they were criminals.
Do not apologize, for you have rejected after your acknowledgement. Even if We pardon one group from you, We will punish another group, because they were criminals.