Eğer dileseydik, oldukları yerde sabit bir şekle dönüştürürdük, ileri gitmeye de geri dönmeye de güç yetiremezlerdi.
Dileseydik, oldukları yerde onların şekillerini değiştirirdik de, ne ileriye gitmeye güçleri yeterdi; ne geri gelmeye!
Dileseydik oldukları yerde şekillerini değiştirirdik de ileri gitmeye güç yetiremezlerdi ve geri de dönemezler(di)!
Dilesek onları oldukları yerde dondurur ne ileri gidebilir ne de geri dönebilirlerdi.
Eğer dileseydik, oldukları yerde sabit bir şekle dönüştürürdük, ileri gitmeye de geri dönmeye de güç yetiremezlerdi.
Düzeni farklı kursaydık onları, oldukları yerde başka kalıba sokardık. Sonra ne yola devam edebilir ne de geri dönebilirlerdi.
Eğer dileseydik, oldukları yerde onları değiştirirdik. Ne ileri gitmeye ne de geri dönmeye güçleri yetmezdi.
Eğer (böyle olmalarını) dileseydik, mutlaka onları kendi konumlarına göre başka bir hale dönüştürürdük. O takdirde ne savuşturabilirler ne de geri dönebilirlerdi.
Dilesek, onları oldukları yerde hayvana çeviririz. O zaman ne ileri gitmeye güçleri yeter ne de geri dönebilirler.
Eğer dilemiş olsaydık, oldukları yerde (en görkemli çağlarında) onları bir başka kalıba sokardık; böylece ne ileri gitmeye, ne geri dönmeye güç yetirebilirlerdi.
Yine dilesek kendilerini oldukları yerde kılıklarını değiştirirdik de ne ileri gidebilirlerdi, ne de dönebilirlerdi.
Eğer (doğru ile yanlış arasında seçim yapma özgürlüğünden yoksun olmalarını) dilemiş olsaydık, onları kesinlikle farklı bir tabiatta yaratırdık ve bulundukları yerde (kökleştirirdik ki) ne ileri gidebilsinler, ne de geri dönebilsinler.
Yine eğer dileseydik, oldukları yerde başka yaratıklara dönüştürürdük de ne ileri gidebilirler, ne geri dönebilirlerdi.
Daha dilesek kendilerini oldukları yerde meshediverdik de ne ileri gidebilirlerdi ne dönebilirlerdi
Dilesek kılıklarını değiştirip onları oldukları yerde dondururduk, ne ileri gidebilir, ne geri dönebilirlerdi.
Eğer dilemiş olsaydık, oldukları yerde (en görkemli çağlarında) onları bir başka kalıba sokardık; böylece ne ileri gitmeye, ne geri dönmeye güç yetirebilirlerdi.
Yine dileseydik onları oldukları yerde suratlarını değişdirib bambaşka çirkin bir mahiyyete getirirdik de ne ileri gitmiye, ne geri dönüb gelmiye güçleri yetmezdi.
Biz isteseydik; onları oldukları yerde dondururduk da ileri geçmeye güçleri yetmezdi. Geri de dönemezlerdi.
Eğer dileseydik, kalıplarını değiştirirdik de ileri gitmeye de geri dönmeye de güçleri yetmezdi.
Eğer dileseydik, oldukları yerde, hemen baş üstü, mahiyetlerini değiştirir, çirkin mi çirkin, tersyüz ederdik... Artık ne ileriye devam edebilir, ne de geriye dönüş yapabilirlerdi.
Dileseydik mekanları üzere onları mesh ederdik (bulundukları anlayış üzere onları sabitlerdik) de artık ne ileri gitmeye güçleri yeterdi ve ne de eski hallerine dönebilirlerdi.
Dilesek onları oldukları yerde dondurur ne ileri gidebilir ne de geri dönebilirlerdi.
Eğer dileseydik, oldukları yerde sabit bir şekle dönüştürürdük, ileri gitmeye de geri dönmeye de güç yetiremezlerdi.
And if We wished, We can freeze them in their place; thus, they can neither move forward, nor go back.
And had We willed, We would have so transformed them in their places, they could neither proceed nor return.
If We wished, We could transform them where they stand so they would neither be able to go out nor return.
If we will, we can freeze them in place; thus, they can neither move forward, nor go back.
And if We wished, We can freeze them in their place; thus, they can neither move forward, nor go back.
If We wished, We can freeze them in their place; thus, they can neither move forward, nor go back.