Sana "Bu gerçek midir?" diye soruyorlar. De ki: "Rabb'ime yemin ederim ki o gerçektir. Ve siz onu engelleyemezsiniz."
"O bir gerçek midir?" diye senden haber istiyorlar. De ki: "Evet, Rabbime yemin ederim ki, o şüphesiz gerçektir ve siz aciz bırakacak değilsiniz."
(Bazı inkârcılar) "O (azap) gerçek midir?" diye senden haber bekliyorlar.* De ki: "Evet, Rabbime yemin olsun: Şüphesiz ki o gerçektir ve siz asla (O'nu) aciz bırakıcılar değilsiniz."*
"Bu sahiden doğru mudur?" diye senden haber bekliyorlar. De ki: "Elbette, Efendime ant olsun o gerçektir ve siz onu engelleyemezsiniz!"
Sana "Bu gerçek midir?" diye soruyorlar. De ki: "Rabb'ime yemin ederim ki o gerçektir. Ve siz onu engelleyemezsiniz."
Senden haber almaya çalışıyorlar, "O gerçek mi?" diye. De ki "Evet! Rabbime yemin ederim ki gerçektir. Ondan yakanızı kurtaramayacaksınız."
Üstelik "Gerçek mi bu?" diyerek sana soruyorlar; şunu söyle: "Evet! Efendime yemin ederim ki, kesinlikle gerçektir. Zaten güçsüz bırakamazsınız!"
Tutup bir de seni "Şimdi bu gerçek mi yani?" diye sorguluyorlar. De ki: "Kesinlikle! Rabbim hakkı için bu gerçeğin ta kendisidir; üstelik sizler (büyük sorgulamayı) asla atlatamayacaksınız!"
Soruyorlar sana: "Doğru mu bu?" De ki: "Evet! Rabbime yemin ederim, o doğrunun ta kendisidir! Ve siz ondan yakayı kurtaramayacaksınız."
"Bu bir gerçek mi?" diye senden haber soracaklar. De ki: "Evet, Rabbime andolsun ki, şüphesiz gerçektir ve sizler aciz bırakacak değilsiniz."
"Sahi doğru mu bu?" diye senden soruyorlar. De ki: "Evet, Rabbime yemin ederim ki, o dosdoğru ve siz, bundan yakayı kurtaramazsınız.
Bazıları da sana, "Bütün bunlar gerçek mi?" diye soruyorlar. De ki: "Elbette! Rabbim hakkı için, katıksız gerçek bu; ve sizler de (büyük sorgulamadan) asla kaçamayacaksınız!"
"O (azap) gerçek midir?" diye senden haber soruyorlar. De ki: "Evet, Rabbime andolsun ki o elbette gerçektir. Siz (bu konuda Allah'ı) aciz kılacak değilsiniz."
Sahih doğru mu bu? Diye senden istifsar ediyorlar, de ki: evet, rabbıma kasem ederim ki o, dosdoğru, ve siz bundan yakayı kurtaramazsınız
"Sahiden o gerçek midir?" diye senden soruyorlar. De ki: "Evet, Rabbim hakkı için o gerçektir. Siz (onu) önleyemezsiniz!"
"Bu bir gerçek mi?" diye senden haber soracaklar. De ki: "Evet, rabbime andolsun ki, şüphesiz gerçektir ve sizler aciz bırakacak değilsiniz."
"O (azab) bir gerçek mi?" diye senden haber isterler. De ki "Evet, Rabbime andederim ki, o elbet ve elbet bir hakıykatdır. Siz (bundan Allahı) aciz bırakıcılar değilsiniz".
O gerçek mi? diye senden haber sorarlar. De ki: Rabbıma andolsun ki o, muhakkak gerçektir. Elbette siz, O'nu aciz bırakacaklar değilsiniz.
-Gerçek mi bu? diye sana soruyorlar. De ki: -Evet, Rabbim hakkı için o gerçektir. Siz ondan kaçamayacaksınız.
"Sahi doğru mu bu?" diye senden haber sorarlar. De ki: "Evet! Rabbime yemin ederim ki o elbette gerçektir ve siz bundan yakayı kurtaramazsınız."
"O (azap) gerçek midir?" diye senden haber isterler.. . De ki: "Evet, Rabbim hakkı için o elbette gerçektir! Siz bundan kaçıp kurtulamazsınız!"
'Bu sahiden doğru mudur,' diye senden haber bekliyorlar. De ki: 'Elbette, Rabbime andolsun o gerçektir ve siz onu engelleyemezsiniz!'
Sana "Bu gerçek midir?" diye soruyorlar. De ki: "Rabb'ime yemin ederim ki o gerçektir. Ve siz onu engelleyemezsiniz."
And they seek news from you: "Is it true" Say: "Yes, by my Lord it is true, and you cannot escape from it. "
And they ask thee to inform them: “Is it true?” Say thou: “Yea, by my Lord, it is true; and you cannot escape.”
They will ask you to tell them if this is true. Say: ‘Yes indeed, by my Lord, it certainly is true and you can do nothing to prevent it.’
They challenge you to prophesy: "Is this really what will happen?" Say, "Yes indeed, by my Lord, this is the truth, and you can never escape."
And they seek news from you: "Is it true?" Say: "Yes, by my Lord it is true, and you cannot escape from it."
They seek news from you: "Is it true?" Say, "Yes, by my Lord it is true, and you cannot escape from it."