Dünyada geçici bir yararlanma vardır. Sonra dönüşleri Bizedir. Sonra da inkar etmelerinden dolayı onlara şiddetli azabı tattırırız.
"Dünyada biraz nimetlenme vardır; ardından dönüşleri bizedir. Sonra da, inkar ettiklerinden dolayı şiddetli azabı onlara tattıracağız."
Dünyada bir miktar geçim (sağlarlar); sonra dönüşleri sadece bizedir; ardından da inkâr etmekte oldukları şeyler nedeniyle onlara şiddetli azabı tattırırız.*
Dünyada paylarını alırlar, sonra dönüşleri bizedir. Sonra da inkarlarından ötürü onlara şiddetli azabı tattırırız.
Dünyada geçici bir yararlanma vardır. Sonra dönüşleri Bizedir. Sonra da inkar etmelerinden dolayı onlara şiddetli azabı tattırırız.
Dünyada kendilerine yarar sağlarlar. Sonra dönüşleri bize olacaktır. Sonra da ayetleri görmezlikten gelmelerine (kafirlik etmelerine) karşılık onlara ağır bir azap tattıracağız.
Dünyada bir geçinme; sonra, Bize dönecekler. Sonra da nankörlük ettikleri için, yaman bir ceza tattıracağız.
Yalnızca dünya ile sınırlı geçici bir haz. Sonunda onların dönüşü Bize olacak: en nihayet ısrarlı inkarlarından dolayı onlara şiddetli azabı tattıracağız.
Dünyada biraz nimetlenme, ardından dönüşleri bize! Sonra biz, inkar ettiklerinden ötürü şiddetli azabı onlara tattıracağız.
(Onlar için) Dünyada geçici bir meta (vardır). Sonra dönüşleri bizedir; sonra da inkara sapışları dolayısıyla onlara şiddetli azabı taddıracağız.
Dünyada (ki nasipleri) cüz'i bir zevk, sonra dönüşleri Bizedir; sonra da Biz onlara, inkar ettiklerinden dolayı, azabı tattıracağız!
(Kısa süren) bir tutunmadır bu dünyadaki; ve sonra onların dönüşü er geç Bize olacak: Ve Biz de, hakkı inat ve ısrarla inkar etmelerinin karşılığı olarak onlara o çok yoğun, çok şiddetli acıyı tattıracağız.
Onlar için dünyada (geçici) bir yararlanma vardır. Sonra dönüşleri bizedir. Sonra da, inkar etmekte olduklarına karşılık onlara şiddetli azabı tattıracağız.
Dünyada cüz'i bir zevk, sonra dönüşleri bizedir, sonra biz onlara o küfürlerinden dolayı azabı tattıracağız
Dünyada biraz geçinir, sonra bize dönerler. Sonra da biz, inkarlarından dolayı onlara şiddetli azabı taddırırız.
(Onlar için) Dünyada geçici bir meta (vardır). Sonra dönüşleri bizedir; sonra da küfretmeleri dolayısıyla onlara şiddetli azabı tattıracağız.
(Onların bu yalanları kendilerine belki) dünyada (cüz'i) bir faide (sağlayabilir). En son dönüşleri ise ancak bizedir. (Bundan) sonra da küfr (-ü inkar) da ısraar etmekde olduklarına mukaabil onlara çetin azabı (mızı) tatdıracağız.
Dünyada biraz faydalanma vardır. Sonra dönüşleri Bizedir. Sonra Biz de küfreder olmalarından dolayı onlara şiddetli azabı tattıracağız.
Dünyada biraz geçimlik; sonra dönüşleri yine bize olacaktır. Biz de onlara inkar etmiş olmaları sebebiyle şiddetli azabı tattıracağız.
Olsa olsa dünyada az bir zevk alır, ama sonunda Bizim huzurumuza dönerler. Sonra Biz de inkar ve nankörlüklerinden ötürü o çok şiddetli azabı onlara tattırırız.
Dünyadan geçici bir yararlanma; sonra dönüşleri bizedir! Sonra hakikati inkar etmeleri nedeniyle şiddetli azabı onlara yaşatacağız.
Dünyada paylarını alırlar, sonra dönüşleri bizedir. Sonra da inkarlarından ötürü onlara şiddetli azabı tattırırız.
Dünyada geçici bir yararlanma vardır. Sonra dönüşleri Biz'edir. Sonra da gerçeği yalanlayan nankörler olmalarından dolayı onlara şiddetli azabı tattırırız.
A short pleasure in this world, then to Us is their return and We will make them taste the severe retribution for what they were rejecting.
An enjoyment in the World, then to Us is their return; then will We let them taste the severe punishment because of what they denied.
There is the enjoyment of this world. Then they will return to Us. Then We will let them taste the terrible punishment because they were kafir.
They get their temporary share in this world, then to us is their ultimate return, then we commit them to severe retribution for their disbelieving.
A short pleasure in this world, then to Us is their return and We will make them taste the severe retribution for what they were rejecting.
A short pleasure in this world… Then to Us is their return and We will make them taste the severe retribution for what they were rejecting.