Kuşkusuz siz, söylediklerinizde çelişki içindesiniz.
Şüphesiz siz çelişkili sözler söylüyorsunuz.
Şüphesiz siz çelişkili söz(ler) içindesiniz.
Siz ihtilaf içindesiniz.
Kuşkusuz siz, söylediklerinizde çelişki içindesiniz.
Sizin çelişkili bir söylem içinde olduğunuzu bilmeniz de önemlidir
Aslında, siz, gerçekten uyuşmazlık içindesiniz.
Elbet siz, (inanç hususunda) gerçekten de farklı görüşlerdesiniz;
Ki siz gerçekten tartışmalarla dolu bir söz içindesiniz.
Siz, gerçekten birbirini tutmaz bir söz (çelişkili ve aykırı görüşler) içindesiniz.
siz pek çelişkili bir söz içindesiniz.
Siz (ey insanlar,) neye inanılacağı konusunda derin bir ayrılık içindesiniz.
(7-8) Yollara (yıldızların dolaştığı yörüngelere) sahip göğe andolsun ki, muhakkak siz, (peygamber hakkında) çelişkili sözler söylüyorsunuz.
Ki siz pek muhtelif bir kavl içinde bulunuyorsunuz
Siz, çeşitli söz(ler) içindesiniz.
Siz, gerçekten birbirini tutmaz bir söz (çelişkili ve aykırı görüşler) içindesiniz.
hakıykat, siz kat'i ihtilafa düşen bir söz içindesinizdir.
Muhakkak siz, ihtilaflı bir sözdesiniz.
Ki siz ihtilaflı görüşler içindesiniz.
(7-8) Yollarla, yörüngelerle dolu gök hakkı için! Siz tam bir çelişki içindesiniz.
Muhakkak ki siz çeşitli görüşler içindesiniz!
Siz ihtilaf içindesiniz.
Kuşkusuz siz, söylediklerinizde çelişki içindesiniz.
You are saying what is different.
You are in speech differing!
you certainly have differing beliefs.
You continue to dispute the truth.
You are saying what is different.
You are in verbal discord.