Onları kış ve yaz yolculuğuna alıştırdığı için;
Onları kış ve yaz yolculuklarına alıştırdığı için.
Onların kış ve yaz yolculuklarının güvenliğini (sağladığı) için,
Kış ve yaz kervanlarını sevdikleri gibi.
Onları kış ve yaz yolculuğuna alıştırdığı* için;
Sıcak ilgiyi, kış ve yaz seferlerinde* gördükleri için
Kış ve yaz yolculuklarında kolaylıklar sağladı.
onların yaz ve kış yaptıkları ticari sefer güvenliği hakkı için:
Onları kış ve yaz yolculuğuna alıştırdığı için,
Yaz ve kış yolculuğunda onları (güvenliğe kavuşturduğu ya da başkalarıyla) ısındırıp yakınlaştırdığı için,
kışın ve yazın yolculuk etme imkanı sağlandığı için,
kış ve yaz seferlerindeki emniyeti.
(1-4) Kureyş'i ısındırıp alıştırdığı; onları kışın (Yemen'e) ve yazın (Şam'a) yaptıkları yolculuğa ısındırıp alıştırdığı için, Kureyş de, kendilerini besleyip açlıklarını gideren ve onları korkudan emin kılan bu evin (Kabe'nin) Rabbine kulluk etsin.
Sefere iylafları yazın, kışın
Onları kış ve yaz yolculuğuna alıştırdığı için,
Yaz ve kış yolculuğunda onları (güvenliğe kavuşturduğu ya da başkalarıyla) ısındırıp yakınlaştırdığı için,
kış ve yaz kendilerini seyr-ü seferde esenliğe (ve garantiye) kavuşdurduğundan dolayı,
Yaz ve kış yolculuklarına alıştırılmasından dolayı,
Onların kış ve yaz yolculuklarının güvenliğinden dolayı.
Kış ve yaz seferlerinde faydalandıkları anlaşmaların kadrini bilmiş olmak için,
Kış ve yaz seferinde rahat ve ülfetleri için.
Kış ve yaz kervanlarını sevdikleri gibi.
Onları kış ve yaz yolculuğuna alıştırdığı* için;
The way they cherish the journey of the winter and summer.
Their accustomed security of the journey of winter and summer.
their tradition of the winter and summer caravans:
The way they cherish the caravans of the winter and the summer.
The way they cherish the journey of the winter and summer.
Their unity and security during their journey of the winter and summer.