Nihayet haklarındaki yargımız gerçekleşerek, Salih'i ve beraberinde iman etmiş olanları tarafımızdan bir rahmetle izin gününün zilletinden kurtardık. Rabb'in, Çok Güçlü'dür, Mutlak Üstün Olan'dır.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | felemma | nihayet | |
2 | ca'e | gelince | جيا |
3 | emruna | emrimiz | امر |
4 | necceyna | kurtardık | نجو |
5 | salihen | Salih'i | صلح |
6 | vellezine | ve kimseleri | |
7 | amenu | iman eden(leri) | امن |
8 | meahu | beraberindeki | |
9 | birahmetin | bir rahmetle | رحم |
10 | minna | bizden | |
11 | ve min | ve | |
12 | hizyi | aşağılığından | خزي |
13 | yevmiizin | o günün | |
14 | inne | muhakkak ki | |
15 | rabbeke | senin Rabbin | ربب |
16 | huve | O | |
17 | l-kaviyyu | güçlüdür | قوي |
18 | l-azizu | mutlak üstündür | عزز |
Emrimiz gelince, Salih'i ve onunla beraber iman edenleri, bizden bir rahmet olarak azaptan ve o günün zilletinden kurtardık. Şüphesiz Rabbin kuvvetlidir;galip gelendir.
(Kendilerine azap) emrimiz gelince, Salih'i ve onunla birlikte iman edenleri tarafımızdan bir merhametle (helakten) ve o günün rezilliğinden kurtarmıştık. Şüphesiz ki Rabbin kuvvetlidir, güçlüdür.
Emrimiz gelince, Salih'i ve beraberinde gerçeği onaylamış olanları bizden bir rahmet ile o günün rezilliğinden kurtardık. Efendin, kuşkusuz Güçlü ve Üstündür.
Nihayet haklarındaki yargımız gerçekleşerek, Salih'i ve beraberinde iman etmiş olanları tarafımızdan bir rahmetle izin gününün* zilletinden kurtardık. Rabb'in, Çok Güçlü'dür, Mutlak Üstün Olan'dır.
Emrimiz gelince Salih'i ve onunla birlikte olan inanıp güvenenleri, bizden bir ikram olarak, o günün rezilliğinden kurtardık. Senin Rabbin işini başarır, daima üstündür.
Buyruğumuz geldiği zaman, Salih'i ve Onunla birlikte inananları, Kendi katımızdan bir rahmetle, o günün aşağılamasından kurtardık. Kuşkusuz, Efendin, Kudretlidir; Üstündür.
Kararlaştırdığımız vakit gelince, Salih'i ve onun inancını paylaşan kimseleri Rahmetimiz sayesinde kurtardık; dahası (onları), o bir Gün (yaşayacakları) utançdan da (kurtarmış olduk). Şüphesiz senin Rabbin var ya: işte O, eşsiz güç sahibidir, mutlak üstün ve yüce olandır.
Emrimiz gelince Salih'i ve onunla birlikte iman edenleri bizden bir rahmetle kurtardık. O günün rezilliğinden kurtardık. Senin Rabbin, evet O, Kavi'dir, Aziz'dir.
Emrimiz geldiği zaman, tarafımızdan bir rahmetle Salih'i ve O'nunla birlikte iman edenleri o günün aşağılatıcı azabından kurtardık. Doğrusu senin Rabbin, güçlü olandır, aziz olandır.
Emrimiz geldiğinde Salih'i ve beraberinde iman etmiş olanları, tarafımızdan bir rahmetle azaptan ve o günün rezilliğinden kurtardık. Çünkü Rabbindir çok güçlü, çok üstün olan.
Ve derken, hükmümüz vaki olunca, katımızdan bir esirgemeyle Salih'i ve o'nunla aynı inancı paylaşanları kurtardık; ve (onları) o (kıyamet) Gün(ü Bizim lanetimize uğramanın vereceği) alçalmadan (da kurtardık). Doğrusu, senin Rabbin, gerçekten sınırsız kuvvet ve kudret sahibi O yüceler yücesidir.
(Helak) emrimiz geldiğinde Salih'i ve beraberindeki iman etmiş olanları tarafımızdan bir rahmetle helaktan ve o günün rezilliğinden kurtardık. Şüphesiz Rabbin mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Vakta ki emrimiz geldi, Salihi ve maıyyetinde iyman etmiş olanları tarafımızdan bir rahmet ile kurtardık, hem de o günün zilletinden, çünkü rabbın öyle kavi, öyle aziz
Nihayet emrimiz gelince Salih'i ve onunla beraber inanmış olanları, bizden bir rahmetle kurtardık, (onları) o günün zilletinden (kurtardık). İşte Rabbin öyle güçlü, öyle galiptir.
Buyruğumuz geldiği zaman, tarafımızdan bir rahmetle Salih'i ve O'nunla birlikte inananları o günün aşağılatıcı azabından kurtardık. Doğrusu senin rabbin güçlü olandır, aziz olandır.
Vaktaki (azab) emrimiz geldi, Saalihi de, onun maiyyetinde iman etmiş olanları da tarafımızdan bir esirgeme olarak (azabdan ve) o günün rüsvaylığından kurtardık. Şübhesiz ki senin Rabbin, O, çok kuvvetlidir, mutlak gaalibdir.
Emrimiz gelince; Salih'i ve beraberindeki mü'minleri, tarafımızdan bir rahmet ile azabdan ve o günün rüsvaylığından kurtardık. Doğrusu Rabbın; Kavi'dir, Aziz'dir.
Emrimiz gelince Salih'i ve beraberindeki müminleri, katımızdan bir rahmet ile o günün aşağılatıcı azabından kurtardık. Kuşkusuz Rabbin, güçlüdür, onurludur.
Azap emrimiz gelince, tarafımızdan bir lütuf olarak Salih'i ve beraberindeki müminleri azaptan ve o günün zilletinden kurtardık. Şüphesiz ki senin Rabbin kavi ve azizdir (çok kuvvetlidir, mutlak galiptir).
Hükmümüz açığa çıktığında Salih'i ve beraberindeki iman etmişleri, rahmetimizle kurtardık.. . O sürecin aşağılamasından da (kurtardık). . . Muhakkak ki senin Rabbin Kaviyy'dir, Aziyz'dir.
Emrimiz gelince, Salih'i ve beraberinde gerçeği onaylamış olanları bizden bir rahmet ile o günün rezilliğinden kurtardık. Rabbin, kuşkusuz Güçlü ve Üstündür.
Nihayet emrimiz gelince, Salih'i ve beraberinde iman etmiş olanları tarafımızdan bir rahmetle o günün zilletinden kurtardık. Rabb'in, Çok Güçlü'dür, Mutlak Üstün Olan'dır.
So, when Our command came, We saved Saleh and those who believed with him by a mercy from Us against the disgrace of that day. Your Lord is the Powerful, the Noble.
And when Our command came, We delivered Ṣāliḥ and those who heeded warning with him, by mercy from Us, and from the disgrace of that day; thy Lord: He is the Strong, the Exalted in Might.
Then when Our command came We rescued Salih and those who had iman along with him by a mercy from Us from the disgrace of that day. Your Lord is the All-Strong, the Almighty.
When our judgment came, we saved Saaleh and those who believed with him by mercy from us, from the humiliation of that day. Your Lord is the Most Powerful, the Almighty.
So, when Our command came, We saved Saleh and those who had believed with him by a mercy from Us and against the disgrace of that day. Your Lord is the Powerful, the Noble.
So, when Our command came, We saved Saleh and those who acknowledged with him by a mercy from Us against the disgrace of that day. Your Lord is the Powerful, the Noble.