Erhan Aktaş - Kerim Kur'an

Sizden öncekilerin; Nuh, Âd, Semud halklarının ve onlardan sonra gelenlerin haberleri size gelmedi mi? Allah'tan başkası onları bilmez. Resulleri onlara beyyinelerle geldiği halde onlar zorla susturmaya çalışarak: "Biz, kendisiyle gönderildiğiniz şeyi küfrediyoruz; bizi çağırdığınız şey konusunda kaygı verici ikilem içindeyiz." dediler.

اَلَمْ يَأْتِكُمْ نَبَؤُا الَّذ۪ينَ مِنْ قَبْلِكُمْ قَوْمِ نُوحٍ وَعَادٍ وَثَمُودَۜۛ وَالَّذ۪ينَ مِنْ بَعْدِهِمْۜۛ لَا يَعْلَمُهُمْ اِلَّا اللّٰهُۜ جَٓاءَتْهُمْ رُسُلُهُمْ بِالْبَيِّنَاتِ فَرَدُّٓوا اَيْدِيَهُمْ ف۪ٓي اَفْوَاهِهِمْ وَقَالُٓوا اِنَّا كَفَرْنَا بِمَٓا اُرْسِلْتُمْ بِه۪ وَاِنَّا لَف۪ي شَكٍّ مِمَّا تَدْعُونَـنَٓا اِلَيْهِ مُر۪يبٍ
E lem ye'tikum nebeullezine min kablikum kavmi nuhın ve adin ve semud, vellezine min ba'dihim, la ya'lemuhum illallah, caethum rusuluhum bil beyyinati fe reddu eydiyehum fi efvahihim ve kalu inna keferna bi ma ursiltum bihi ve inna le fi şekkin mimma ted'unena ileyhi murib.
#kelimeanlamkök
1elem
2ye'tikumsize gelmedi mi?اتي
3nebeuhaberiنبا
4ellezinekimselerin
5min
6kablikumsizden öncekilerinقبل
7kavmikavimlerininقوم
8nuhinNuh
9ve aadinve Adعود
10ve semudeve Semud
11vellezineve kimselerin
12min
13bea'dihimonlardan sonra gelenبعد
14la
15yea'lemuhumonları kimse bilmezعلم
16illabaşka
17llahuAllah'tan
18ca'ethumonlara getirdiجيا
19rusuluhumelçileriرسل
20bil-beyyinatikanıtlarبين
21feraddufakat koydularردد
22eydiyehumonlar elleriniيدي
23fi
24efvahihimağızlarınaفوه
25ve kaluve dediler kiقول
26innamuhakkak biz
27kefernatanımayızكفر
28bimaşeyi
29ursiltumsizinle gönderilenرسل
30bihionunla
31ve innave biz
32lefiiçindeyiz
33şekkinbir kuşkuشكك
34mimmaşeye karşı
35ted'unenabizi çağırdığınızدعو
36ileyhiona
37muribinderinريب
  • Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali

    Sizden öncekilerin, Nuh, 'Ad ve Semud kavimlerinin ve onlardan sonrakilerin haberleri size gelmedi mi? Onları Allah'tan başkası bilemez. Peygamberleri onlara mucizeler getirdi de onlar, ellerini/güçlerini kullanarak peygamberlerin ifade özgürlüğünü engellediler ve dediler ki: "Biz, size gönderileni inkar ettik ve bizi kendisine çağırdığınız şeye karşı derin bir kuşku içindeyiz."

  • Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir

    Sizden öncekilerin yani Nuh, Âd ve Semûd kavimleri ile onlardan sonrakilerin haberleri size gelmedi mi? Onları Allah'tan başkası bilemez.* Elçileri kendilerine deliller getirmişti* de onlar ellerini onların (peygamberlerin) ağızlarına koyup tıkamışlar* ve demişlerdi ki: "Biz size gönderileni inkâr ettik* ve bizi kendisine çağırdığınız şeye karşı derin bir şüphe içindeyiz."*

  • Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi

    Sizden öncekilerin, Nuh, Ad ve Semud halkının ve onlardan sonra gelip de sadece ALLAH'ın bildiği kimselerin haberleri size ulaşmadı mı? Elçileri onlara apaçık delillerle gittiler, fakat onları küçümsediler ve "Biz getirdiğiniz şeyi inkar ediyoruz ve bizi çağırdığınız mesaj hakkında kuşkumuz ve şüphemiz var" dediler.

  • Erhan Aktaş Kerim Kur'an

    Sizden öncekilerin; Nuh, Âd, Semud halklarının ve onlardan sonra gelenlerin haberleri size gelmedi mi? Allah'tan başkası onları bilmez. Resulleri onlara beyyinelerle* geldiği halde onlar zorla susturmaya çalışarak: "Biz, kendisiyle gönderildiğiniz şeyi küfrediyoruz;* bizi çağırdığınız şey konusunda kaygı verici ikilem içindeyiz." dediler.

  • Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali

    Sizden önceki Nuh, Ad ve Semud halklarının haberi size ulaşmadı mı? Onlardan sonrakilerin haberlerini ise Allah'tan başkası bilmez. Elçileri onlara da açık belgelerle (ayetlerle) gelmişlerdi ama onlar, lafı ağızlarına tıkayarak şöyle demişlerdi: "Sizin elçi olarak gönderilmeniz bizi hiç ilgilendirmiyor, bizi çağırdığınız şeyden dolayı da kuşku veren bir şüphe içindeyiz."

  • Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek

    Sizden öncekilerin; Nuh, Âd ve Semud toplumlarının ve onlardan sonra gelenlerin haberleri size gelmedi mi? Allah'tan başkası onları bilmez. Elçiler onlara açık kanıtlarla gelmişlerdi. Fakat onlar, ellerini ağızlarına götürüp, şöyle dediler: "Aslında, sizinle gönderileni inkar ediyoruz. Aslında, bizi çağırdığınız şeyden derin bir kuşku duyuyoruz!"

  • Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an

    Sizden öncekilerin haberi size gelmedi mi? Nuh, Ad ve Semud kavimlerinin ve onlardan sonra gelenlerin (uğradıkları felaketin gerçek mahiyetini) Allah'tan başka kimse bilmez. Elçileri onlara hakikatin apaçık delilleriyle gelmiş, onlar ise nimeti teperek (sözlerini) ağızlarına tıkmışlar ve "Şunu aklınıza koyun ki biz sizinle gönderilenleri reddediyoruz; zira biz, davet ettiğiniz şeye dair şüphe içindeyiz" demişlerdi; mütereddit bir halde...

  • Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali

    Sizden öncekilerin, Nuh kavminin, Ad'ın, Semud'un ve onlardan sonrakilerin haberleri ulaşmadı mı size? Allah'tan başkası bilmez onları. Peygamberleri onlara açık deliller getirmişti de onlar ellerini ağızlarına itip şöyle demişlerdi: "Biz size gönderileni kesinlikle tanımıyoruz ve biz sizin çağırdığınız şey konusunda karmaşa ve çıkmaza iten bir kuşku içindeyiz."

  • Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

    Sizden öncekilerin, Nuh kavminin, Ad ve Semud ile onlardan sonra gelenlerin haberi size gelmedi mi? Ki onları, Allah'tan başkası bilmez. Elçileri onlara apaçık delillerle gelmişlerdi de, ellerini ağızlarına götürüp (öfkelerinden ısırdılar) ve dediler ki: "Tartışmasız, biz sizin kendisiyle gönderildiğiniz şeyleri inkar ettik ve bizi kendisine çağırdığınız şeyden de gerçekten kuşku verici bir tereddüt içindeyiz."

  • Elmalılı (sadeleştirilmiş)

    Size, sizden önce gelip geçenlerin haberleri gelmedi mi? Nuh, Ad ve Semud kavminin ve onlardan sonrakilerin ki, ayrıntılarını ancak Allah bilir! Onlara peygamberleri açık delillerle geldiler de onlar, ellerini ağızlarına ittiler ve: "Biz, sizinle gönderilen şeyi tanımıyoruz ve biz, bizi davet ettiğiniz şeyden kuşkulu bir şüphe içindeyiz." dediler.

  • Muhammed Esed Kur'an Mesajı

    Sizden önce gelip geçen (inkarcı toplum)ların başına gelenlerden hiç haberiniz olmadı mı; Nuh kavminin, 'Ad ve Semud kavimlerinin ve onlardan sonra gelip geçen daha nicelerinin? Onlar(ın başına gelenleri) Allah'tan başka kimse bilmez. Onlara da kendileri için görevlendirilmiş olan elçiler, hakkı bütün açıklığıyla gösteren delillerle gelmişlerdi; fakat onlar, ellerini şaşkınlıkla ağızlarına götürüp "Biz, sizinle gönderildiğini iddia ettiğiniz mesajın hak olduğuna inanmıyoruz" dediler, "ve doğrusu bizi çağırdığınız şey(in mahiyetin)den yana ciddi bir şüphe ve şaşkınlık içindeyiz".

  • Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali

    Sizden önceki Nuh, Ad, ve Semud kavimlerinin ve onlardan sonrakilerin –ki onları Allah'tan başkası bilmez- haberi size gelmedi mi? Onlara peygamberleri mucizeler getirdiler de onlar (öfkeden parmaklarını ısırmak için) ellerini ağızlarına götürüp, "Biz sizinle gönderileni inkar ediyoruz. Bizi çağırdığınız şeyden de derin bir şüphe içindeyiz" dediler.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

    Size önünüzden geçenlerin haberleri gelmedi mi? Kavmi Nuhun, Adın ve Semudun ve daha onlardan sonrakilerin ki tafsıllerini ancak Allah bilir, onlara resulleri beyyinelerle geldiler de ellerini ağızlarına ittiler ve biz dediler: sizin gönderildiğiniz şey'i tanımıyoruz ve biz, sizin bizi da'vet ettiğiniz şeyden bir şekk içindeyiz

  • Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

    Sizden öncekilerin: Nuh, 'Ad ve Semud kavimlerinin ve onlardan sonra gelenlerin -ki onları(n sayısını) Allah'tan başka kimse bilmez- haberi size gelmedi mi? Elçileri onlara kanıtlar getirdi de onlar, ellerini ağızlarına koydu (öfkelerinden parmaklarını ısırdı)lar (yahut: peygamberlerin ağızlarını tuttular): "Biz sizinle gönderilen mesajı tanımadık ve biz sizin bizi çağırdığınız şeye karşı derin bir kuşku içindeyiz!" dediler.

  • Gültekin Onan

    Sizden öncekilerin, Nuh kavminin, Ad ve Semud ile onlardan sonra gelenlerin haberi size gelmedi mi? Ki onları, Tanrı'dan başkası bilmez. Elçileri onlara apaçık delillerle gelmişlerdi de, ellerini ağızlarına götürüp (öfkelerinden ısırdılar) ve dediler ki: "Tartışmasız biz sizin kendisiyle gönderildiğiniz şeylere küfrettik ve bizi kendisine çağırdığınız şeyden de gerçekten kuşku verici bir tereddüt içindeyiz."

  • Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim

    Sizden evvelkilerin, Nur, Ad ve Semud kavmlerinin ve onlardan sonra (gelib sayılarını) Allahdan başkasının bilmediği (kavmlerin) haberi size gelmedi mi? Peygamberleri onlara apaçık bürhanlar getirmişdi de onlar ellerini ağızlarına itib: "Biz size gönderileni inkar etdik ve biz sizin da'vet eder olduğunuz (din) den kat'i ve kocundurucu bir şek ve şübhe içindeyiz" demişlerdi.

  • İbni Kesir

    Sizden önce geçenlerin Nuh, Ad, Semud kavimlerinin ve onlardan sonra Allah'tan başka kimsenin bilmediği kavimlerin haberi size gelmedi mi? Peygamberleri onlara ayetlerle geldiler de onlar, ellerini ağızlarına koyup: Biz, sizin gönderilmiş olduğunuz şeyi inkar ettik, bizi çağırdığınız şeyden şüphe ve endişe içindeyiz, dediler.

  • Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı

    Sizden önce geçen Nuh, Ad, Semud halklarının ve onlardan sonra gelenlerin haberleri size ulaşmadı mı? -ki onları Allah'tan başkası bilmez-. Onlara peygamberleri belgelerle geldiler, fakat elleriyle ağızlarını kapatıp: -Biz sizinle gönderilene inanmıyoruz. Bizi çağırdığınız şeyden de şüphe ve endişe içindeyiz, dediler.

  • Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali

    Sizden önce gelip geçmiş ümmetlerin, Nuh, Ad ve Semud halklarının ve onlardan sonra gelip de Allah'tan başkasının tamtamına bilemeyeceği halkların başlarından geçen olaylardan haberdar olmadınız mı? Elçileri kendilerine delil ve mucizeler getirdiler de onlar ellerini ağızlarına götürüp: "Biz, dediler, sizinle gönderilen talimatları kabul etmiyoruz. Çünkü biz, bize yaptığınız davetin mahiyetinden derin bir kuşku içindeyiz."

  • Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü

    Sizden öncekilerin, Nuh halkının, Ad'ın, Semud'un ve onlardan sonrakilerin haberleri gelmedi mi size? (Ki) onları Allah'tan başkası bilmez! Onlara Rasulleri delillerle gelmişti de; onlar ellerini ağızlarına götürüp (Arap adetinde bir fikri ret jesti) şöyle dediler: "Doğrusu biz kendisiyle irsal olunduğunuzu inkar ediyoruz; gerçekten bizi kendisine davet ettiğine karşı, endişe verici bir kuşku içindeyiz. "

  • Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi

    Sizden öncekilerin, Nuh, Aad ve Semud halkının ve onlardan sonra gelip de sadece ALLAH'ın bildiği kimselerin haberleri size ulaşmadı mı? Elçileri onlara apaçık delillerle gittiler, fakat onları küçümsediler ve 'Biz getirdiğiniz şeyi inkar ediyoruz ve bizi çağırdığınız mesaj hakkında kuşkumuz ve şüphemiz var,' dediler.

  • Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an

    Sizden öncekilerin; Nuh toplumunun, Ad, Semud ve onlardan sonra gelenlerin haberleri size gelmedi mi? Allah'tan başkası onları bilmez. Rasulleri onlara beyyinelerle* geldiği halde onlar zorla susturmaya çalışarak: "Biz, kendisiyle gönderildiğiniz şeyi küfrediyoruz;* bizi çağırdığınız şeyden kesinlikle kuşku içindeyiz." dediler, endişeli bir halde.

  • Progressive Muslims

    Did not news come to you of those before you: the people of Noah, and 'Aad, and Thamud, and those after them whom none know but God Their messengers came to them with clarity, but they placed their hands to their mouths and said: "We are rejecting what you have been sent with, and we are in grave doubt as to what you are inviting us to. "

  • Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation

    Has not the report reached you of those before you: — the people of Noah, and ʿĀd, and Thamūd, and those after them? None knows them save God. Their messengers came to them with clear signs, but they returned their hands to their mouths, and said: “We deny that wherewith you have been sent, and we are in sceptical doubt about that to which you invite us.”

  • Aisha Bewley

    Has news not reached you of those who came before you, the peoples of Nuh and ‘Ad and Thamud, and those who came after them who are known to no one but Allah? Their Messengers came to them with Clear Signs, but they put their hands to their mouths, saying, ‘We reject what you have been sent with. We have grave doubts about what you are calling us to.’

  • Rashad Khalifa The Final Testament

    Have you not heard about those before you - the people of Noah, 'Aad, Thamoud, and others who came after them and known only to GOD? Their messengers went to them with clear proofs, but they treated them with contempt and said, "We disbelieve in what you are sent with. We are skeptical about your message; full of doubt." Following Our Parents Blindly: A Great Human Tragedy

  • The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation

    Did not news come to you of those before you: the people of Noah, and 'Aad, and Thamud, and those after them whom none know except God? Their messengers came to them with clarity, but they placed their hands onto their mouths and said: "We are rejecting what you have been sent with, and we are in doubt as to what you are inviting us to."

  • Edip-Layth Quran: A Reformist Translation

    Did not news come to you of those before you: the people of Noah, and Aad, and Thamud. Those after them, whom none know but God? Their messengers came to them with proof, but they placed their hands to their mouths and said, "We are rejecting what you have been sent with, and we are in grave doubt as to what you are inviting us to."