Onu her racim şeytandan koruduk.
Onu kovulmuş her türlü şeytana karşı koruduk.
Onu (göğü), taşlanmış (kovulmuş) her şeytandan koruduk.*
Ve onu/onları her kovulmuş sapkından koruduk.
Onu her racim* şeytandan* koruduk.
(Birinci kat) Göğü, taşlanmış şeytanların hepsinden koruduk.*
Ve kovulmuş şeytanların tümünden onu koruduk.
Ve onları (bilir bilmez) atan her tür şeytani güçten koruduk.
Ve onu/onları, her kovulup taşlanmış şeytandan koruduk.
Ve onu her kovulan şeytandan koruduk.
Bir de onu lanetlenmiş her şeytandan koruduk.
Ve onları kovulmuş her türlü şeytani güce karşı koruma altına aldık;
Onu kovulmuş her şeytandan koruduk.
Hem onu her "şeytanirracim" den hıfz ettik.
Ve onu, her recim (taşlanmış, kovulmuş uydurma sözler atan) şeytandan koruduk.
Ve onu her kovulan şeytandan koruduk.
Biz onları taşlanan (sürülen, koğulan) her şeytandan koruduk.
Ve onları kovulmuş her şeytandan koruduk.
Onu lanetlenmiş şeytanlardan koruduk.
(16-18) Gerçekten Biz, gökte burçlar yarattık ve onları seyredenler için yıldızlarla süsledik. Hem onu kovulmuş her şeytandan koruduk. Ancak kulak hırsızlığı edenler olursa, onu da parlak bir ışık kovalar.
Onu şeytan-ı racim'den (amigdalanın oluşturduğu birimsellik - kaybetme korkularından) biz koruduk.
Ve onları her kovulmuş şeytandan koruduk.
Onu taşlanmış* her şeytandan* koruduk.
And We have guarded them from every outcast devil.
And guarded them from every accursed satan
We have guarded them from every cursed Shaytan –
And we guarded it against every rejected devil.
AndWe have guarded it from every outcast devil.
We have guarded them from every outcast devil.