Ve Allah, sizi hiçbir şey bilmez halde, annelerinizin karnından çıkardı. Size işitme yetisi, görme yetisi ve anlama yetisi verdi. Umulur ki şükredersiniz.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | vallahu | ve Allah | |
2 | ehracekum | sizi çıkardı | خرج |
3 | min | -ndan | |
4 | butuni | karınları- | بطن |
5 | ummehatikum | annelerinizin | امم |
6 | la | ||
7 | tea'lemune | bilmezken | علم |
8 | şey'en | hiçbir şey | شيا |
9 | ve ceale | ve verdi | جعل |
10 | lekumu | size | |
11 | s-sem'a | işitme | سمع |
12 | vel'ebsara | ve gözler | بصر |
13 | vel'ef'idete | ve gönüller | فاد |
14 | leallekum | umulur ki | |
15 | teşkurune | şükredersiniz | شكر |
Siz hiçbir şey bilmezken Allah sizi analarınızın karnından çıkardı; şükredesiniz diye size kulaklar, gözler ve kalpler verdi.
Allah siz hiçbir şey bilmezken sizi analarınızın karınlarından çıkarmış, şükredesiniz diye size işitme (duyusu), gözler ve kalpler vermiştir.*
ALLAH sizi annelerinizin karnından çıkardığı zaman bir şey bilmiyordunuz. Size işitme, görme duyuları ve beyinler verdi ki şükredesiniz.
Ve Allah, sizi hiçbir şey bilmez halde, annelerinizin karnından çıkardı. Size işitme yetisi*, görme yetisi* ve anlama yetisi* verdi. Umulur ki şükredersiniz.
Allah sizi analarınızın karnından çıkardığında hiç bir şey bilmiyordunuz. Ama size dinleme ve ileri görüşlü olma (basiret) özelliği ile gönüller vermişti. Belki görevlerinizi yerine getirirsiniz.
Allah, sizi, annelerinizin karnından hiçbir şey bilmeyenler olarak çıkardı. Size, duyma yetisi, gözler ve duygular verdi; belki şükredersiniz diye.
Sizi analarınızın karınlarından hiçbir şey bilmez bir halde çıkaran, belki şükrederler diye sizin için işitme, görme ve duyma-düşünme kabiliyeti takdir eden de yine Allah'tır.
Allah sizi annelerinizin karınlarından çıkardı, hiçbir şey bilmiyordunuz; şükredebilesiniz diye size işitme gücü, gözler ve gönüller verdi.
Allah, sizi annelerinizin karnından hiç bir şey bilmezken çıkardı ve umulur ki şükredersiniz diye işitme, görme (duyularını) ve gönüller verdi.
Allah, sizi annelerinizin karınlarından hiçbir şey bilmediğiniz bir halde çıkardı. Öyle iken size, işitme, gözler ve kalpler verdi ki, şükredesiniz.
Ve sizi analarınızın karnından, hiçbir şey bilmez bir halde çıkarıp size, şükredesiniz diye işitme duyusu, görme duyusu, duyma, düşünme yetisi bahşeden Allah'tır.
Allah, sizi analarınızın karnından, siz hiçbir şey bilmez durumda iken çıkardı. Şükredesiniz diye size kulaklar, gözler ve kalpler verdi.
Ve Allah sizi analarınızın karınlarından öyle bir halde çıkardı ki hiç bir şey bilmiyordunuz, öyle iken size, işitme, gözler, gönüller verdi ki şükredesiniz
Allah sizi, (hiçbir şey bilmediğiniz durumda) annelerinizin karınlarından çıkardı, size işitme (duyusu), gözler ve gönüller verdi ki şükredesiniz.
Tanrı, sizi annelerinizin karnından hiç bir şey bilmezken çıkardı ve umulur ki şükredersiniz diye işitme, görme ve yürekler (efidete) verdi.
Allah sizi analarınızın karınlarından, kendiniz hiç bir şey bilmiyorken, çıkardı. Size, şükredesiniz diye kulaklar, gözler, gönüller verdi. Taki şükredesiniz.
Sizi, annelerinizin karnından Allah çıkardı. Hiç bir şey bilmezdiniz. Ve size kulaklar, gözler ve gönüller verdi ki şükredesiniz.
Allah sizi, hiçbir şey bilmez olduğunuz halde annelerinizin karnından çıkarmış ve size, şükür edesiniz diye kulak, göz ve kalp vermiştir.
Allah sizi analarınızın karınlarından öyle bir halde çıkardı ki hiçbir şey bilmiyordunuz. Öyle iken size kulaklar, gözler, kalpler verdi ki şükredesiniz.
Allah sizi analarınızın karınlarından bir şey bilmez bir halde çıkardı.. . Değerlendirerek şükredenlerden olasınız diye, size sem' (algılama), basarlar (görüp değerlendirme) ve fuadlar (Esma mana özelliklerinin beyne yansıtıcıları - kalp nöronları) verdi.
ALLAH sizi annelerinizin karnından çıkardığı zaman bir şey bilmiyordunuz. Size işitme, görme duyuları ve beyinler verdi ki şükredesiniz.
Ve Allah, sizi hiçbir şey bilmez halde, annelerinizin karnından çıkardı. Size işitme yetisi, görme yetisi ve fuadlar* verdi. Umulur ki şükredersiniz.
And God brought you out of your mothers wombs while you knew nothing. And He made for you the hearing and the eyesight and the heart, perhaps you would be thankful.
And God brought you forth from the wombs of your mothers not knowing anything, and appointed for you hearing and sight and hearts, that you might be grateful.
Allah brought you out of your mothers’ wombs knowing nothing at all, and gave you hearing, sight and hearts so that perhaps you would show thanks.
GOD brought you out of your mothers' bellies knowing nothing, and He gave you the hearing, the eyesight, and the brains, that you may be appreciative.
And God brought you out of the wombs of your mothers while you knew nothing. And He has made for you the hearing and the eyesight and the heart, perhaps you would be thankful.
God brought you out of your mothers' wombs while you knew nothing. He made for you the hearing and the eyesight and the heart, perhaps you would be thankful.