İşte zulmettikleri zaman yok ettiğimiz beldeler. Biz onların yok edilmeleri için de bir zaman belirlemiştik.
İşte, zulmettiklerinden dolayı helak ettiğimiz ve helakleri için bir süre tayin ettiğimiz şehirler.
İşte haksızlık ettikleri zaman şu şehirler(in halkları)nı helak etmiştik. Onları helak etmek için de belirli bir zaman belirlemiştik.
İşte, haksızlık ettikleri için yok ettiğimiz toplumlar... Hepsinin helakı için belli bir süre belirlemiştik.
İşte zulmettikleri zaman yok ettiğimiz beldeler. Biz onların yok edilmeleri için de bir zaman belirlemiştik.
Yanlış yaptıkları için etkisiz bıraktığımız o kentler... Onlar için etkisiz bırakılma ile tehdit edildikleri bir gün belirlemiştik.
İşte, haksızlık yaptıkları için yıkıma uğrattığımız kentler. Zaten onların yıkıma uğratılmaları için bir zaman belirlemiştik.
Nitekim işte o şehirlerin (harabeleri)!.. Zulümde ısrar edince onların tümünü yok ettik; ki Biz onların helakı için de (sınırlı) bir zaman takdir etmiştik.
İşte sana bir yığın kent/medeniyet. Zulme saptıklarında onları helak ettik. Onları helak etmek için de bir süre belirlemiştik.
İşte ülkeler (ve onların halkları), zulmettikleri zaman onları yıkıma uğrattık; ve yıkımları için bir buluşma zamanı tesbit ettik.
İşte o memleketler ki, Biz onları zulmettiklerinde helak etmiş ve helakları için de bir zaman belirlemiştik.
tıpkı, zulüm üstüne zulüm işlediklerinde yok ettiğimiz önceki toplumlar gibi: ki Biz onların ortadan kaldırılması için de bir süre belirlemiştik.
İşte zulmettiklerinde yok ettiğimiz memleketler.. Helak edilmeleri için de belli bir zaman tayin etmiştik.
Daha o memleketler ki biz onları zulmettiklerinde helak etmişiz ve helaklarıne bir miy'ad ta'yin eylemişiz
İşte şu kentler de zulmetmeğe başlayınca onları helak ettik. Onları helak etmek için de bir süre belirlemiştik.
İşte ülkeler (ve onların halkları), zulmettikleri zaman onları yıkıma uğrattık; ve yıkımları için bir buluşma zamanı tesbit ettik.
İşte (halkı) zulmetdikleri zaman helak etdiğimiz memleketler! Biz bunların helakleri için de bir zaman ta'yin etmişizdir.
İşte zulmettiklerinden dolayı helak ettiğimiz kasabalar. Onları yok etmek için, bir süre tayin etmiştik.
İşte zulmettikleri için helak ettiğimiz şehirler, onlara da yok etmek için bir süre tanıdık.
İşte o şehirlerin harabeleri!.. Oraların ahalileri zulümlerinde ısrar edince onları imha ettik. Onların helakleri için de, bir vade tayin ettik.
İşte sana, zulmettiklerinden dolayı yok ettiğimiz şehirler ki onların helakı için de bir süreç tayin etmiştik.
İşte, haksızlık ettikleri için yok ettiğimiz toplumlar... Hepsinin helakı için belli bir süre belirlemiştik.
İşte zulmettikleri zaman yok ettiğimiz beldeler. Biz onların yok edilmeleri için de bir zaman belirlemiştik.
And such are the towns which We had destroyed when they transgressed. And We made for their destruction an appointed time.
And those cities: We destroyed them when they did wrong; and We made for their destruction an appointment.
Those cities: We destroyed them when they did wrong and fixed a promised time for their destruction.
Many a community we annihilated because of their transgressions; we designated a specific time for their annihilation.
And those towns, We destroyed them when they transgressed. And We made for their destruction an appointed time.
Such are the towns which We had destroyed when they transgressed. We made for their destruction an appointed time.