Ant olsun ki; ayetlerimizin hepsini ona gösterdik. Buna rağmen yalanlamada diretti.
Andolsun biz, Firavun'a bütün delillerimizi gösterdik; yine de yalanladı, kabul etmemekte diretti.
Yemin olsun ki ona (Firavun'a) bütün delillerimizi* göstermiştik; o ise yalanlamış ve yüz çevirmişti.
Ona tüm işaret ve delillerimizi göstermemize rağmen yalanlayıp reddetti.
Ant olsun ki; ayetlerimizin* hepsini ona* gösterdik. Buna rağmen yalanlamada diretti.
Firavun'a bütün belgelerimizi (ayetlerimizi) gösterdik ama o yalana sarıldı ve direndi.
Gerçek şu ki, tüm ayetlerimizi ona gösterdik; yine de yalanladı ve dayattı.
Doğrusu Biz (Firavun'a) mucizevi belgelerimizin her türünü gösterdik; fakat o yalanladı ve küstahça yüz çevirdi.
Yemin olsun, o Firavun'a ayetlerimizin tamamını gösterdik ama yalanlayıp inadını sürdürdü.
Andolsun, biz ona ayetlerimizin tümünü gösterdik; fakat o, yalanladı ve ayak diretti.
Andolsun ki. Biz Firavuna bütün mucizelerimizi gösterdik; öyle iken o, yine yalanladı ve dayattı.
Gerçek şu ki, Biz Firavun'u mesajlarımızın hepsinden haberdar kıldık; ama o bunları yalan saydı ve kabule yanaşmadı.
Andolsun, biz ona (Firavun'a) bütün mucizelerimizi gösterdik de o bunları yalanladı ve reddetti.
Kasem olsun biz, ona ayetlerimizin hepsini gösterdik, öyle iken o yine yalan dedi dayattı
Andolsun biz o(Fir'av)n'a ayetlerimizin hepsini gösterdik, yine de yalanladı ve dayattı.
Andolsun, biz ona ayetlerimizin tümünü gösterdik; fakat o, yalanladı ve ayak diretti.
Andolsun ki biz ona ayetlerimizin hepsini gösterdik de, (Buna rağmen) o, yine tekzib etdi, dayatdı.
Andolsun ki ona bütün ayetlerimizi gösterdik ama yalanlayıp kaçtı.
Ona ayetlerimizin hepsini göstermiştik. Fakat o yalanladı ve kabul etmedi.
Biz Firavun'a bütün ayetlerimizi, delillerimizi gösterdik, fakat o bunları yalan saydı ve gerçeği kabul etmemekte direndi.
Andolsun ki biz ona (Firavun'a) işaretlerimizin hepsini gösterdik.. . (Fakat o) yalanladı ve kabulden kaçındı.
Ona tüm işaret ve delillerimizi göstermemize rağmen yalanlayıp reddetti.
Ant olsun ki; ayetlerimizin* hepsini ona gösterdik. Buna rağmen yalanlamada diretti.
And We showed him Our signs, all of them, but he denied and refused.
And We showed him all Our proofs, but he denied and refused.
We showed him all of Our Signs, but he denied and spurned them.
We showed him all our proofs, but he disbelieved and refused.
And We showed him Our signs, all of them, but he denied and refused.
We showed him Our signs, all of them, but he denied and refused.