"Bizim açımızdan, ortaya konan bu kanıtlayıcı bilgiden sonra, yaradılışımızın esaslarını belirleyen yaratıcıya karşı seni asla tercih etmeyiz. İstediğin şeyi yap. Senin hükmün ancak bu dünya hayatında geçer." dediler.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | kalu | dediler ki | قول |
2 | len | asla | |
3 | nu'sirake | seni tercih edemeyiz | اثر |
4 | ala | ||
5 | ma | ||
6 | ca'ena | bize gelene | جيا |
7 | mine | ||
8 | l-beyyinati | açık delillere | بين |
9 | vellezi | ve kimseye | |
10 | fetarana | bizi yaratan | فطر |
11 | fekdi | o halde yap | قضي |
12 | ma | şeyi | |
13 | ente | sen | |
14 | kadin | yapacağın | قضي |
15 | innema | ancak | |
16 | tekdi | (istediğini) yapabilirsin | قضي |
17 | hazihi | bu | |
18 | l-hayate | hayatında | حيي |
19 | d-dunya | dünya | دنو |
- Büyücüler, "Seni, bize gelen delillere ve bizi yaratana asla tercih etmeyeceğiz. Yapacağını yap! Senin hükmün ancak bu dünya hayatında geçerlidir. Bizşüphesiz, kendi hatalarımızı ve bize zorla yaptırdığın büyüyü bağışlaması için Rabbimize iman ettik. En üstün ve kalıcı olan Allah'tır" dediler.
(Büyücüler) şöyle demişlerdi:* "Bize gelen apaçık bilgilere ve bizi yoktan yaratana karşı asla seni tercih etmeyeceğiz. Yapacağını yap! Sen ancak bu dünya hayatında hükmünü geçirebilirsin.
Dediler ki: "Bize gelen apaçık kanıtları ve bizi Yaratan'ı bırakıp seni seçmeyiz. Nasıl yargı vereceksen ver. Yargın bu dünya hayatıyla sınırlıdır!"
"Bizim açımızdan, ortaya konan bu kanıtlayıcı bilgiden sonra, yaradılışımızın esaslarını belirleyen yaratıcıya karşı seni asla tercih etmeyiz. İstediğin şeyi yap. Senin hükmün ancak bu dünya hayatında geçer." dediler.
Dediler ki "Biz seni, ne bize gelen bu apaçık belgelere (mucizelere) ne de bizi yaratana tercih ederiz. Ne yapacaksan yap. Sen yapacağını sadece bu dünya hayatında yaparsın.
Dediler ki: "Bize gelen açık kanıtları gördükten sonra, seni asla üstün tutmayız. Çünkü bizi, O yaratmıştır. Artık, nasıl bir yargı vereceksen ver. Sen, ancak dünya yaşamında yargı verirsin!"
Onlar şöyle cevap verdiler: "Senin tehditlerine kapılıp da asla bize gelen hakikatın apaçık delillerine ve bizi yaratana sırt dönmeyeceğiz; ne karar verirsen ver, umurumuzda değil; nasıl olsa senin kararın sadece bu (fani) dünya hayatında geçerlidir!
Dediler: "Biz seni, bize gelen açık seçik kanıtlara ve bizi yaratmış olana asla tercih etmeyeceğiz. Verdiğin hükmü uygula. Senin hükmün olsa olsa bu dünya hayatında geçer."
Dediler ki: "Bize gelen apaçık delillere ve bizi yaratana seni asla 'tercih edip seçmeyiz." Neyde hükmünü yürütebileceksen, durmaksızın hükmünü yürüt; sen, yalnızca bu dünya hayatında hükmünü yürütebilirsin."
Onlar: "İhtimali yok, bize gelen bu açık mucizelere ve bizi yaratana karşı seni tercih edemeyiz. Artık ne yapacaksan yap; senin hükmün olsa olsa bu dünya hayatında geçerli olur.
Berikiler: "Bize gelen hakkın apaçık belirtilerini ve bizi yaratan varlığı bırakıp asla seni tercih edecek değiliz! Artık (hakkımızda) nasıl bir yargıda bulunacaksan bulun: sen ancak bu dünya hayatında (geçerli) yargılarda bulunabilirsin!
Sihirbazlar şöyle dediler: "Bize gelen apaçık delillere ve bizi yaratana seni asla tercih etmeyeceğiz. Artık sen vereceğin hükmü ver. Sen ancak bu dünya hayatında hüküm verirsin."
İhtimali yok dediler: bize gelen bu açık mu'cizelere ve bizi yaratana karşı seni tercih edemeyiz, artık neye hukmün geçer, ne yapabilirsen yap, senin olsa olsa bu Dünya hayata hukmün geçer
Dediler ki: "Biz, seni, bize gelen açık delillere ve bizi yaratana tercih edemeyiz. Yapacağını yap, sen ancak bu dünya hayatında istediğini yapabilirsin."
Dediler ki: "Bize gelen apaçık delillere ve bizi yaratana (fetarena) seni asla 'tercih edip seçmeyiz'." Neyde hükmünü yürütebileceksen, durmaksızın hükmünü yürüt; sen, yalnızca bu dünya hayatında hükmünü yürütebilirsin.
(Sihirbazlar) dediler: "Seni bize gelen (şu) apaçık mucizelere, (hakıykatde ise) bizi yaratana kat'iyyen tercih edemeyiz. Artık neye haakim isen hükmünü ver. Sen hükmünü ancak bu dünya hayaatında geçirebilirsin".
Dediler ki: Seni, bize gelen apaçık mucizelere ve bizi yaratana üstün tutmayacağız. Ne hüküm vereceksen ver. Sen ancak bu dünya hayatına hükmedebilirsin.
-Seni, bize gelen apaçık mucizelere ve bizi yaratana üstün tutmayacağız. Ne hüküm verirsen ver, sen ancak bu dünya hayatında hüküm verebilirsin, dediler.
"Mümkün değil" dediler, "bize gelen bunca delillere ve bizi Yaratana karşı seni tercih edemeyiz. İstediğin hükmü ver. Senin hükmün nihayet, bu dünyada geçer."
Dediler ki: "Bize gelen apaçık mucizelerden sonra, bizi yaratan üstüne seni asla tercih etmeyeceğiz.. . Ne hükmedeceksen hükmet! Sen sadece şu dünya hayatına hükmedersin. "
Dediler ki: 'Bize gelen apaçık kanıtları ve bizi Yaratan'ı bırakıp seni seçmeyiz. Nasıl yargı vereceksen ver. Yargın bu dünya hayatıyla sınırlıdır!'
"Bizim açımızdan, ortaya konan bu kanıtlayıcı bilgiden sonra, yaradılışımızın esaslarını belirleyen yaratıcıya karşı seni asla tercih etmeyiz. İstediğin şeyi yap. Senin hükmün ancak bu dünya hayatında geçer." dediler.
They said: "We will not prefer you over the proofs that have come to us, and over the One who initiated us. So issue whatever judgment you have, for you only issue judgment in this worldly life."
They said: “We will not prefer thee over what has come to us of clear signs, or Him who created us. So decide thou what thou wilt decide; thou canst but decide this worldly life.
They said, ‘We will never prefer you to the Clear Signs which have come to us nor to Him who brought us into being. Decide on any judgment you like. Your jurisdiction only covers the life of the dunya.
They said, "We will not prefer you over the clear proofs that came to us, and over the One who created us. Therefore, issue whatever judgment you wish to issue. You can only rule in this lowly life.
They said: "We will not prefer you over the proofs that have come to us, and over the One who initiated us. So issue whatever judgment you have, for you only issue judgment in this worldly life."
They said, "We will not prefer you over the proofs that have come to us, and over the One who initiated us. So issue whatever judgment you have, for you only issue judgment in this worldly life."