Firavun, "Ben izin vermeden ona iman mı ettiniz? Kuşkusuz o, size sihir öğreten hocanızdır. Kesinlikle ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve sizi hurma ağacının gövdesine asacağım. Ve böylece hangimizin azabının daha şiddetli ve kalıcı olduğunu mutlaka öğreneceksiniz." dedi.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | kale | (Fir’avn) dedi ki | قول |
2 | amentum | inandınız mı? | امن |
3 | lehu | ona | |
4 | kable | önce | قبل |
5 | en | ki | |
6 | azene | ben izin vermeden | اذن |
7 | lekum | size | |
8 | innehu | şüphesiz O | |
9 | lekebirukumu | büyüğünüzdür | كبر |
10 | llezi | kimsedir | |
11 | allemekumu | size öğreten | علم |
12 | s-sihra | büyüyü | سحر |
13 | feleukattianne | öyleyse ben keseceğim | قطع |
14 | eydiyekum | sizin ellerinizi | يدي |
15 | ve erculekum | ve ayaklarınızı | رجل |
16 | min | ||
17 | hilafin | çapraz | خلف |
18 | veleusallibennekum | ve sizi asacağım | صلب |
19 | fi | ||
20 | cuzui | dallarına | جذع |
21 | n-nehli | hurma | نخل |
22 | veletea'lemunne | ve bileceksiniz | علم |
23 | eyyuna | hangimizin | |
24 | eşeddu | daha çetinmiş | شدد |
25 | azaben | azabı | عذب |
26 | ve ebka | ve sürekli imiş | بقي |
Firavun, "Ben size izin vermeden O'na nasıl inanırsınız? Şüphesiz O, size büyü öğreten büyüğünüzdür. Dönekliğinizden dolayı kesinlikle sizin ellerinizi ve ayaklarınızı keseceğim, sizi hurma dallarına asacağım. Hangimizin azabının daha şiddetli ve kalıcı olduğunu öğreneceksiniz" dedi.
(Firavun) şöyle demişti: "Ben size izin vermeden ona iman ettiniz, (öyle mi)! Şüphesiz ki o (Musa), size büyü öğreten büyüğünüzdür (akıl hocanızdır). Dönekliğ(iniz)den dolayı elbette ellerinizi ve ayaklarınızı kestireceğim.* sizi elbette hurma dallarına asacağım! Hangimizin azabının daha şiddetli ve kalıcı olduğunu elbette bileceksiniz."
"Size izin vermeden mi onu onayladınız? O, size büyü öğreten ustanız olmalı. Ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama kesip sizi hurma ağaçlarına asacağım. Hangimizin cezası daha çetin ve sürekli imiş öğreneceksiniz!" dedi.
Firavun, "Ben izin vermeden ona iman mı ettiniz? Kuşkusuz o, size sihir öğreten hocanızdır. Kesinlikle ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve sizi hurma ağacının gövdesine asacağım. Ve böylece hangimizin azabının daha şiddetli ve kalıcı olduğunu mutlaka öğreneceksiniz." dedi.
Firavun: "Benden izinsiz ona inandınız, öyle mi? Demek ki size bu sihri öğreten büyüğünüz oymuş. Öyleyse ben de tereddüt etmeden ellerinizi ve ayaklarınızı çapraz olarak keseceğim ve sizi hurma dallarına asacağım. Hangimizin azabının daha ağır, daha kalıcı olduğunu iyice öğreneceksiniz."
"Size izin vermeden, Ona inandınız; öyle mi?" dedi; "Aslında, O, büyücülüğü size öğreten ustanız olmalı. Madem öyle, ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama kestireceğim ve kesinlikle sizi hurma ağaçlarına astıracağım. Böylece, hangimizin cezasının daha yaman ve sürekli olduğunu göreceksiniz!"*
(Firavun) "Demek siz, benden izin almadan ona inandınız ha?" dedi; "Öyle anlaşılıyor ki size sihri öğreten baş ustanız bu olmalı. Fakat dönekliğinizden dolayı kesinlikle ellerinizi ve ayaklarınızı keseceğim; ve topunuzu götürüp hurma kütüklerine asacağım: böylece hangimizin cezasının daha şiddetli ve kalıcı olduğunu iyice anlamış olacaksınız!"
Firavun dedi: "Ben izin vermeden ona inandınız öyle mi? O size, büyüyü öğreten büyüğünüzdür. Yemin olsun, ellerinizi, ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve yemin olsun sizi hurma ağaçlarına asacağım. O zaman iyice bileceksiniz, hangimizin azabı daha şiddetli ve sürekli."
(Firavun) Dedi ki: "Ben size izin vermeden önce O'na inandınız öyle mi? Şüphesiz o, size büyüyü öğreten büyüğünüzdür. O halde ben de sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çapraz olarak keseceğim ve sizi hurma dallarında sallandıracağım. Siz de elbette, hangimizin azabı daha şiddetliymiş ve daha sürekliymiş öğrenmiş olacaksınız."
Firavun: "Demek ben size izin vermeden ona iman ettiniz ha! O, mutlaka size sihri öğreten büyüğünüzdür. O halde andolsun ki, ben de sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve sizi kesinlikle hurma dallarına asacağım; şüphesiz bileceksiniz hangimizin azap bakımından daha şiddetti ve daha sürekli olduğunu!" dedi.
(Firavun:) "Ben size izin vermeden mi o'na inandınız?" dedi, "Mutlaka size sihirbazlığı öğreten ustanız o olmalı! Ama bu ihanetinizden ötürü, hiç şüpheniz olmasın, çoğunuzun ellerini ayaklarını kesivereceğim; ve yine hiç şüpheniz olmasın ki, pek çoğunuzu da hurma kütüğüne asacağım ki, böylece hangimizin azapta daha zorlu ve daha sürekli olduğunu iyice anlayasınız!"
Firavun, "Demek, ben size izin vermeden önce ona (Musa'ya) inandınız ha! Şüphe yok, o size sihiri öğreten büyüğünüzdür. Şimdi andolsun, sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve mutlaka sizi hurma dallarına asacağım. Hangimizin azabı daha şiddetli ve daha kalıcıymış, mutlaka göreceksiniz."
Ya! Dedi: ben size izin vermeden ona iyman ettiniz ha? O her halde size sihri öğreten büyüğünüz, o halde ahdim olsun ben ve elbet sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve elbette sizleri hurma dallarına asacağım, ve her halde bileceksiniz ki hangimiz azabca daha şiddetli ve daha bekalı?
(Fir'avn): "Ben size izin vermeden ona inandınız ha? O, size büyü öğreten büyüğünüzdür. Öyleyse ben de sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çapraz keseceğim ve sizi hurma dallarına asacağım, hangimizin azabı daha çetin ve sürekli imiş bileceksiniz!" dedi.
(Firavun) Dedi ki: "Ben size izin vermeden önce O'na inandınız, öyle mi? Şüphesiz o, size büyüyü öğreten büyüğünüzdür. O halde ben de sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çapraz olarak keseceğim ve sizi hurma dallarında sallandıracağım. Siz de elbette, hangimizin azabı daha şiddetliymiş ve daha sürekliymiş öğrenmiş olacaksınız."
(Fir'avn) dedi: "Ben size izin vermeden ona iman mı etdiniz? Şübhesiz ki o, size sihri öğreten büyüğünüzdür. Öyleyse ben de elbette sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim. Sizi muhakkak hurma dallarına asacağım. Siz de hangimizin azabı daha çetin ve sürekli olduğunu elbet bileceksiniz".
Dedi ki: Ben size izin vermeden mi O'na inandınız? Doğrusu o size büyü öğreten büyüğünüzdür. Öyleyse ben de ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama olarak keseceğim ve sizi hurma kütüklerine asacağım. O zaman hangimizin azabının daha çetin ve devamlı olduğunu bileceksiniz.
-Ben size izin vermeden ona inandınız ha? Demek ki o size sihri öğreten büyüğünüzdür. Ben de sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama kestireceğim ve sizi hurma dalına asacağım! O zaman göreceksiniz hangimizin azabı daha şiddetli ve kalıcı imiş!
"Ya!" dedi Firavun, "benden izin çıkmadan ona inandınız ha! Demek ki size sihri öğreten ustanız oymuş! Ellerinizi ve ayaklarınızı farklı yönlerden keseceğim ve sizi hurma dallarına asacağım! Kimin azabının daha şiddetli, daha devamlı olduğunu işte o zaman anlayacaksınız!"
(Firavun) dedi ki: "Ben size izin vermeden Ona iman ettiniz ha! Muhakkak ki O, size sihri öğreten büyüğünüzdür.. . Andolsun ki, sizin ellerinizi ve sizin ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve elbette sizi hurma dallarından asacağım. . . Hangimizin azapça daha şiddetli ve daha kalıcı olduğunu elbette bileceksiniz!"
'Size izin vermeden mi ona inandınız? O, size büyü öğreten ustanız olmalı. Ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama kesip sizi hurma ağaçlarına asacağım. Hangimizin cezası daha çetin ve sürekli imiş öğreneceksiniz,' dedi.
Firavun, "Ben izin vermeden ona iman mı ettiniz? Kuşkusuz o, size sihir öğreten hocanızdır. Kesinlikle ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve sizi hurma ağacının gövdesine asacağım. Ve böylece hangimizin azabının daha şiddetli ve kalıcı olduğunu mutlaka öğreneceksiniz." dedi.
He said: "Have you believed to him before taking my permission He is surely your great one who has taught you magic. So, I will cut off your hands and feet from alternate sides, and I will crucify you on the trunks of the palm trees, and you will come to know which of us is greater in retribution and more lasting!"
Said he: “You have believed him before I gave you leave. He is your chief who taught you sorcery; then will I will cut off your hands and your feet on opposite sides, and crucify you on the trunks of date-palms; and you will know which of us is severer in punishment and more enduring.”
Pharaoh said, ‘Do you have iman in him before I have authorised you? He is your chief, the one who taught you magic. I will cut off your hands and feet alternately and have you crucified on palm trunks. Then you will know for certain which of us has the harsher and longer lasting punishment.’
He said, "Did you believe in him without my permission? He must be your chief; the one who taught you magic. I will surely sever your hands and feet on alternate sides. I will crucify you on the palm trunks. You will find out which of us can inflict the worst retribution, and who outlasts whom."
He said: "Have you believed to him before taking my permission? He is surely your great one who has taught you magic. So, I will cut off your hands and feet from alternate sides, and I will crucify you on the trunks of the palm trees, and you will come to know which of us is greater in retribution and more lasting!"
He said, "Have you acknowledged him before taking my permission? He is surely your great one who has taught you magic. So, I will cut off your hands and feet from alternate sides, and I will crucify you on the trunks of the palm trees, and you will come to know which of us is greater in retribution and more lasting!"